-part two-

102 19 10
                                    


Gitmek ve geri gelmek sen isteyince oluyordu ❀

Küçükken hayata nasıl bağlanmaya çalıştığımı hatırladım sevgilim. Küçük ve tombul parmaklarım beni koruyamazken bile yüzüme tuttuğumu hatırladım. Evet pek kötü anım yok küçüklüğüme bakarak ama en çok annemin beni içten içe sevmemesi yıkmıştı beni.

Hatırlıyorum da annem hep beni cam kırıklarının üzerine iterdi. O zamanlar beni koruyan bir abim vardı gerçi, anneme kızar ve beni o camlar kesmeden alırdı. İnsanların değiştiğini bilmek fazla acı veriyor sevgilim bana. Küçükken kollayan abim şimdi bana ölmem için yalvarıyor.

Evimizden içeri girdiğimiz zaman hyung'um uzun bir iç çekti. Ciğerleri sanki biraz özlemi ve o yanık üzüntü havasını içine almak istedi . Yanımda durmadan ceketini çıkarıp astın. Koridorda yürüdük sesizce üçümüz. Koltuklara yerleşmek pek zamanımızı almadan konuştun. " Ee ne yiyelim? " Ben hyung'uma dönerken sen kafanı kaldırmış bana bakıyordun. Hoseok uyung devraldı sözünü " Hm? Jiminie pizza söyleyelim! " Kafamı sallamıştım.

Eline aldığın telefondan birkaç dokunuş ardından yemeği söylediğini belirtmiştin.

HS: jimin artık ne olduğunu anlatmanın sırası geldi. Hm?

Bir anda kurduğu cümle karşısında açık kalan ağzımı gördün mü sevgilim? " Hyung. Nerden başlamam gerektiğini bilmiyorum. Ama jungkook'un ölümünden başlayabilirim. " Hadi ama biraz nefes almama izin verin.

" Sanırım onu gömdükten iki hafta sonraydı. Ağlamaktan şişmiş gözlerim, iki hafta günde zayıflayan bedenim ile sizden beni bir günlüğüne yanlız bırakmanızı istemiştim. İlk o gün geldi koridoruma. Sadece ıslık çalıyor , seslendiğimde bakmıyor ve dokunmaya kaktığımda kayboluyordu. " Gözümden bir damla yaş süzüldü sevgilim.

" O günün  ardından size demek istemedim çünkü gecem gündüzüme karışmış , rüya ile gerçeği ayırt edemez olmuştum. Bu böyle iki ay sürdü. O iki ay süresinde sen gittin ve sadece diğerleri kaldı yanımda. Ben... Ben sonra Seokjin hyunga söyledim. " Durdum ve kafamı kaldırıp sana baktım gözlerin hafif kızarmış yanklarından yaşlar süzülürken bana bakıyordun sevgilim. Yanına gelmek ve ağlama demek istedim ama bilirsin ya bir şey anlatırken dizlerimin bağı çözülür.

Yüzüne biraz daha baktım sevgilim sonra ayağa kalkarak yanıma geldin. Beni alarak kucağına oturttun. Biraz kokunu çekmek iyi geldi sevgilim. " İlk başta bana iyi davrandı. 'Rüya ile gerçeği ayırt edememişsindir 'dedi. Aslında haklıydı. Sonuçta aşık olduğum kişi hayatımdan bir anda kayıp gitmişti uzaklara. O gece de yanlız kaldım ya odamda bu sefer ağlamadım. Dedim ki kendime ' Evet sevdiğin oğlan ölmüş olabilir ama bu kendini yıpratmaya değmez . Eminim JK burda olsa ağlama derdi. ' dedim. Ama yine ağladım içim çıkana kadar. Ellerim titriyor hatta görüşüm bile arada kararıyordu artık. Elbiselerim fazla bol geliyor, bu süre zarfında düzenli müşterilerim beni iyi görmediklerini söylüyorladı. " Kucağına biraz daha sokuldum sevgilim.

Çalan kapı ardından başımı öpüp beni yan tarafına bıraktın özenle. Kapıya giden yolda seni izledim sevgilim yine ve yine. Pizzayı alman parayı ödemen her bir karesini arşivime kaydettim sanki.

" Hyung, jimin hadi yiyelim ." Sehpa üzerine bıraktığın kutulardan birine uzanıp açtın. Yanıma gelerek beni yeniden kucağına çektin sevgilim.

❀❀yazar❀❀

Jimin hala dolu olan gözleri , kızarık yanakları ve çelimsiz vücudu ile Jungkook'un kucağında oturuyordu. Hoseok poşetin içinde olan kolaları çıkardı. Dönüp kendinden küçüklere baktı.

Jungkook açtığı kutudan bir dilim alıp Jimin'in ağzına götürdü. Küçük bir ıssırık bile İçini rahatlatmıştı. Aynı dilimden kendisi de bir ıssırık aldı. " Hyung rica etsem jimin'e kolayı açar mısın? " Hoseok ağzındaki yemek yüzünden kafa salladı ve uzandığı kolayı açtı. Jimin Jungkook'un elindeki pizzadan bir ıssırık daha aldı. Jungkook eline tutuşturulmuş kolayı Jimin'in içmesini sağladı.

❀ yaklaşık 20 dk sonra Jimin den ❀

JK= sevgilim üzerimden kalkar mısın biraz ? Ellerimi yıkayıp geleyim.

Yaklaşık kaç dakikadır kucağında oturduğumu bilmezken istediğin rica karşısında kalktım. Ben de ellerimi yıkasam iyi olucak sevgilim. Arkandan seni takip ettiğim sırada koridora girmiştik. Banyonun ışığını zor da olsa dirseğinle açmış ellerini yıkamıştın. "JK çekilde ben de yıkayım! " Bana bakıp gözlerini büyütmüştün. " Aaa geçtim. Buyur. " Oyuncu bir sinirle arkama geçmiştin.

-----

Ah işte şimdi olamıştı sevgilim. Oturduğum kucağın artık devam etmem gerektiğini anlatıyordu. İç çekişimi duydun mu? " Evet " Hm? Sen beni mi dinliyorsun? " Evet ?" Tamam şimdi sus!

" Bir zamandan sonra alışmış hatta bazen yanından sanki yokmuş gibi geçip gidiyordum ama ne ıslık çalmayı bırakıyor nede gidiyordu. Aradan aylar geçti. Ve hala bana inan yoktu. Bu süre zarfında Seokjin hyung' beni doktora götürmüş hatta bir ara kliniğe bile yatırılmıştım. " Kafa sallamıştın Hoseok hyung.


Kısa zaman sonra devam edecek
Isu ~

my little ghost friend  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin