•
Ay sadece geceleri çıkmaz mıydı?
•Ellerim titriyor ama hiçbir şey yapamıyorum. Etrafım kan içinde. Bulunduğum ortam sanki tanıdık geliyor ama bazı şeyler farklı. Bir koku var keskin, odunsu ve tatlı. Aşina olduğum bir koku sanki. Ama çığlık sesi geliyor, fazlaca.
Yatağımdan kesik nefesler eşliğinde uyandım. Terlemem ayrı bir boyuttaydı artık. Korkunç rüyanın etkisi beni deliye çeviriyordu sanki. Sonra yanıma döndüm ve seni gördüm. İki kişilik yatakta birlikte uyumuşuz. Söylesene neden yattın yanıma.
Yavaşça geri yerime yattım -tanrım o uyurken bir ilah gibi gözüküyor- uzun saçları anlını azıcık kapatıyor. Sevgilim neden bu kadar tatlısın. Sonra yavaşça gözlerini kıpırdattın. Hemen kapadım gözlerimi. Kıkırtı sesleri ilişti kulağıma.
-Hey uyumadığını biliyorum. Rahat 10 dakikadır beni izliyorsun. Ani bir sinirle çıkışıyorum
-Yalancı ben uyuyordum bir kere! Yattığım yerden sırt üstü pozisyona geçiyorum ve kollarımı göğsümde birleştiriyorum. Bana yeniden bir kıkırtı sunuyorsun. Kızdığımı düşünüyorsun ama aslında seni duymanın bulutlar üstündeki hissini yaşıyorum. Ardından sana dönüyorum gözlerin hafif kırmızı meraklanarak soruyorum.
-Gözlerin neden kırmızı?
-hangi renk olmasını isterdin? Sırt üstü pozisyonda soruyorsun. Cenin şeklindeyim şuan sana bakarken. Biraz düşünüp " Sarı " Diyorum heycanla. Ve yeniden kıkırdıyorsun. Bu sefer ben de sana katılıyorum , uzunca gülüyoruz ve gözlerini kapatıp bana dönüyorsun. Güzelliğin karşısında hayretle sana bakıyorum , doymak bilmeden. Ardından açtın gözlerini artık kedi gibi sarıydı. Uzunca baktın bana.-Waow gözlerin çok güzel nasıl değişirdin? Ben de istiyorum!!
Sahte bir sinirle kızıyorum. Anında yeniden gülümsüyorsun. "Tamam kızma gel. Sanada yapalım. " Kalktı kaşlarım anında " Nasıl olucak ki o? " Elerin çenene gitti ve biraz düşündün sanki. " Ben yapıcam. Neden ? " Kafa salladım ve gözlerime ellerini koydun. Aç dedin iki saniye sonra. Heycanla açtım. Yüzüm gülümsüyordu. Aynaya gittim hızlıca.
-Ne pembe mi?
-Evet beğenmedin mi? Bence çook yakıştı sana. Yatakta doğruldu.Yatağa geri oturdum. Bir şey sormam gerekti.
-Kook birşey soracağım.
-Hm?
-Şey sen nesin?
-Hm güzel soru minnak. Eli çenesini buldu.
-Hmm şeytan ve tanrıyla bir anlaşma yapmış bir ruhum.
-Nasıl yani?
-Şimdi bazı ruhlar diğer tarafa geçemez ve iki seçenek arasında seçim yapması için zorlanır. Ya tanrının kulu olucaksın ve sürekli iş yapıcaksın sevdiklerinle görüşemezsin. Ama eğer şeytanla anlaşma yaparsan her istediğini yaparsın ama tek bir sorumluluğun vardır oda arada kötülük yapmak.-Peki sen hangisini seçtin? Tanrı mı şeytan mı?
Arkasındaki kanatları görmem ile şaşırdım. Daha önceden anlamış olmam gerekti.
-Sence?
Kafa salladım " Haa anladım " Ama korkmuyordum. Yanına oturdum ve kendimi kucağında bıraktım " Sana dokunsam sorun olurmu? Geçenki gibi duman çıkarmı? Canın acır mı ? " Sordukça sordum hepsinin cevabını almıştım. Ellerim boynunu buldu . Bacaklarımdan tutarak ikiye ayırdı. Artık bacaklarım belinin yanlarındaydı.
Sanki küçük bir bebek taşır gibi kendini duvara yasladın. Kokunu uzun zamn sonra içime çekmek o kadar geldi ki. "Jimin beni özlemiş miydin? " Kafa salladım boynuna gömülmüşken. "Evet seni çooook özledim. Hem de fazlaca. Hmm nasıl anlatsam... " Kıkırdadı " Nasıl anlatsan miniğim? " Kafamı hızlıca kaldırdım. Ve uzunca gözlerine baktım. "Dalga geçme! " Geri göğsüne yaslandım. Kokusunu solumak daha çok huzur veriyordu. İstemsizce minik bir öpücük ve ardından dişlerimi boynuna geçirdim.
Sırtımda olan elleri yavaşça aşşağı indi ve sıktı. Canını yakmam hoşuna gitmiş gibi duruyordu. "Jimin çok tehlikeli şeyler yapıyorsun..Ihmmm.. " Konuşmasını bölen...
Hadi azcık merak edin minnaklar. Sizi seviyorum ve bolcaa yorum ve oy istiyorum 🌸
Isu~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my little ghost friend
Fanfiction•Elinden tutmak istedim ama hayali bir sevgiliydin•