Selamm asklar bir iki bölüm bokuto ve akaashiyi kendi ağızlarından yazıcam sonra artık olaya girmeyi düşünüyorum. Biraz karakterlerin geçmişine gitmek istiyorum, umarım sıkılmazsınız elimden geldiğince sıkılmamanız için uğraşıyorum. neyse çok öpüldünüz iyi okumalarr.
BOKUTO
Sınav düşündüğüm kadar zor değildi. Diğerlerinden erken bitirdiğim için herkes bana deli muamelesiyle bakıyorlardı sanki. Herkes stresten titriyor, bazıları elindeki kalemi sallayıp insanların dikkatini dağıtıyor, bazıları da aynı soruyu tekrar tekrar okuyup duruyor. Bu yüzden sınav ortamlarını hiç sevmiyorum. Herkes sanki hayatının sonuymuş gibi davranıp, strese giriyor. Benim hiç öyle dertlerim olmadı. Annem beni sürekli düzenli çalıştırdığı için, sınav zamanı tek sakin olup tüm sınıfı sakinleştiren ben olurdum. Bu durum kiminiz için güzel bir his olabilir ama, benim olduğum durum bambaşkaydı. Normal bir bireyin yapması gerekenden çok daha fazlasını her gün yapıyordum. Ne zaman yemek yiyip ne zaman uyuyacağıma kadar her şeyimi annem belirlediği için artık özel hayatım bile kalmamıştı. Okul toplu bir etkinlik yaptığı zaman bile annem onlara uymamam gerektiğini söyleyip beni göndermezdi, Kuroo ile tanışmasam sanırım asosyallikten kendi kendime çürüyüp gidecektim. Lise hayatımın biraz daha farklı geçmesinin bir sebebi varsa o da Kuroo'ydu. En zor zamanlarımda bile bana destek olup beni her zaman dinlerdi. Söylemiştim sanırım, Kuroo'nun ailesi de benimkinden pek farklı sayılmaz. Onun ailesi de kendi oğullarının başarılı olmasını istiyordu. Benim ortaokul yaşantımın aynısını yaşamış o da. Liseye geldiğinde ailesine kafa tutmuş, benim yapamadığım tek şey bu sanırım. Voleybol kursuna onlardan gizli yazılmış, maç zamanı olduğunda ise ders çalışacağını söyleyip gidermiş maçlara ve antrenmanlara. Kuroo kendi ayaklarının üstünde durmaktan korkmuyor, ben ise sadece korkağın tekiyim. Belki de yıllardır böyle büyüdüğüm içindir. Ailem beni hiçbir yere onlarsız göndermez, onlarsız hareket edemezdim. Neyse ki artık kendi evime çıkabilecek yaşa geldim. Bir de ev arkadaşı bulsam her şey daha güzel olacak.
Ben tabi bunları düşünürken, başımızda dikilen hoca sınav süresini söyleyip insanları germeye devam ediyordu.
"Erken bitirenler çıkabilir. Son kez kağıtlarınızı kontrol edip çıkabilirsiniz."
Sonunda duymak istediğimi duymuştum. Kontrol edilecek bir şey olmadığından dolayı, kitapçık ve cevap kağıdını hocaya verip Kuroo'nun sınava girdiği sınıfın önüne gittim. O da çıkmış beni bekliyordu.
"İkimizde erken bitirdik sanırım." dedi Kuroo. Bizden başka ne beklenirdi ki.
"Kenma'nın evine gideceksin sanırım, ben gelmeyebilirim istersen."
"Saçmalamayı kes Bokuto. Sen olmadan hiçbir şey yapmam."
"İyide siz ikiniz çiftsiniz, ben tek başıma ne yapacağım?"
"Kenma'nın ev arkadaşı var, iyi bir çocuk arada bahsediyordu. Sende onunla takılırsın."
"Neyse sizin öpüşmelerinizi izlemekten iyidir." deyince Kuroo omzuma güçlü bir yumruk attı.
"Hey bu ağırdı."
Kuroo gülümseyince, bende gülümsedim. "Bir şeyler alalım bari, elimiz boş gitmeyelim."
"Kenma'yı istemeye gitmiyoruz Bokuto."
"Yakında ona da gideceğiz.."
Kuroo ve Kenma'nın ilişkisi gerçekten çok güzeldi. İkisi de birbiri için her şeyi yapabilirlerdi. En güzeli ise ikisi de bunu biliyordu. Şu bahsettiği ev arkadaşını merak etmişti. Kenma'nın arkadaşı olduğuna göre gerçekten de düzgün biri olmalı.
"Hadi gidelim, sevgilim beklemeyi sevmez." O böyle deyince, bende onun omzuna yumruk attım.
"Ödeştik artık, gidebiliriz."
AKAASHİ
Yarım saat süren araba yolculuğunun sonuna gelmiştim. Eski ve büyük bir Üniversitenin önündeydim. Bunu yapmalıydım, zorundaydım, hayatım böyle geçemezdi. Artık Kenma için yük olmaya başlıyordum. Eğer bu okula kabul edilirsem, aldığım ilk maaş ile kendi evime çıkacaktım. Kenma'nın çevresi geniştir, eminim ki bana göre bir ev arkadaşı bulur. Stajyerlerin pek kazandığını sanmıyorum. Derin, güçlü bir nefes çektim içime. Bunu yapacaktım. Bu işi alıp kendi paramı kazanmaya başlayacaktım. Ailem eğer burada olsalardı aynısını söylerlerdi. Onları hayal kırıklığına uğratamam. Hem kendim, hem de ailem için bunu yapmak zorundayım.
Sürgülü kapıyı açtım ve içeriye doğru yürüdüm. Bir kadın yanıma gelip; "Siz Akaashi Keiji olmalısınız, biraz bekleyin lütfen müdür bey on dakika içerisinde sizi alacak görüşmeye."
Kafamı sallayıp teşekkür ettikten sonra boş koltuklardan birine oturup beklemeye karar verdim. Burası düşündüğümden bile büyük ve güzeldi. Her şey eski olmasına rağmen benim için yeni gözüküyordu. Burada stajyer olmak hayatımın şansıydı. Bunu düzgün bir şekilde kullanacaktım. Şu zamana kadar gelen tüm şansları geri çevirdim. Bu onlardan farklı olacak, bunu yapabilirim. Kenma bile bana sonsuz güveniyor. O olmasa şu an burada bile olamazdım. Kenma, çok zengin bir ailenin çocuğuydu. Ailesinin gösterdiği gereksiz ve boğucu ilgilerden sonra, evini terk edip Lisemizin yanında bir ev tuttu. Kenma diğer zengin çocuklara göre farklıydı. Herkes daha fazlasını isterdi, Kenma için onun ihtiyaçları kadar olması ona yetiyordu. Ama ailesi Kenma'ya istediğinden çok daha fazlasını veriyordu. Para ile her şeyi satın alınabileceğini sanıyorlardı. Kenma'da daha fazla dayanamayıp kendine ev tuttu. Sonrası zaten malum. Ailemin vefatından sonra onunla yaşamaya başladım, o Kuroo ile tanıştı. Artık evinde benden başka biri daha yaşamaya başlamıştı. Kuroo haftanın neredeyse her günü gelirdi. Artık Kenma'ya yük oluyordum. Kuroo ile yaşaması gerekirken, benimle yaşıyordu. Ona bunu söylediğimde bana tokat attı fakat ben kararlıydım. Sadece bir ev arkadaşına ihtiyacım var. Belki burada çalışan bir stajyer, yada Kenma'nın bir dostu. Şuan bunu düşünmenin sırası değil sanırım.
Az önce yanıma gelen kadın tekrar geldi. "Buyurun, geçebilirsiniz."
"Sağ olun." dedikten sonra büyük kapılardan içeri girdim. Artık hayatım değişiyordu, bunu hissedebiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Midnight love |bokuaka|
Teen Fiction-Geceyi niye bu kadar çok seviyorsun? -Çünkü bana seni hatırlatıyor...