9

978 151 36
                                    

kai

ellerimi sıkıca basketbol şortumun cebinde saklıyordum, yoksa dayanamayıp beomgyu'nun yanaklarını sıkacaktım.

kıvır kıvır olan saçları ve ona büyük gelen formasıyla melek gibiydi. ilginç bir şekilde ön sıradan buraya doğru geliyordu, sebebini anlamamıştım.

kendi espri yapıp kendi gülen soobin'e döndüm. "ön tarafa geçmek istemez misin?"

başını iki yana salladı. "hayır burası iyi. önde çok insan var."

anlaşılan bugün de beomgyu'ya yakın olamayacaktım. sonra bir anda, önümde ufacık bir beden belirdi.

beomgyu boncuk gözleriyle beni izliyordu. eğer şokta olmasaydım kesin heyecanlanır ve saçma sapan şeyler yapardım.

gözlerimizin ayrılmasıyla beomgyu'nun saçlarını karıştıran soobin'e kaydı gözüm.

elini oradan çek.

nedenini anlamadığım bir şey değildi, kıskanmıştım. ben daha yanında konuşmaya çekinirken soobin'in o saçlara dokunmasını deli gibi kıskanmıştım ve içimde büyüyen bir öfke vardı.

"hocam arkada küçük bir insan var!"

soobin'in sözlerinden sonra beomgyu paytak paytak öne yürüdü. biraz daha onu izlersem şirinliğine dayanamayıp bayılacaktım.

iç çekerek sırada beklemeye başladım.

"haha, bu küçük beomgyu gerçekten çok ilginç."

dudağımın kenarı kıvrılsa da hâlâ sinirliydim, o yüzden cevap vermedim.

"hey, neden cevap vermiyorsun?"

sesimi sabit tuttum. "ders başlayacak."

belki kıskanmaya hakkım yoktu ama kıskanmıştım işte.

secret love, kaigyu ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin