Black Smoke

3.Bölüm

Harry ile konuşmayalı 1 hafta oluyordu. Bu süre içerisinde Emma yardımıyla kendimi düzene sokmuş , tekrar eski ben olmuştum. Alışveriş yapmış , derslerimi düzeltmiştim. Şuan hayatım mükemmel gidiyordu. Tek eksik Harry'di. Onun davranışları yada geçmişte yaşadığı şeyler beni ilgilendirmiyordu. Sonuçta kimin hayatı mükemmeldi ki ?

"Bayan Miller ?"

Fizik hocamız beni düşündüğüm şeylerden uzaklaştırırken kafamı çevirdim.

"Dalmış gibisiniz."

Bay Harrington elindeki kalemin kapağını kapatırken yavaş adımlarla yanıma geliyordu. Sınıfta Bay Harrington'ın ayakkabılarından çıkan topuk sesi dışında ses yoktu.

"Sanırım kafamı kurcalayan şeyler var Bay Harrington"

"Nedir o ?"

"Gölgeler"

Sınıftaki bütün gözler beni süzerken arkama yaslandım.

Bay Harrington cevap vermeden zil çalmıştı. Herkes kitaplarını alıp çıkarken Emma başımda dikilmiş beni izliyordu. Bir süre sonra hala arkama yaslanmış oturduğumu fark ettim.

"Gidelim" dediğimde çantamı sırtıma takmış , yürümeye başlamıştım. Emma arkamdan koştururken ben sadece yürüyordum.

"Duyduğuma göre Harry o herifi buldurtacakmış"

Hızla kafamı Emmaya çevirdiğimde şaşkınlıkla beni izledi. Devam etmesini söyleyen bakışlarımı attığımda kafasıyla onayladı.

"Liam ve Zayn işin içinde onlar var. Harry onları bulmadan gelmeyin gibisinden şeyler söylemiş."

"Peki sen bunları nerden biliyorsun ?"

"Liam söyledi. Harry gerçekten sinirliymiş ve sonunda Liam dayanamayarak Harry'e yumruk atmış."

"Emma"

"Evet ?"

"Harry o çocuğu bulmadan onu durdurmalıyız. Yoksa ne olacağını ikimizde biliyoruz."

-HARRY-

"Size o herifi bulmanızı söylemiştim"

"Harry adam saklanıyor ve emin ol bu işte çok iyi"

"Siz birşeyi de başaramazmısınız amınakoyayım"

Sinirle ayağı kırık olan sandalyeye vurduğumda sandalyenin parçalanışını izledim. 2 ay önce işe aldığım görevli kapıyı tıklattığında girmesini söyledim. İçeri girdiğinde kafasıyla selam verdi.

"Ne var Sam ?"

"Bay Styles adamı bulduk"

Gözlerim yuvalarından çıkıcak gibi açılırken şimdiden o herife yapıcağım işkenceleri düşünüyordum.

"Nerede ?"

"Depoya götürdük."

Zayn hiç beklemeden arabanın anahtarlarını bana fırlattığında hızlıca havada kaptım ve koşar adımlarla araba gittim. Liam ve Zayn arkamdan gelirken kafamdaki düşünceler beni mutlu ediyordu.

Sürücü koltuğuna atladığım da Zayn ve Liam'da bir çırpıda binmişlerdi.

Depoya doğru sürerken hala ne eziyetler çektireceğimi planlıyordum.

-DAİSY-

"Emma şuan Liam'ı aramassan seninle bidaha asla konuşmam"

Emma daha üstelemeden Liam'ı aradığında hoparlörü açması için kafasına vurdum. Liam telefonu açtığında sesi kesik kesik geliyordu.

"Efendim Emma ?"

"Alo Liam. Neredesin ?"

"Şuan konuşamam"

"Neden" diye ben söze girdiğimde Liam birkaç saniye ses vermedi. Arkadan homurtular duyduğumda biraz şaşırmıştım.

"Da-Daisy" ses iyice kesilirken hiçbirşey anlayamıyordum. Sonunda telefonu kapattığında iyice endişelenmeye başlamıştım. 

Dua ediyordum ki o adamı bulmasınlar.