BEYAZ HAYAT

Aşk üçgeni

Jakson'un elinden çanta yere düşmüştü. Öyle masum bakıyorduki gidip boynuna sarılasım gelmişti. Sorun bendeydi çıktığım birinin yanında başka bir erkeğin ilgisini çekmeye çalışıyordum. Ne oluyordu bana ilk defa birine aşık oluyordum. Tabi küçükken aşık olduğum Stew hariç. Cam odadan çıktım ve Jakson'un yanına gittim. "Biz çıkıyormuyuz ", dedim salak gibi, aptal mısın sen dese ne dicektim?. "Sana akşam yemğine çıkalımmı dedim sende olur dedin eğer istemiyorsan seni zorlamam.". "Hayırr memnunum",dedim. Bir laptop aldı ve bir yere girdi ismimi gereken bilgileri yazdı kaydete bastı zaten kayıtlıydım. Son olarak "nelerle uğraşmayı seversin",dedi. "Ok kullanmayı. "Eminmisin, o katagori zor biraz". "Hayır ben istiyorum yinede",dedim."peki madam",dedi gülümseyerek. Bay Tom bize doğru geldi. "Ne güzel hemen kendine arkadaş bulmuşsunfakat burası bir eğitim yeridir yağmur", diğerek elime bir kağıt sıkıştırdı. "Bunlara uymalısın ve bu eğitimlerde zorunludur isteğe göre seçimede gelmen zorunlu ayrıca",dedi ve uçarak etrafı gezmeye başladı. "Küfür ettim bir kaç kere Jakson şaşırarak bana baktı. "Hadi ama bu adam bu sözleri hak ediyor öyle değilmi",dedim gülümsüyerek güle güle bir sınıfa girdik "senin sınıfın bu",dedi ve kulağıma fısıldıyarak "sana sevgilim dememin bir sakıncası varmı",dedi."hayır sevgilim", dedim.

Jakson'la girdiğimiz sınıfta, cam odada ki çocukla aynı sınıfı paylaşıyorduk. Sınıfta en sessiz oydu kulaklık takmıştı , sırasında oturuyordu. Diğer sırada oturan bir kaç kız ona bakıyordu. Aşırı beyaz tenliydi pencereden süzülen ışık demeti gözlerine vuruyordu. Saçları arkaya doğru kıvrımlı ve dağınık görünüyordu. Kalbim bir anda durmuş sonra yeniden atmaya başlamıştı. Hani olur ya bir kılişe gibi düşersin kollarına sonra sen ona bakarsın o sana sanki ruhun birleşir onunla , birden bir rüzgar gelir ayırır sizi uzaklaştırırdı. Fakat rüzgara da kızamazssın nedeni bilinmez . işte böyle bir aşk üçgeni oluşur.

Belimde bir soğukluk ,başımda bir ağırlık ,gözlerim açılmıyor. Kanım donuyordu, sanki kalp atışlarımın hızı kesilmişti. Garip ama gerçek ,geçmiş yerine geleceği görmeye başlamıştım.

Dokunduğumum her yer donmaya başlamıştı. İnsanlar benden uzaklaşmaya başlamıştı. Saçlarımın uçları beyazlamış, kıyafetinin üstü buzlanmıştı. Yanımda sadece uç kişi vardı. Sonra bir yere gelmiştim. Büyük bir bina gibiydi beş büyük taht vardı. Birinde cam odadaki çocuk, diğerinde Jackson, bir diğerinde tanımadığım bir adam, diğerinde ise benim ismim yazılıydı. Fakat bir koltuk daha vardı orda kimse oturmuyordu, o kim di ?

Gözlerim yeniden açılıyordu, herkes etrafıma toplanmış, her kafadan ayrı ses çıkıyordu. Gözlerimi biraz daha açtığımda cam odadaki çocuk yanımda oturmuş bana bakıyordu. Etrafımda bay Tom, Kesha,ve Jackson vardı. Jackson ağlıyordu kesha sinir krizi geçiriyormuş gibi bir o yana bir bu yana sallanıyor kafasını tutuyordu. Gözlerimi açtığımı gören herkes derin bir oh çekiyor yada yaşıyor diğe bağıyordu ben bayılmıştım sanırım. Elimi kıpırdattım. Kalbimin üstünde buza benzeyen bir şey vardı gittikçe küçülüyordu her küçülmesinde de biraz daha acı çekiyordum.

Gözlerimi birden açtım ,sınıftan eve getirmişlerdi beni. Buz gitmişti. Olup biten herşeyi anlattılar evde Jackson, Tom ve cam odadaki çocuk vardı. Başımda bekliyorlardı. Sakinleşmem için sürekli konuşuyorlardı. Jackson dudağıma yapıştı bir anda "öldün diğe çok korktum ", dedi. Jackson cam odadaki çocuğa" Stew saol",dedi.

(Yağmur sınıfa girdikten sonra olanlar.)

Sınıfa girmiştik, cam odadaki çocuk beni hiç umursamıyordu. Diğer kızlar ona bakıp bir şeyler söylüyorlardı. Jackson "ben gidiyorum sevgilim, ben bu sınıfta değilim", demişti. Kïzlardan birini yanına gidip bir sürü küfr etmiştim. Biri üstüme atıldı sonra birden yere itekledim.

Bir kaç siyah giysili adam ve bir kadın vardı. Kadın " bu kızın burda ne işi var? Melez ve elementlerden birine hakim olabilir. Bu kız ölmelidir",değip bana elleriyle dokunda herkez geri çekiliyordu. Sanki bir şeyler eksiliyordu, nefesim kesiliyordu. Sonunda yere yığıldım. Sonra Jakson kendini ve Stew'ide görünür yaptı çünkü onlarda bir elementti. Bu kadının adı Swan mış. Swan element gücüne sahip olmaya çalışan herkezi öldürüyordu. Elinden bir tek Stew kaçabilmiş. Jakson'u ise öleceken Stew kurtarmış.

Beyaz bir hayat yaşayacağımı sanıyordum oysa herşey git gide karışıyordu...