BEYAZ HAYAT

Ben kimim?

Gözlerim kapalı bir şekilde banyoya girdim ve dişlerini fırçalamaya başladım. Suyu ağızıma alıp tükürdükten hemen sonra zil çaldı, söylene söylene kapıyı açtım. Lanet olası herif bay Tom'du. Elinde bir gazeteyle içeri girdi buradaki 3. günümdü ve bu adam iki kez buraya gelmişti. Sinirli olduğu her halinden anlaşılıyordu. Elindeki gazeteyi oturduğun masaya attı." İnsanlara zarar vermemeni söylememe rağmen insanları delirtmişsin". "Bu 3. günün olmasına rağmen", diye bana bir tavır fırlattı. Gazetede şöyle yazıyordu "becomen sokağında bir gurup insanın hiç şüpeli bir durum olmadan ani bir şekilde delirdikleri belirlenmiştir". "Hadi ama bay Ton onlar üstüme gelmişlerdi ne yapmamı bbekliyordunki orda salak bir şekilde durmamı falanmı?". Gözlerindeki inatçılıkla "kaçabilirdin ne bilim işte dövüşürdün ama güçlerini kullanman gerekmezdi öledebilirlerdi de Yağmur. Hem güçlerini henüz kontrol edemiyorsunda. Masaya hızlı bir şekilde yumruğumu geçirdim " ölmemi bekliyordun yani", dedim. "Yarından itibaren eğitimlere gelmeni istiyorum yağmur , haftada 4 gün alacak, sabah 6 da başlayacak çok fazla ilgi çekmesine diye". "Ne yani lanet olası güneşin bile doğmadığı zamandamı hayatta gelmem." "Zorunlu bir eğitimdir Yağmur ",dedi. Derin bir nefes alışımla sinirlendiğimi fark etti ve evden dışarı çıktı. Kapıyı yeniden tıklattı ve "sabah altıda seni kapının önünde bir servis bekleyecek üzerinde özeller yazısı yazacak ona binmelisin" ,dedi. Ve gitti.

Alarmı 5:30 a ayarlamıştım. Kalkmak hiçte kolay olmasa da dolaptan gevreği çıkarıp birazda süt ekledikten sonra hızlıca yemeğe başladım. Saçlarımı tarayıp arkadan at kuyruğu yaptım güzel görünüyordum hafif pembe parlatıcımıda siürdükten sonra saate baktım 5:50 idi saat. Lacivert sırt çantamı elime aldım grimsi kotlarımı evin içinde koridorda ilerlerken giydim kapıdan çıkmadanda mavi bir gömlek giyerek dışarı çıktım. Asonsörede Jackson ve kız kardeşiyle karşılaştım. Merhaba dedik birbirimize şaşırdığımı anladılar bütün özel güçlülerin bu eğitime geldiklerini söylediler. Servisi beraber bindik yan koltukta oturan sarı bir çocuk bana asılıyordu bunu Jackson anladığında elimi tutup havaya kaldırdı "biz sevgiliyiz",dedi. Çocuk ellerini aşağı yukarı peki der gibi salladı. Şaşırdım,mutlu oldum. Kulağıma yaklaşıp " bu çocuk Jap , istemediğini şeyler yapabilir bu yüzden sevgiliyiz dedim senin için sakıncası yoksa sevgili gibi görünebiliriz",dedi. Salak bir şekilde dilime hakim olamadan "benimle çıkarmısın", diye fısıldadım kulağına. Kardeşiyle konuşuyordu duymamıştı sanırım fakat bir an duraksadı gözlerime baktı bir anda telefon numaramı istedi telefonuna yazdım telefonunu biraz geri çekerek canım diye beni kayıt etti. Biraz boynumu kırarak görebilmiştim. Eğitim yerine vardığımızda "benimle bir akşam yemeğine çıkarmısın",diye Jakson'dan mesaj geldi. İlk defa biriyle çıkacaktım ve ne dediğimi bilmeden parmaklarım "olur" yazmıştı...

          Eğitim merkezinde herkez bana bakıyordu önümdeki herkez geri çekiliyordu sanki çok önemli biriymişim gibi, açıkçası biraz şüpelenmiştim. Herkez konuşmayı kesmiş öylece bana bakıyordu sadece bir kişi ok fırlatmaya devam ediyordu büyük cam odanın içinde. Bir an bile başını döndürüp bakmadı. Genç,hızlı,ve ayrıca çok yakışıklıydı ona karşı gözlerim bir hayranlık uyandırmıştı. Cam odanın içine girdim ve bir ok ve yay aldıktan sonra hedef aldığım bir yere fırlattım. Dönüp bana baktı "merhaba",dedim. "Merheba",dedi. Çok fazla ilgisini çekmemiştim, ve nedenini bilmediğim bir şekilde ilgisini çekmeye çalıştım. Fakat umrunda bile değildim. Arkamı dönüp baktığımda cam odanın dışında beni tek izleyen Jakson'du artık. Elindeki çantası yere düşmüştü. Hangisini seviyordum ben?