Green eyes

3K 78 48
                                    

××××××××

"Bu Jensen denen adam bildiğin ego yığınıymış, kızım. Boşver, belki de işi alamaman daha iyi olmuştur." dedi, Olivia ve yüzünü buruşturup devam etti.

"Sana işi alsaydın yağdırabileceği emirleri şimdiden tahmin edebiliyorum."

"Sanırım haklısın, Liv." sesim çaresiz çıkmıştı. Her ne kadar dün ki görüşmede aşağalansam da gerçekten paraya ihtiyacım vardı.

"Hadi ama canını sıkma, Ellie." elini sıranın üzerindeki elime koymuştu.

Olivia'nın bu nazik hareketine karşılık bende gülümseyerek elini sıktım.

"Kaybedenler takımı da buradaymış, bakın kızlar." attığı alaylı kahkahayla Olivia'yla bakışlarımız sıranın dibinde pahalı elmas, bilekliklerin takılı olduğu kollarını bağlamış halde dikilen Candice ve arkasındaki adını bilmediğim iki kıza kaydı.

Gözlerimi devirdim. Candice, okulun zenginim, istediğimi yaparım ve yaptırırım kızlarındandı, insanları etrafında nasıl döndüreceğini gayet iyi biliyordu, bunları yaparken aynı zamanda zenginliğini ve bencilliğini de gözlere sokmaktan çekinmiyordu.

"Defol git, Candice aptal egonu çekemeyeceğim." dudaklarımdan umursamazca dökülen kelimeler Candice'nın alaylı yüzünü bozmuştu.

Candice'den korkmuyordum. Her ne kadar istediği an beni okuldan attırabilecek bağlantılara sahip olsa da yapmayacağını biliyordum çünkü onun amacı sadece insanları aşağılayarak eğlenmekti bu yüzden de bana ihtiyacı vardı.

"Ne diyorsun kızım, sen." Çatılan ince kaşları, ve sıraya ürkekçe vurduğu eliyle bana bakarken arkasındaki iki kız da sanki büyük bir kavganın içindeymişçesine onu sakinleştirmek adına konuşuyorlardı.

"Candice, sakin ol. Bir yerini inciteceksin." gülmemeye çalışarak dudaklarımı birleştirdim.

"Sen bana mı gülüyorsun?"

Ağzımı açıp ona cevap vereceğim sırada yanımıza gelen Jack ile dikkatler onda toplanmıştı.

Candice, masadaki elini çekerek sarı saçlarını havalandırıp Jack'e arsız bir gülümseme yolladı.

Jack, okul basketbol takımının kaptanıydı. Yapılı vücudu, alnına düşen siyah bukleleri ve mavi gözleriyle her kızın aşık olabileceği bir tipti.

"Selam." dedi, Jack. Aynı anda da elindeki basketbol topunu da çevirmeyi ihmal etmiyordu.

"Selam, Jack." Candice'in beş yaşındaki bir kız çocuğunu andıran incelttiği sesi ve uzattığı kelimelerle tatlı olmaktan ziyade komik gözüküyordu.

Bakışları bana döndüğünde arsızca kırptığı gözü gözlerimi devirme isteği uyandırmıştı.

"Okuldan sonra Elite'e gideceğiz, bizim çocuklarla. Yarın ki maçtan önce biraz kafa dağıtacağız. Sizde gelsenize." dedi Jack. Elite okuldaki popüler çocukların takıldığı bir mekandı, daha önce hiç gitmemiştim.

Candice, ellerini hızlıca çırparak onayladığında Jack'in bakışları Olivia ve bana dönmüştü.

"Arkadaşlarınız da gelebilir." ukalaca sırıtmıştı.

Candice yüzünü buruşturarak konuştu.

"Onlar bizim ark-." aklına bir şey gelmişçesine yüzünü buruşturmayı bırakıp sevimlice devam etti.

"Evet, kızlar siz de bize katılın."

Şaka yapıyor olmalısın, der gibi Candice'e bakarken gelmeyeceğimizi söyleyeceğim sırada Olivia benden önce davrandı.

Babysitter | AcklesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin