Merhabaaaa. Ben bu hikayeyi "Menajerimi Ara" dizisini çok sevdiğim için yazıyorum. Bir aşk hikayesi oluşturmak da denilir aslında. Ben bu hikayenin sonunun #dicbar veya #emdic olmasını siz karar verirsiniz diye düşündüm. Bu bölümün yorumlarına neyi istiyorsanız yazabilir misiniz? Seçtiğiniz shipe göre onu yapıcam. Bu arada şimdiden söyliyim ben #dicbar cıyım. Çünkü çok yakışıyorlaaaar. Ama yine de siz ne istiyorsanız ben de onu yazacağım. Bu arada yukarıda koyduğum şeyi görmediyseniz ordan izleyin çünkü Dicle ve Barış öpüştüleeeer. Çok iyi bence. Neyse çok boş yaptım. Hikayeye geçiyorum karakterleri anlatmayacağım biliyosunuzdur zaten.
DİCLENİN AĞZINDAN:
Sonunda İstanbul'a vardım sonunda. Gerçekten Meral'i çok özlemiştim. Kaç gündür burnumda tütüyordu. Havaalanındaydım, Meral de az önce beni aradığında "nerdesin" diye sormuştu bende "şimdi uçaktan indim" demiştim. Sonra onu gördüm ve ona doğru koştum. Gerçekten çok özlemiştim onu. O da bana sarılırken beni ne kadar özlediğini bana farkettirmişti. Sonra ise sarılmamız bittikten sonra onun evine doğru yol aldık. Doğrusu o ev artık benimde evimdi. Ama buraya alışmamın biraz uzun süreceğini de yolda farketmiştim. Çünkü burası Antalya'dan çok daha değişikti. Trafik olsun insanlar olsun her şey çok değişikti. Ama İstanbul'a bunları göze alıpta gelmiştim.
Ben bunları düşünürken eve gelmiştik bile. Eve geldiğimizde Meral'le sohbet etmek için koltuğa oturmuştuk. Beraber sohbet edip, hasret giderdik. Sonra ise yorulduğum için direk uyudum. Kalktığımda saat 12'ydi. Meral uyanmış hatta kahvaltı bile hazırlamıştı. Bende onu yanağından öperek uykulu uykulu "Günaydın" dedim. O da bana günaydın dedikten sonra beraber kahvaltıya geçtik. Yerken de sohbet ettik.
Meral: Bugün ne yapacaksın Dicle?
Dicle: Bilmiyorum ki ilk odamı yerleştiririm sonra da beraber gezeriz olmaz mı?
Meral: Bende yardım ederim odanı yerleştirmeye. Sonra ise seni arkadaşlarımla tanışmaya
götüreceğim.
Dicle: Peki. Ama gitmeden önce dışarda bir şeyler içelim olur mu? Hem bana arkadaşlarını anlatırsın. Ve bende umarım size uyum sağlarım.
Meral: Tabiki de kahve falan içeriz orda da anlatırım onları sana. Hem eminim ki burdaki her şeye alışıcaksın.
Dicle: Umarım....
YAZARIN AĞZINDAN:
Kahvaltılarını ettikten sonra toplayıp Dicle'nin oda işine başladılar. Biraz zaman geçtikten sonra oda işini bitirdiler. Sonra hazırlanmaya başladılar. Dicle her zaman ki gibi çok soluk renkli bir şeyler giymişti. Sonra odadan çıktıktan sonra Meral'e hadi gidelim dedi. Meral ise şaşkınlıkla Dicle'ye baktı.
Meral: Bunu giymeyi düşünmüyosun di mi Dicle???
Dicle: Ne var ki üstümde?
Meral: Anlaşılan görmeyeli giyinme tarzın hiç değişmemiş. Ben seçicem dolabından giysi.
Meral, Dicle'nin odasına doğru yöneldi. Dicle'de onu mecburen takip ediyordu. Meral dolabı açtı ve içinden giysi seçmeye başladı. Dicle'de yatakta onun giysi seçmesini bekliyordu. Meral ise Dicle'nin dolabında hiç bir şey bulamayıp. Kendi odasına gidip, kendi dolabından bir şey seçip getirmişti Dicle'ye.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kararsız Aşk
FanfictionBu bir #dicbar ve #emdic kavgasıdır. İkisinden birisi olacak. Hangisinin olacağına siz karar vereceksiniz. Tabi ki farklı ship lerimizde olucak. İyi okumalar