1.6

395 39 20
                                    

YORUM VE OY vermeyi unutmayalım arkadaşlar. Eller aşağıdaki yıldız butonuna. Göreyim sizi.

Hesabımı takip etmeyi unutmayın




Yeni kitabıma bir şans verirseniz çok mutlu olurum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yeni kitabıma bir şans verirseniz çok mutlu olurum. 18. Yaşıma adadığım bir kitap. Lütfen bir kez olsa da bakın derim.




Belki de bir sahteliğin içinde boğulup gidiyoruz. Zaman geçtikçe, saniyeler birbiri ardına kovaladıkça daha da dayanılmaz bir işkenceye dönüyor hayat.

Kimi zaman dublajdan geçmiş bir film için de yaşıyormuşuz gibi oluyor. Herkes dudaklarını oynatıyor ama bu ağızdan çıkan sözle bağdaşmıyor. Kalbin hissettiğiyle aklın yansıttığı birbirinden bağımsız sahneler yaratıyor bize. Aklın ve kuralların kontrolünden geçmiş bir sahne çıkıyor ortaya. Her şey sonradan seslendirilmiş gibi. Kimi zaman da bu çok iyi yapılmış. O kadar iyi ki insan bu durumu gayet doğal sanıyor oysa bu doğal sanılan şey sadece bir aldatmacadan ibaret. Hayat rengini gittikçe kaybediyor. İnsanlar üstlerine oturmayan elbiseler giymeye devam ediyor. Bol geliyor belki ya da dar. Yeter ki her şey kusursuz olsun ama bilmiyorlar ki asıl ortaya yarattığı şey kusurlu.

Herkesin yaşadığı bu saçma hayatı kabullenmek istemiyordum. Haksız olanın değil haklı olanının yargılandığı bu koca evren beni içine alıp yutacaktı sanki. Haketmeyenin güldüğü bu dünya bana fazlaydı kısaca.

Atılan her sahte kahkaha insanların göz boyama sanatıydı. İçlerinde yatan çaresizliği kötülüğü saklama sanatıydı bu.

Geçen olayların üzerinden üç dört gün geçmesine rağmen hala tazeliğini koruyan olay herkesin dilindeydi. Daha biraz önce yaşanmış gibi heyecanlı bir şekilde birbirine anlatıyorlardı.

Sanırsın kıyamet kopacak dedik.

Belki de ben hafifletiyordum gözümde. Sonuçta Kim Jennie idi bu olayların başrollerinden birisi. Ultra zengin bir ailesi, popüler bir arkadaş grubu, en dayanıklı birisine bile taş çatlatacak bir güzelliği ve arşa çıkmış bir egosu vardı. Tabi olayların büyümesinin başka bir nedenide olabilirdi.

Bundan bir buçuk yıl önce nedenini bilmediğim bir şekilde okulunu yarım bırakmış ve apar topar Yeni Zellanda'ya taşınmıştı. Gittiğini bile bir hafta sonra öğrenmişlerdi. Okulda canı sıkılmış diye duymuştum. Şimdi de bıraktığı yerden bizimle aynı dönemden okula başlamıştı. Gerçi okula kabul etmeleri bile ultra zengin ailesinin olaya el attığının bir kanıtıydı bunu anlamak zor değildi.

Klasik zengin kız işte ne olacak.

Okula gelir gelmez de beni yani yeni eğlencesini ve kurbanını bulmuştu. Üstünden kaç gün geçse bile hala bakışları sinirli ve kin doluydu. Ve boş bulduğu her saniye bakışlarıyla beni sıkıştırmakdan başka işi de yok gibi görünüyordu.

skyline | liskook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin