2

1K 93 44
                                    

Son iki saatinizi kafanızı kaldırmadan bilgisayarda geçirmenin zararları vardı. Göz yanması el titremesi ama benim için asıl zor kısmı uçakta yapmaktı. Ellerim hızla klavyede hareket ederken beynim bana küfür ediyordu.

Ama sonunda Stark'ın kişisel bilgisayarına erişmiştim. Yüzüme zafer gülümsemesi kondurdum.

Ardından en son kullandığı dosyayı açtım. Reaktör ile ilgiliydi? Bir saniye! Orada paladyum vardı ve bu elementler vücuda zehir saçabilen bir maddeydi.

"Shit." Ağzımdan kaçan küfürle hızla elimi kapattım.

Bu yüzden manyakça şeyler yapıyordu salak herif.

Reaktör'e güç verecek tüm elementler denenmişti.

Peki ya olmayan bir element.

Şansımın olduğu tek şey Stark'ın şu an uçakta olması benim ise 15 dakikaya inecek olmamdı. Manoco'da çok oyalanmıştı.

Bir  kaçak bir şekilde Howard Stark'ın defterini çalmalıydım. Bunun için ise bana yardım edecek tek kişi Howard'ın eski avukatı Aurum'du. Cevapların defterde olduğunu biliyordum çünkü onlardan ne kadar zeki, şanslı olursak olalım babalarımız daima bir adım öndedir.

Tecrübe ile sabitlenmiş bir durumdu.

"Lütfen iniş için hazırlıklarınızı yapınız. "

Anonsunu duymamla leptobumu çantama tıkıp sırt çantamı aldım. Ve uçağa binerken yerini Google'dan öğrendiğim emekli avukata gitmeye hazırlandım.

Sadece sırt çantam olduğu için onu aradılar. X r cihazına gidemediğim için üstümü tekrar aradılar. Bir kaç sorunumu daha halledip sonunda havalimanından çıktığımda derin nefes aldım.

Amerika seni zerre kadar özlemedim.
Ama borç borçtur.

O gün Howard'a çocuk aklımla;
"Benim hayatımı kurtardığın için sana borçlandım. " Dediğimde.
"Bir gün belki sende beni veya benim için değerli bir şeyi kurtarırsın? "
Demişti.

Onu araba kazasında 6 gün sonra ölü bulunduğu zaman ona hep borçlu kalacağımı düşünmüştüm.
Ama şimdi ölen kişi oğluydu.
Ve ben onun adına oğlunu kurtaracaktım.

Yani dolaylı yoldan borcumu ödiyecektim.

Bana yaklaşan siyah eski model arabayla kaşım çatıldı. Oldukça yaşlı bir adam çıktı.

" Bir sorun mu var bayım? "

" Ben Jarvis Bay Howard Stark'ın özel şoförüyüm. "

Bunu duymamla kocaman sırıttım. İlk tanıştığımız günkü gibi konuşmuştu.

Sıkıca ona sarıldığımda oda karşılık verdi. Arka kapıyı benim için açtığında kahkaha atmadan duramadım.

Arabayı çalıştırınca konuşmaya başladı.

" Bay Stark ölse bile sizin borcunuzu ödemek için geleceğinize emindi. "

Yüzüme bir gülümseme yerleşti. Daha çok acı bir tebessümdü.

"Nasıl anladınız geleceğimi? "

" Meslek sırrı diyelim. Bu arada. Gerçekten olanların farkındayım. Küçük beye bir şeyler oluyor ve bunu sen düzeltebilirsin."

"Sorunu çözdüm sayılır ama çok karmaşık durumdayım. "

Eli torpido gözünde olan büyükçe bir zarfa gitti. Kahverengi zarfı bana uzatınca.

Living ElementHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin