5

889 85 40
                                    

' And then we start to dance. And now I'm singing like. Girl, you know I want your love. '

1991

"Adın ne? "

"Tony."

Tony kızın pansumanını yaparken muhabbet ediyordu. Pansuman yapmasının iki sebebi vardı;
Birincisi hemşire aptal bir ilgi manyağıyla uğraşıyordu. Ve eğer beklerse kızın yarası mikrop kapardı. Tony de sanıldığı kadar umursamaz biri değildi. İkincisi kız baya tatlıydı. Yaşıtları gibi prenses prens masalları yerine Quantum fiziği teorilerini seviyordu.

" Senin adın ne ? "

"Boşversene zaten söyleyemeyeceksin. "

"O kadar emin olma ufaklık. "

"Arzu Özlem. "

"Ne tanrım cidden zor? Sana bir lakap bulalım? "

" Hayır... "

"Hadi ama... "

Küçük kız kafasını iki yana sallarken Tony gülümsemişti. İçten içe kıza minnattardı yoksa o salak okulda ya da evde tıkılı kalacaktı.

"Sarışın kızla randevun nasıldı? "

Kız bunu ona bakmadan ve kıskançlığını belli ederek söyledi.

Tony pansumanı bitirip kızın üstünü düzeltti. Ve kahkaha attı ilk defa kıskanılıyordu. Çünkü ilişkileri ya gecelik ya para için olur.
Karşısındaki kızların ne düşündüğünü anlamak kolaydı çünkü kendilerini belli eden tiplerdi en zekisi bile... Zeki mi pardon zeki sanan? Oysa küçük kız çok sevimliydi. Tony gerçekten sevildiğini ilk defa hissetti.

" Sen o çarpık bacaklıyı diyorsun? "

"Yok ben gördüm baya sütun gibiydi. "

" Aklında bulunsun ben kısaları daha çok seviyorum. "

Elbette öyle bir şey yoktu... Tony ciddi ilişki sevmezdi... Ama hayata zar zor tutumuş 6 yaşında ve şu an sürekli kemik ve doku yenilenmesi yüzünden çok fazla acı, ağrı çeken küçücük bir kızı sevindirmekten ne zarar gelirdi ki?

Küçük kız hızla kafasının çevirip Tony'e sarılacakken ani hareketi canını acıttı. Ağrıdan oturduğu yerde hareket edemeden bağırdı...

Tony kızı kafifçe kucağına aldı. Onu utandırmamak için her zaman ki alaycı maskesini taktı.

"Yatakta dinlenme zamanı ufaklık. "

"Biraz daha kucağında kalsam? Sarılmış gibi oluyorum."

Tony küçük bir çocukken sevilmemenin acısını iyi bilen biriydi.

"Prenses ne isterse o! "

"Prenses değilim ben kraliçeyim!"

Tony kahkaha attı. Son günlerde ufalık sayesinde okula gitmemek kalmıyor aynı zamanda gerçekten gülebiliyordu.

Kızı yavaşça ve dikkatlice yatağına koydu.

"Annem öldü değil mi? "

Tony boğazının düğümlendiğini hissediyordu. Bu soruya nasıl cevap verirdi bilmiyordu.

"Sorun değil anlamıştım. "

"Üzgünüm ufaklık. Yanlız bırakmamı ister misin? "

Living ElementHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin