Uyarı ; Bu bölüm ilahi bakış açısıyla.
Uyarı ; Filmi izleyerek yazsam da bazı replikleri biraz daha anlamlı hale getirmek için anlamı değişmeyecek şekilde oynadım. Ve belli kısımı sonrası oynadım.
Nick ve Tony Stark dün akşamdan harabe gibi olan evde şezlonglarda oturuyorlardı.
"Göğsündeki o şey tamamlanmamış bir teknoloji ürünü . "
"Hayır tamamlanmıştı. Küçültüp göğsüme takana kadar verimli değildi o kadar. "
"Hayır. Howard arkadaşlar reaktörünün daha büyük bir şeye basamak olacağını söylemişti. "
Tony Stark ona şaşkınca ve içindeki kuşkuyla bakarken.
"Silah yarışını unutturacak bir enerji savaşı başlatmak üzereydi. O kadar büyük bir şeyin peşindeydi ki nükleer silah yanında kumanda pili gibi gözükecekti. "
"Sadece o mu Anton Vanko'da işin içinde miydi? "
"Anton Vanko madalyonun öbür yüzüydü. İstediği şey kolay yoldan parayı bulmaktı. Baban bunu fark edince onu sürgün ettirdi. Ruslar ise onu Sibirya'ya postaladı. 20 yıl votka ve öfkeyle. Çocuk büyütmek için pek iyi bir zaman değildi yani. Manoco'da karşılaştığın çocuk. "
"Bana her şeyi denemediğimi söylemiştin denemediğimi şey ne? "
" Baban bunu devam ettirebilecek bilgi ve zekaya sahip iki kişi olduğunu söylemişti. Biri senmişsin... "
"Öyle mi dedi? "
" Öyle misin çünkü O sen sensen ancak o zaman çözebilirsin kalbindeki bulmacayı. "
"Bu bilgileri nerden alıyorsun bilmiyorum ama babam pek bayılmazdı bana? "
"Babanla ilgili ne hatırlıyorsun ki? "
"Soğuk bir adamdı, kontrollcüydü hiç beni sevdiğini söylemedi. Hatta iyisin, yeteneklisin bile demedi! O yüzden tüm geleceğin bana bağlı olduğunu ve bana çok güvendiğini söylediğine inanmak benim için zor gerçekten. İnanmıyorum tamam mı? En mutlu günü beni yatılı okula göderdiği gündü... "
"Bu doğru değil. "
"Tabi nede olsa babamı benden iyi tanıyorsun. "
"Doğrusunu istersen öyle kendisi Shild kurucularındandı. "
"İkide toplantım var. "
Ajanlardan biri bir kutu ve hediye kutusuyla gelince Tony Stark sırıttı.
"Hediye kutusu? "
"Bizden değil dua et ikinci kişiden olsun. "
"Ne ikinci kişisi kimden bahsediyorsunuz? "
"Baban hakkında bir şey daha. Senin sandığından daha iyi bir adamdı Stark. "
Adam giderken Tony hızla hediye paketini açtı. Cam bir fanusun içinde farklı bir reaktör hızla üzerindeki yazıyı aldı.
Çirkin ama eğik bir el yazısıyla.
' Babana olan can borcumu ödedim. 'Ve yanında Jocasta koyulmuştu işin tuhaf bir anahtar da vardı.
Onun üstündeki notta ise 'Jocasta'yı ve Santa Monica'daki evini kullanmak zorunda kaldım. Ev için üzgünüm. '
"Jarvis hemen reaktörü tara ve bilgi ver. "
" İçinde daha önce saptanmayan bir element türü var. Ve eğer hesaplarım doğruysa kalbinizi ve sizi daha uzun yaşatacak. "
Biri ona doğum gününde daha uzun bir hayat mı hediye etmişti?
"Bunu yapan kişi? "
"Saptanamadı efendim... "
"Peki dün partide laboratuvarıma giren kişi? "
"Öyle biri saptanamadı efendim. "
"Temiz çalışmış. "
"Laboratuvarıma ve Santa Monica'daki eve parmak izi testi yap. Yabancı olan her izi kaydı edip bana gönder. "
"Bunu yapmak 3 saate maal olur. "
"Yap gitsin. "
"Efendim liste daha şimdiden 100.000 ismi geçiyor. "
Tony derince ofladı.
"Sadece Santa Monica'daki evde. 100 kişi. "
"Santa Monica'daki ve burdaki evle eşleştir."
"50 kişi. "
"El yazısını tara. "
"Sağ elle yazılmış efendim. "
"Yazan kişi kız mı erkek mı? "
"Kız."
"Bu belirtilerle ve yazıdaki diğer özelliklerle. 1 kişi kaldı efendim. "
"Kim? "
"Özlem Arzu Akay. Enerji üretim şirketi olan Akay Şirketi CEO'su. "
"Onunla bir mail at. Mümkünse işle ilgili bahaneler kullanarak onu bir yemeğe davet et. "
"Cevap verdi mi? "
"Kabul etti ve yarım saat için bir restoranda randevu verdi. "
Tony hızla üzerini değiştip audisine bindi.
Pahalı ve şık bir bir yer bekliyordu. Ama Türk yemekleri yapan bir yerdi. İçeride en göze çarpan kişi.
Karşısında 20'li yaşlarında. Ve önünde Tony'nin asla bilmediği bir yemek olan ve o yemeği yiyen.Kestane-sarı saçlı, yeşil gözlü üzerinde kot pantolon ve pastel mavi kazağı olan bir kızdı. Ayağa kalkıp ağzını peçeteyle silerek Tony'e yaklaştı.
"Arzu Özlem Akay. "
"Tony Stark. "
"Beni beklemen gerekmiyor mu? "
"Bir saat önce gelmen gerekmiyor mu? "
Tony ukala bir gülüş sergiledi. Kızı sevmişti.
"Şirketiniz ile-"
"Dürüst olalım şirketim zerre kadar umrunda değil tek merak ettiğin seni yaşatan şeyi nasıl yaptığım. "
Tony az daha içtiği suda boğulacaktı.
"Stark benim asla kendimi saklama gibi bir amacım yoktu. Ve eğer isteseydim kralını yapardım. Ama beni elinde sonunda bulacağını ikimizde biliyoruz. Kafanda sorular var sor gitsin? Saçma oyunlara gerek yok. Özellikle ikimizde zekamızla hayatımızı kazanmışken."
"Neden bunu yaptın? Neden beni kurtardın? Neden kalıp Türkiye'den geldin? "
"Sana soru sor dedik kabir yargısı yaptın? "
"Kabir? "
"Boşver. Öncelikle bunu senin kara kaşına kara gözüne yapmadım. Olayın senle bile hatta benle bile ilgisi yoktu. Seni kurtaran kişi babandı. "
"Babam? "
"Bak babanla boktan bir ilişkin olduğunu biliyorum. İnanmak istememeni de anlıyorum. Ama baban seni o kadar seviyordu ki tökezleyip düşersen ve kalkmak istemezsen. Bunu benden yapmamı istedi? "
"Bak bu gün Howard Stark'ı unicorn ilan etme günü mu bilmiyorum ama? "
"Bak Howard'ı unicorn ilan etme gibi bir derdim yok tamam mı? Sadece ailemiz asla bizim sandığımız kadar kötü olmuyor..."
"Ben son günlerde bilmiyorum tamam mı? Hiçbir şey bilmiyorum! "
"Sakin ol ! Bak seni anlıyorum tamam mı? Ama ailelerimiz sandığımız kadar iyi yada kötü değil.''
'' Kimsin sen bana niye böyle bir şey yapıyorsun?''
'' Hadi ama beni unuttun mu?''
''Anlamadım? Tanışmış mıydık?''
'' Hadi ama !''
'' Tamam bana seni hatırlatıcak bir şey söyleyecek misin?''
'' Tamam. 'Sarışınla randevun nasıldı?'"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Living Element
FanfictionTony ironman 2 zamanlarında bilgisayarına kendi sağlık durumunu kayıta ederken o yarışa gittiği zaman Türkiye'de yaşayan bir dahi Tony'nin bilgisayarını hackler ve onun durumunu görünce artık iyi şeyler yapmak isteyen bu adam için bir mucize yaratır...