Ceyda Akın
Şanssızın tekiydim.
İçimi dökerken Emre'nin arkamda olup beni duyması isteyeceğim en son şeydi. Ama olmuştu.
Ona döndüğümde yüzünde anlayamadığım bir ifade vardı. Sevinsem mi üzülsem mi modunda olduğunu düşünüyordum. Bu duygu ikileminde olan sadece o değildi. Ben de bu ikilemdeydim. Eğer şimdi beni duymasaydı ben bir daha ona kendimi açamazdım.
Belki de şanslıydım.
"Ne kadarını duydun?" dedim sessizliği bozarak. Sözlü cevap vermek yerine omuzlarını indirip kaldırdı.
"Ben." dedim ama devam edemedim. Etrafta bakışlarımı gezdirdiğimde zaman kazanmaya çalışıyordum.
"Özür dilerim." diyerek tekrar ona baktım. Çenesini sıktığını anladığımda dudaklarımı ıslattım.
"Sana güvenmediğim için gerçekten pişmanım. Seni kırdığımında farkındayım ama bunu nasıl düzelteceğimi bilmiyorum."
Sesimin titremeye başlayacağını fark ettim. Bunu geciktirmek ister gibi boğazımı temizledim.
"Ben böyle olmak istemiyorum, kendim de halledemiyorum. Bana bir yol göster, lütfen." dediğimde onun da gözlerinin dolduğunu gördüm. Bakışlarını kaçırdı.
"Biliyor musun ben aslında böyle biri değilim. Yani birine öyle kolay kolay kırılmam." Bakışlarını bana çevirdi. Bana öyle bir baktı ki kendime olan nefretim harlandı.
"Buraya geldiğimde hiç böyle hayal etmemiştim. Uçuk bir şey beklemiyordum ama bu kadar soğuk olacağını da hiç düşünmemiştim. Sırf son konuşmalarımızda sana soğuk yaptığım için bana ödetmek istediğini düşündüm ama bu fikirden hemen vazgeçtim. Senin aksine ben senin bana gösterdiğin Ceyda'ya inandım."
Son cümlesi içimden bir şey koparmıştı. Karşısında adeta küçülmüştüm.
"Emre, ben de sana inanıyorum." dediğimde güldü. Keyiften yoksun bir gülüştü. İlk defa böyle gülmüştü.
"Tamam." dedikten sonra bana doğru yürümeye başladı. Takındığı tavrı görmeme rağmen beni affedip sarılmasını umdum ama yanımdan geçip gitti.
***
Emre Bektaş
Sanırım depresyona girdim. Yaz tatiline gelmiştim ama hiçbir şey yapmadan yatmak istiyordum. Sıcak olmasa yorganı kafama kadar çeker ve gün boyu yatardım. Ama bu mümkün değildi. Sıcaktan değil iki tane at hırsızı arkadaşa sahip olduğum içindi.
"Kalk lan."
Caner'i duymazlıktan gelip uyuyor numarası yapmaya devam ettim.
"Bak zaten göt kadar odada üç hayvan yaşamaya çalışıyoruz bir de bir hayvanın depresyona girmesini kaldıramam." Orta parmağımı gösterdim.
"Vay amına koyayım, uyumuyordun demek." dediğinde kafamdaki yastığı alıp yanıma koydum. Ona kaşlarımı kaldırarak baktım.
"Sen bu numarayı yiyecek kadar ne yaşadın?" dediğimde gözlerini devirdi. Bir şey demeden tepemden gittiğinde gözlerimi kapatmama kalmadan bu sefer bakış açıma Alperen girdi.
"Hadi kalk." dediğinde tepkisiz kaldım. Bir cümle eksik söylemişti.
"Cümleni tamamla." Gözlerini devirdi.
"Hadi kalk, sikmeyeyim belanı." Sırıttım.
"Bayılıyorsun bana ait olan şeyleri sikmeye." derken ayağa kalktım. Hızlı kalktğım için gözlerim karardığında küfür ettim.
"Kalkmak yaramadı bana." diyerek kendimi yatağa geri attım. Kollarımda hissettiğim eller beni ayağa kaldırdığında gözlerimi açtım. Caner ve Alperen beni tutuyordu.
"Maşallah aslan salçalarına, Hulk'ın çocuğu musunuz mübarekler?" dediğimde Caner sırıttı. Laf geliyordu.
"Sen kendini ne sanıyorsun, çam yarması mı?"
"Ben depresyondayım, çok mutsuzum. Bana iyi davran yer elması." dediğimde kaşlarını çattı ama bir şey demedi. İkisi de beni bırakıp odadan çıktı. Üstümdeki şort ve tişörte baktıktan sonra değiştirmeden odadan çıktım.
"Nereye gidiyoruz?" diyerek yanlarına gittim. Cebimden telefonu çıkarıp saate baktım. Öğlen birdi.
"Başımıza güneş geçicek ve bayılacağız." dedim cevaplarını beklemeden.
"Huysuzluk sana hiç yakışmıyor Emre."
Uzun süredir duymadığım ses beni irkiltirken ağzımdan küfür kaçmıştı.
"Lan sen nerden çıktın Sucuk yenge?" dedim şaşkınlıkla. Gülerek omuz silkip Caner'e sarıldı.
"Caner de çam yarması değil ki, seni nasıl görmedim?" dediğimde Caner bana saldırmak için ileri atıldı ama sırıtarak kaçtım.
"Dişe diş, göze göz; aslan salçası." dedim gülerek. Alperen de sırıtıyordu.
"Sevgilim geldi, keyfimi kaçıramazsın." diyerek R'nin alasını yaptı ve Su'ya sarıldı.
"Uzak mesafe ilişki yaşayan siz değildiniz." diye homurdandım. Sonra aklıma Ceyda geldi.
Allah'sız Ceyda.
"Hadi gidelim." dedim daha yüksek sesle ve yürümeye başladım. Ceyda konusunu açmak fırsat kolluyorlardı ama ben çelik ayna gibi çocuktum.
***
Merak etmeyin bu sefer yeni bölüm bu kadar geç değil sabah gelecek, minik bebeklerim.
İyi gecelerr.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çilli | texting
Short StoryÇilli: Yavşaklardan hiç haz etmem. 0553*******: Kişisel algılamıyorum o zaman. *** Sarı | texting kitabının yan kitabıdır, olaylar tamamen bağlantılı olmadığı için onu okumazsanız sorun olmaz ama yine de okumanızı tavsiye ederim. :) *** 07.03.2021 m...