WHISTLE | KTH

WHİSTLE | 1

Medya: Mükemmel uzun saçlı bir adet Taehyung.Kızı yakalayanın o olduğunu hayal edin skhdksjdksjdkxjkdk aklımda bir senaryo oluştu bile ama belki bir gün devamını getiririm.Şimdilik tek bölümlük acemi bir korku hikayesi diyelim.

Anahtarı kapı deliğine sokup çevirdim ve içeri adımımı attım. Kapıyı açmamla dışardaki rüzgar içeri vurmuştu. Geri kapatırken paltomu çıkarıp solumdaki askılığa astım. Ayakkabılarımı çıkarıp yere serilmiş gazetelerin üzerine koydum.

Buraya bir hafta önce taşınmıştım ve normalde olması gerekenden çok daha ucuzdu. Fazla para ödeyemeyeceğim için bu fiyat bana gayet makul gelmişti. Gene de bazı söylenenlerin beni korkutmadığını söyleyemezdim. Geceleri birinin garip bir şarkıyı ıslık çalarak evin koridorlarında gezdiğini söylemişlerdi. Neyse ki bir haftadır olağan dışı hiçbir şey olmamıştı.

Mutfağa doğru yürürken tahta parkelerin gıcırdamasına artık alışmıştım. Musluğu açıp sağ elimle tuttuğum su ısıtıcısına akan suyu izledim bir süre. Yeterli seviyeye geldiğinde kolu indirip ısıtıcıyı alt tabanına yerleştirdim ve çalıştırdım. Suyun kaynamasını beklerken elime telefonumu alıp internette gezinmeye başladım.

Gelen tık sesiyle telefonumu tezgaha geri bırakırken mutfak dolabını açıp içinden kulplu bir bardak aldım. Yanımdaki çekmeceden hazır çayı alıp paketinden çıkardım ve sıcak su doldurduğum bardağa koydum. Çayın suyun içine dalgalar halinde yayılmasını izlerken mutfakla birleşik olan oturma odasına geçip televizyonu açtım. Kumandayla kanalları gezerken korku filmleriyle dalga geçen bir film görünce durdurdum ve sesi biraz daha açtım. Her sahnesinde beni daha fazla güldürürken çayım çoktan bitmişti bile. O sırada gelen bir sesle televizyonun sesini kısıp etrafıma baktım. Hiçbir ses olmadığını fark edince kendi kafamda uydurduğumu düşünüp filmin sesini geri açtım.

Yarım saat sonra telefonum çaldığında ekranı açtım ve arkadaşımın aradığını fark ettim. Ekrandaki tuşu sağa kaydırırken ince sesini duydum. Müsait olup olmadığımı soruyordu çünkü evde sıkılmış ve yanıma gelmek istiyormuş. Zaten her zaman müsaitsin diyerek benle dalga geçtiğinde istemeden gözlerimi devirmiştim. Evet yalnızım. Sonrasında evimin ona uzak ve tenha bir yerde olmasından yakınmış ve kapatmıştı. Telefona gülümseyerek baktıktan sonra o gelene kadar biraz daha oyalanmaya başladım.

Tekrar duyduğum sesle televizyonu kapattım ve tedirgince ayağa kalktım. Bu sefer ses kesilmemişti. Fark ettiğim şeyle gözlerim kocaman açıldı. Komşuların bahsettiği ıslık sesiydi bu. Bir kaç yıl önce bu evde bir adam öldürülmüştü ve o sırada ölmeden önce plakta çalan müziği ıslık çaldığını söylüyorlardı. Polisler eve geldiğinde ise plakta çalan müzik kendini hep tekrar ediyormuş. Hızlı adımlarla mutfağa geçip çekmeceleri karıştırarak bir bıçak aldım ve oturma odasına geri döndüm. Mutfağın solundaki karanlık dar koridordan gitmeye korksam da yavaş yavaş ilerlemeye başladım. Her adımımda kalbim daha hızlı çarpıyordu ve ıslık sesi hiç kesilmiyordu. Koridora girdiğimde iki elimle tuttuğum bıçağı sol elime aldım ve ışığı açmak için düğmeyi aramaya başladım. Bulduğumda bastım ve karanlık koridor loş ışıkla aydınlandı. Karşıma baktığımda ıslık sesinin koridorun sonundaki yatak odamdan geldiğini anladım. Bir kaç metrelik mesafe bana şuanda kilometrelerceymiş gibi gelmeye başlamıştı.

Tam bir adım atmıştım ki ışıkların tekrardan gitmesiyle irkildim ve kalbim deli gibi atmaya başladı. Sağ elim hızla duvardaki düğmeye giderken ne kadar bassam da ışıklar tekrar açılmıyordu. Korkuyla adımlamaya başladım. Hiç umursamadığım tahta gıcırtıları şuanda korkuma tuz biber olmuştu. Sanki o şey her neyse her an karşıma çıkıp beni boğazlayacakmış gibi geliyordu. Koridoru yarıladığımda kapı zilinin çalmasıyla korkudan bacaklarımın bağı çözüldü ve dizlerimin üstüne düştüm. Aralıksız kesilmeyen o korkunç ıslık sesi kesilmişti. Zar zor ayağa kalkıp elimdeki bıçağı mutfak tezgahına bıraktım ve kapıyı açmaya gittim. Karşımda arkadaşımı gördüğümde içimdeki korku biraz azalmış ve ferahlamıştım. En azından bu gece yalnız olmayacaktım.