Senin tek bir "bitsin artık ya" sözüne bağlıymışız meğer. Tek bir sözün her şeyi bitirebilmesi ne kadar saçma. Her şeyi silebiliyor mu yani unutturabiliyor mu? Üzgünüm ama biliyorsun ki yazmayı seviyorum. Kendimi daha iyi hissediyorum. Ve oturdum seni yazıyorum. Bizi yazıyorum. Duygularımı yazıyorum. İçimde kalanları yazıyorum. Biriktirdiğim, kendime sakladıklarımı yazıyorum. Objektif olamayacağım aşkım. Evet bencilce, hem olayları sadece benim tarafımdan bakıp yazmam, hem de artık hakkım olmasa da aşkım demem. Bu beni aciz mi gösteriyor bilmiyorum. Öyle hissetmiyor da değilim. Belki çocuksu gösteriyordur. Umrumda değil. Her son, yeni bir başlangıçtır derler. "Bitsin artık ya" yazman bizi bitirirken bu yazdıklarımı başlatmış oldu. Hikaye kahramanlarına aşık olmak bazen kaçınılmaz. Benim kaçmaya niyetim yok, gücümün de olup olmadığı tartışılır. Sadece geceleri yazabildiğimi biliyorsun. İşte bu gece de oturdum bilgisayarın başına yazıyorum. Hiç uyumadım, sabahlamak hoşuma gidiyor. Hava kapalı, güneşin doğuşunu göremiyorum ama saate baktığımda çoktan sabah olduğunu anladım. Günaydın aşkım. Hikayemizin bölümlerinde görüşmek üzere...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umurunda Mı Sandın Bu Dünya
Non-FictionSenden önce de yazıyordum senden sonra da yazacağım. Ama bu yazdıklarım sana. Belki canın acıyacak, belli kızacaksın, belki hoşuna gidecek, belki umursamayacaksın belki de okumayacaksın. Neyse..