1.BÖLÜM➡BAŞLANGIÇ

206 6 1
                                    

♥♥♥

"Anlamıyorum. Ne ara oldu bu kadar şey?"

"Anlatıyorum ya İnanç. Geçen ay Altıntepe Koleji'nin sınavına girmistik ben ve Ceyda. İşte o sınavdan %50 burs kazanmışım."

"Eee hani dalgasına girmiştiniz o sınava"

"Öyleydi zaten. Burs kazanınca babam gitmemi istiyor."

"İyi de %50 burs diyorsun. Gerisini nasıl ödeyeceksiniz?"

"Kalan masrafları Eniştem ödeyecek.Biliyorsun onun maddi durumu iyi."

"Yani ciddi ciddi o özel okulda okuyacaksın.Bizi unutacaksın."

"Ama alınıcam şimdi. Ne demek bizi unutacaksin?O kadar basit mi zannediyorsun?"Sabahtan beri oturmuş İnanç'a şu yeni okul meselesini anlatmaya çalışıyorum. Tamam bende üzülüyorum onlardan ayrılacağım için ama onları asla unutmam.

" Tamam kızma Azra.Üzülüyorum ne yapıyım?Hem sen başka bir okula gideceğini Ceyda'ya söyledin mi?"

"Evet dün akşam söyledim. Üzüldü ama sonunda benim için mutlu olduğunu söyledi. Sonrada gidip Ömer ile konuştum. Nihayetinde onu da ikna ettim."

"Beni en sona bıraktın yani?"

"Evet biraz öyle oldu." İnanç birden beni belimden kavrayarak göğsüne yasladı.Ve çenesini başıma bastırdı. İnanç'a karşı ne hissettiğimi hiçbir zaman tam olarak anlayamadım. Ondan hoşlanıyor muyum bilmiyorum. O bana böyle sarılınca heyecanlanıyorum.Ama mesela yanında birini görünce hiç kıskanmıyorum.

"Ne düşünüyorsun?" İnanç'ın sorusuyla düşüncelerimden sıyrıldım.

"Hiiiçç.Sen?"

"Altıntepe Koleji'ndeki erkekleri."

"Ne?" Başımı göğsünden kaldırarak şüpheli bakışlarımı yüzüne diktim."Hayır anlamadım. Oranın erkeklerini niye düşünüyorsun? "


"Hepsini az çok tanıyorum. Biliyorsun o okul bizim okula o kadar da uzak değil. Hepsi zengin züppesi.Ya seni biri üzerse?"

"Yok artık İnanç. Hem sen 7 yıllık arkadaşını tanımıyor musun? Kimse beni uzebilir mi?Korurum ben kendimi merak etme."

"Tamam sana güveniyorum. Ama birinin bir yanlışı olursa hemen bana söylüyeceksin.Anlaştık mı?"

"Anlaştık.Ama şimdi kalkmamız lazım. Eve geç kalıcam."

"Tamam kalkalım." İnanç ve ben oturduğumuz banktan kalkarak bize doğru yürümeye başladık.

   Aslında yarın için çok heyecanlıyım.Yarın yeni bir okula başlayacağım.Hem de özel bir okula. En samimi arkadaşlarım Ceyda İnanç ve Ömer'den ayrılıcam ama bu onları unutacağım anlamına gelmiyor.Ben onları asla unutmam. Onlarda beni unutmaz.

   O okulda bazı insanların beni hiç sevmiyeceğine eminim.Ee sonuçta yarıda olsa bursluyum. Ama onlar yüzünden moralimi asla bozmayacağım.

✖✖✖✖✖✖✖✖✖✖✖✖✖

   Ömer "Heyecanlı mısın bakalım?" diyrerek kolunu omuzuma attı.

"Sorduğun soru mu Ömer? Tabii ki çok heyecanlıyım.Hem de deli gibi."

"O belli canım." Ceyda'nın üzgün sesini duyunca bakışlarımı ona çevirdim."Sen hâlâ mı bozuksun Ceyda?Bak böyle yaparsan o okula gidemiycem."

"Tamam artık kapatalım konuyu. Bakın yine hep beraber okula gidiyoruz. Hep beraber dönücez.Yine vakit geçirecez." diyerek İnanç konuyu kapattı.

     Evet haklı. Beraber gidip gelicez. Çünkü onlarla okulumuz o kadar uzak değil. Ben onlardan sonra 10 dakika daha yürüycem.Ve evet tamda tahmin ettiğiniz gibi şuan okula doğru yürüyoruz.

  Bir süre daha yürüdükten sonra eski okuluma varıyoruz. Ve birden burayı çok sevdiğimi anlıyorum. Ahh burayı  bir görüşte böyle oluyorsam her gün yanından geçince kim bilir ne hissedicem?

"EE hadi artık siz girin okulunuza."

"Bu kadar üzüleceksen buraya geri dön."

"Ceyda saçmalama hem konuştuk seninle bunları. Hani benim için mutluydun?"

"Tabii ki mutluyum.Ama seni çok ozluycem." dedikten sonra birbirimize sıkıca sarıldık.Birbirimizden ayrıldıktan sonra sırayla İnanç ve Ömer'le de sarıldık.Tam arkamı dönecekken Ceyda'nin sesini duydum. "Oradaki taş çocuklara benden selam söyle."

"Arkamı dönerek onlara baktım ve" Merak etme söylerim. "Dedim.İşte o an gözümden bir yaş döküldü ve ben arkadaşlarımın görmemesi için arkamı dönerek koşar adımlarla yeni okuluma doğru yürümeye başladım.

✖✖✖✖✖✖✖✖✖✖✖✖✖

      Tam iki saattir şu kel müdürün işini bitirmesini bekliyordum.Beni sınıfa o götürecekmiş.Herkes derse çoktan girdi. Allah'ım u adamın işi ne zaman bitecek?

" Azra kızım işim bitecekmiş gibi gözükmüyor. İstersen sınıfa tek git."

"Olur.Hangi sınıf?"

"11-B Umarım senin için hayırlı bir yıl olur."

"Teşekkürler" diyerek adamın odasından çıktım. Hayır madem işin var ne diye beni oyalıyorsun.Böyle söylene söylene sınıfıma vardım. Derin bir nefes alarak kapıyı tıklattım.İçeriden gir diye bir ses duyunca kapıyı açtım. Ah harika herkes bana bakıyor.

"Evet kızım yeni öğrenci misin?"

"Evet hocam."

"Peki geç bakalım. Bos bulduğun bir yere oturabilirisin."

"Teşekkürler hocam" diyerek arkalarda gördüğüm bir kızın yanina doğru ilerledim.Yerime geçerken dersin ne olduğumpnu öğrenmek için tahtaya baktım. Ne edebiyat mı? Sanırım midem bulanmaya başladı. Haftanın ilk günü ve ilk dersi edebiyat olur mu yaz insaf?

  Böyle düşünürken çaktırmadan yeni sıra arkadaşımı da süzmeye başlayacakken onun arkaya dönüp biriyle konuşmaya başladığını farkettim. Ahh tamam bu kız süper güzeldi ve bir saniye o etek boyu da neydi?Etek sanırım bir karış falandi herhalde.Aslında kiminle konuştuğuna da bakmak istiyordum ama şimdi yakalanırım falan daha ilk günden rezil olmuyum.

   Bizim okuldayken herkes yeni gelenle ilgilenirdi. Burada niye herkes ben yokmuşum gibi davranıyor.

"Sana bir arkadaş tavsiyesi. Hiç bir zaman yeni girdiğin ortama şaşkın şaşkın bakma. Sena kolay lokma diyip yerler." Yeni sıra arkadaşımın sözleriyle donakaldım.Ben etrafa şaşkın şaşkın mi bakıyorum? Bir dakika yaa bu kız sabahtan beri arkadakiyle konuşmuyor mu beni nerden gördü? Yavaşça ona doğru döndüm ve

"Sanırım haklısın" dedim.Bana elini uzatarak

"Nil.Senin adın ne?"

"Azra." diyerek yavaşça elini sıktım.Eliyle arkasını göstererek "Bu da Oktay" dedi. Gösterdiği yere döndüm ve boooommmmm......

  Taş gibi bir çocuk. Saçları kahverengi ve gözleri ahh o gözleri....Sanki dünyadaki bütün denizleri içinde barındırıyor.Masmavi. Ben o gözlerde her an kaybolabilirim.

  Hemen düşüncelerimden sıyrılarak ona elimi uzattım ve"Memnun oldum" dedim.Peki o ne yapsa begenirsiniz? Bana elini uzatmadan telefonuyla uğraşmaya başladı. Elim resmen havada kaldı. Elimi indirirken göz ucuyla Nil'in gözlerini devirdiğini gördüm. Bu tanışma hevesinden vazgeçip biraz ders dinlemeye çalıştım. Ama olmuyordu. Sanki her yer masmaviydi. Hemen o kaba çocuğun gözlerini unutmam gerekiyordu. Öküz odun kütük.

    Nil bana doğru eğilerek "Kusuruna bakma. Tam bir buz kütlesidir."

"Anladım zaten."dedikten sonra sıranın altında telefonuyla oynamaya başladı. Bende bakışlarımı etrafımda gezdirmeye başladım. Ve pencere kenarındaki sırada oturan bir kızı farkettim. Bana bakıp bakıp gülüyordu. Bu kız.... hayır şaka olmalıydı. Bu kız Esra'ydı.Eniştemin kardeşi. Ve belki de hayatımda nefret ettiğim tek insan.Sanırım şimdiden bu okula geldiğim için pişman olmuştum.......

   Merhaba arkadaşlar bu benim ilk kitabım. Umarım seversiniz.♥♥♥♥

Herşey Senin İçinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin