BÖLÜM 1

15 2 2
                                    

                                         Korkarak Yaşıyorsanız Yalnızca Hayatı Seyredersiniz

   Çalıların arasından hızla bir dişi geyik fırladı. Kalbi küt küt attığına bakılırsa avcılardan kaçıyordu. Durdu ve havayı kokladı. Tehlikenin geçtiğini düşünerek rahatlayıp hemen yanı başında bulunan duru bir gölden su içmeye koyuldu. Ancak onu izleyen bir çift gözden habersizdi. Kızıl postlu geyik bir ses duyduğunu sanarak ürktü ve başını tekrar yukarı kaldırdı. Derin bir sessizlik hakimdi. Kuşlar sanki bu acı olayı biliyormuşçasına suskundu. Sadece geyiğin burnundan çıkan nefes sesleri duyuluyordu. O, bir çift göz, doğru zamanın geldiğine kanaat getirerek ağaçların arasından bir ok fırlattı. Geyik oku fark etmesine karşın kaçma fırsatı bile bulamadan karnından uzun bir tahta parçası geçiyordu. Acı bir feryat bu derin sessizliği bozarak henüz aydınlanmış olan gökyüzünde havaya karıştı.

   Sabahın ilk vakitleri sessizliğe bürünmüş olan bu şehir adeta mezarlığı andıran bir havası vardı. Devriye gezen askerler de olmasa "Ölüler Diyarı" denecek kadar sessizdi. Havanın iyice aydınlanması üzerine bu "Ölüler Diyarı" az da olsa canlanmaya başladı. Dükkanlar, pazarlar tek tek açılmaya satıcılar ise dükkanlarına gelecek olan müşterilerini beklemeye koyuldular. Şehir yavaş yavaş canlandığında gürültüler de artmaya başladı. İnsanlar evlerinden dışarı çıkmaya başladıklarından şehir kalabalıklaşmaya dört bir yandan satıcıların sesi duyulmaya başlanmıştı:

- Güzel elmalarım vaaaaarrr!!

- Bir alana bir bedavaaa!!

- Kuşlarım, horozlarım, tavuklarım vaaarr!! Altın bunlar altıııınnn!!

- Kumaşlarım vaarr!! Çin'den geldiii!! İpek kumaşlarım vaarr!!

- Tatlıııı!! Tatlıcıııı!!

    Şehir aynı düzeninde yürürken kan ter içinde koşarak gelen biri telaşla etrafa:

- Geliyooooorrrr!! Geliyooooorr!! Hazırlanın geliyoooorrr!!

Herkes kan ter içinde kalmış bu adama şaşkın şaşkın bakarken arkadan bir ejder sesi yükseldi. İnsanlar  kafalarını sesin geldiği yöne çevirdiklerinde siyah bir ejderin üzerinde bulunan adama gözlerini kilitlediler. Korkudan fal taşı gibi  açılmış olan gözler kaçacak yerler bulmaya çalışıyordu. Gürültü bir anda kesilmiş, kimse tek kelime bile etmiyordu. Ejderin üstünden inen siyah pelerinli adam, bir satıcının yanına giderek:

- Şu cilayı ver.

Satıcı adam, yüzünü tamamen kaplayan bu siyah maskeli adama korkarak cevap verdi:

- A-a-a alın.

Maskeli adam cilayı alıp:

- Ne kadar?

Satıcı adam tekrar:

- 15 Naro, diyerek korkak bir cevap verdi.

Maskeli, elini cebine soktu. Parayı çıkarttı ve satıcıya uzattı. Hemen ejderine binip havalanmaya hazırlandı. Ejder siyah kanatlarını açıp bir çırpmada havalandı. Uzaklaşan ejder arkada toz bulutu bıraktı ve insanları öksürüğe boğup gitti. Toz bulutu geçtikten sonra içlerinden biri:

- Kara Pençe geri döndü. Kabus tekrar başlayacak.

Diğerleri de başını sallayarak onayladılar. Tekrardan başka biri: 

-Yandık!

SESSİZ ÇIĞLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin