5| "Sana yetemem."

6.5K 284 249
                                    

"Yaptığını beğendin mi?" Diye sordum başımı inanamazca iki yana sallarken. Ellerimi kaldırıp indirmiş ve saçlarıma geçirmiştim. O ise sessizce beni izliyordu.

Ardından adımları önümden ayrılmış ve koşarak kulübeye doğru gitmişti. Anlayamadan peşinden aynı şekilde koşmuştum.

İçeri girip, bir numara tuşlamış ve bacağını sallayarak açılmasını beklemişti. "Alo! Dokuz yüz on bir mi? Tavşana benzeyen bir adam bana benden hoşlandığını söylüyor-"

"Manyak herif!" Elimi ceketine geçirip, onu kulübeden çıkartmaya uğraşıyor ve telefonu elinden kurtarmaya çalışıyordum. Resmen boğuşuyorduk. "Bırak şunu! Bırak!" Diye bağırmıştım sinirle onunla kavga ederken. "Komik misin sen?! Salak!"

"Hayır! Bu bir acil durum!" Dedi ahizeyi geri yerine sertçe çarparken. "Bana kafayı mı yedireceksin sen Jeongguk?!" Dedi sinirden ağlayacakmış gibi. "Neden beni bombardımana tutuyorsun? Neden sürekli üstüme füze atıp duruyorsun?!"

"Ne?" Dedim anlamazca yüzümü ekşitip, ellerimi iki yana açarken. "Ne diyorsun sen?!"

İkimiz de panik halindeydik ve bir sebepten ötürü çok sinirliydik.

"Sonra da böyle salağa yatıp, hiçbir şey olmamış gibi yapıyorsun. Ah, Taehyung sana kendimi parmaklarken bir video attım ve sexting yapmak istedim ama neden bilmiyorum yani. Seni zindana çekiyorum ama neden bilmiyorum. Sana böyle koca gözlerimle yalansız ve berrak bakıyorum ama neden bilmiyorum. Haberim bile yok!" Dedi ağzımı mezeleyerek.

"Aptal!" Dedim sinirle tükürür gibi. "Aptalın tekisin sen! Geçireceğim yumruğu suratına!"

"Denesene." Dedi en gevşek ve alaycı tutumuyla. "Daha fazla acıtamaz nasıl olsa."

Gözlerimi kapatıp açmış ve ağzım açık bir şekilde, derin bir nefes almıştım. Gerçekten inanamıyordum yani!

"Bu kadar mı kötü?" Dedim acı bir gülüşle. "Senden hoşlanmam bu kadar mı kötü?"

"Kötü değil!" Dedi ceketini çıkartıp sinirle yere atarak. "Jeongguk, anlamıyorsun! Sen bana..." bakışları benimle buluşmuştu fakat cümlenin devamını getirmedi.

"Ben sana, ne?! Korkma! Söylesene! Aşık mıyım?! Sana neden bile bulunmayan gerçek bir hisle mi geliyorum? Ne o? Sevilmedin mi hiç? Halbuki çokça sevildiğine eminim." Nefes nefese kalmış ve boğazım acımıştı bağırmaktan.

Sonra ise sesim kısıldı.

"Bana aşık olabileceğini söylemiştin. Kan yemini bile ettik." Dedim fısıldayarak. "Kimseyi öpmüyorsun ama beni öpüyorsun. Bana iltifat ediyorsun, sarılıyor ve dokunuyorsun. Bunu her kölene ya da brat'ine yapıyor muydun yoksa? Gerçi senden bunlar için hoşlanmadım fakat..." boğazım kurumuş ve gözlerim nemlenmişti. Yutkunup, yüzüne bakmadan, sokağa baktım. "Bende mi herkes gibiyim? Herkese öpüşmem diyerek onları öpüyor ve özel mi hissettiriyorsun?"

"Hayır." Dedi tek nefeste. "Jeongguk, hayır." Başını iki yana salladı. "Ben içimden geleni yapıyordum sadece. Bunları da öncekilere yapmadım. Yemin ederim."

"O zaman derdin ne be adam?!" Dedim sinirle çığırarak. Gözümden bir damla yaş aktı gitti. Hıçkırır gibi bir nefes aldım. Titriyordum, yine titriyordum. Bütün sinirlerim alt üst olmuştu. Bok gibi bir geceydi. Tam anlamıyla bir boktu.

"Sana yetemem." Dedi mırıldanarak. Başı öndeydi. "Ben iyi adam olamam. Bir süre sonra ya fazlasını istersen? Ya... Sana veremeyeceğim şeyleri istersen?"

"Senden," dedim sinirle gülerek. "Şu an bile fazlasını istemiyor ve hep veriyorum. Kendimi, ruhumu, kalbimi, mahremimi, fikirlerimi, sırlarımı, arzularımı. Pek adil bir anlaşma değil ha?"

Burning Desire | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin