03

40 11 3
                                    

Aradan 1 ay geçmişti, şimdi de ortak bir arkadaşın doğum günü için hazırlanıyordu Changmin.

Unutmak kolay değil öyle, unutmadı tabi fakat ilk zaman ki gibi değil hiçbir şey.

Arkadaşının aynaya bakarak saçlarını düzeltmesini izliyordu.
Sessizliğin sonunda Younghoon konuştu.

"Peki onunla gelirse, o zaman ne yapacağız?"

"Ne yapmamızı bekliyorsun Hoon?"

Biraz durup konuşmaya devam etti Changmin

"Onu getirir mi sence?"

"Sonuçta sevgilisi, getirebilir."

Aslında iyi olurdu. O görüntüye alışabilirdi belki. Zaten alışmak zorundaydı. Younghoon ise her cümlesinde sanki Changmin'e inat o kişi için 'sevgilisi' tabirini kullanıyordu.

Changmin başka hiçbir şeye bu kadar sinirlenmemişti.

"Hoon, sevgilisi demeyi keser misin?"

"Doğru bir şey söylüyorum ben."

"Yine de hoşlanmıyorum bundan.

Changmin şu an edebiyat yapıyordu
Ne söylerse söylesin Younghoon onu dinlemezdi.

"Dostum, geç kalıyoruz. Eric bize darılacak."

Younghoon bir dakika sussa hayat Changmin için daha eğlenceli ve huzurlu olacak.

"Sabahtan beri aynada saçını düzelten çirkin ben değilim."

"Evet saçını düzeltmiyorsun, ama çirkin olduğun kesin."

Changmin onu dinlemeden kapıdan çıktı. Younghoon'da peşinden gelince evin kapısını kilitlediler ve çok uzak olmayan Kafeye gitmeye başladılar.

"Younghoon?"

Younghoon, Changmin'i dinlediğini gösteren bir kaç mırıltı çıkardı.

"Juyeon, onunla gelirse erkenden ayrılırız dimi?"

"Dostum, istersen ayrılırız biliyorsun. Ama bu duruma alışman gerek onu da biliyorsun."

Haklıydı. Sonuçta bir ay oldu, şimdiye kadar pişman olmadıysa bundan sonra da olmaz.

"Doğru. Juyeon henüz pişman olmadı."

"Nereden biliyorsun, belki de şu an pişmanlıktan ölüyordur."

"Younghoon, pişman mıdır değil midir? Bana bir şey söyle. Bana cevap ver."

"Ruh sağlığının problemli olduğundan eminim."

Biraz durdu

"Müneccim miyim ben Changmin."

"Tamam boş yapma"

"Peki pişman olursa, gurur yapacak mısın?"

"Ne gururundan bahsediyorsun sen be bana dönsün diye her gece dua ediyorum.

Younghoon ona 3 numaralı 'Kıyamam seni' bakışını attı.

"Tamam bakma bana öyle"

Kafenin önünde durdular.

"Sonunda geldik. Seninle yürüdüğüm her yol asır gibi geçiyor Hoon."

Younghoon uzun bacaklarıyla Changmin'e tekme atmaya hazırlanırken Changmin hızla kafe'ye girdi.

Sonra... tanıdık bir koku. Tanıdık omuzlar ve tanıdık bir yüz.

Juyeon? Bu nasıl bir tesadüf? Neden çarpıştılar?

Gözleri Juyeon'un gözlerine baktı. Bir ay boyunca kokusunu almadığı sevgilisinin gözleri koyulaşmıştı. Nedense çok romantik bir ortam yarattılar tesadüfen.

"Sana kaç kere önüne bakarak yürümeni söyledim dostum."

Younghoon, Changmin'in yakasından tutup onu kendine çekti.

"Yürü gidiyoruz. Eric hediyelerini bekliyor."

Şimdiyse 5 numaralı anne bakışı geldi Younghoon'dan.

Onları biraz ilerde karşılayan Hyunjae

"Kafeye girdiğiniz anda bütün kızlar Younghoon'a bakmaya başladı. Siktir git burdan prensliğimi elimden alıyorsun."

Younghoon Hyunjae'ye attığı bakışla bütün düşüncelerini belli etmişti.

Eric heyecanlı bir şekilde yanlarına geldi.

"Hediyelerim nerede?"

Tam o sırada Younghoon cebinden bir kurdele tacı çıkardı ve Changmin'in kafasına taktı.

"İşte hediyen."

Eric gördüğü manzarayla çığırmaya başladı.

"Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz aptallar! Henüz 10 dakika önce Kevin bana aynı şeyi yaptı."

Sinirle yanlarından ayrıldı. Changmin'de kenardaki masaya geçti. Tam olarak Juyeon'un karşısındaki masaya. Kendine eziyet mi ediyordu?
Aslında hayır. Juyeon'u her gördüğü zaman gözleri parlıyordu. Gözleri yanında onu aradı. Evet oradaydı, onu da getirmişti yanında.

"Hadi dostum, oturmaya mı geldik."

"Defol git Hoon."

"Sen yine nereye bakıyorsun."

Younghoon doğrudan gözlerini Juyeon'a çevirdi ve iç çekti.

"Changmin, onu da getirmiş. Seni umursamayan biri için bu kadar dert edinme kendine. Bunu yüz kere söyledim."

"Bende sana yüz kere çok aşığım dedim. Yine diyorum, çok aşığım."

Younghoon ona göz devirdi.

"Hoon çok sıkıldıysan git eğlen. Takma beni."

"Saçmalama gerizekalım."

Eric tekrar geldi.

"Şaka yapıyorsunuz dimi. Cidden hediye getirmediniz mi?"

Younghoon ve Changmin birbirlerine bakıp gülmeye başladılar.

           

                                  ♡








Papatyaları Çok Seven AdamaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin