O gün gelmişti işte annemin ölümünden bir sene bile geçmeden babam evleniyordu...
.......
günlerden salı içimde kötü bi his vardı üstelik ilk defa bu kadar erken uyanmıştım kalkıp dolabımdan siyah kot pantolonumu ve üstüne beyaz bol bir dinazor desenli sweet seçmiştim üstümü giydikten sonra kahvaltıya inmiştim ki içimdeki o kötü his hâlâ gitmemişti git gide telaşlanıyordum kahvaltımı yaptıktan sonra uzun zamandır ilk defa erken kalkmanın tadını çıkartarak benim için çok özel olan odama çekildim iki tarafı raflarla dolu ve rafların içi kitaplarla doluydu içlerinden kendime sadako isimli bir kitap seçmiştim hemen karşımda duran balkona geçtim her yer yeşil ve doğaldı her girdiğimde kendimi daha rahatlamış hissediyordum bebek mavisi pufumun üstüne oturdum ve kitabımı okuyordum ki telefonumun olmadığını fark ettim koşarak merdivenlerden odama çıktığımda telefonumda 28 arama vardı bu babamdı işte o zaman bi terslik olduğunu anladım
Ve git gide korkmaya başlamıştım zaman kaybetmeden babamı aradım fakat telefonu açmadı bir kaç dakika sonra bir mesaj geldi şöyle yazıyordu
- Kızım aylar sonra geliyoruz yanına....
Neydi şimdi bu kimle geliyordu ve neden geliyordu annemin ölümünden sonra beni terk edip yanlız başıma bırakan adam neden geliyordu ?
Aklımda saçma saçma sorular acaba... neyse neyse kötü düşünmek yok biraz kendimi rahatlatmaya çalışırken kedim pamuk yanıma geldi işte bu bana çok iyi gelmişti annemden kalan tek hatıraydı o bana annemin kedisi pamuk artık o bana emanetti ona çok iyi bakıyordum annemin ölümünden sonra tek arkadaşım oldu o benim pamuğu kucağıma alarak aşağıya odama geçtim ve balkona çıktım biraz kitap okuduktan sonra zil çaldı... dİn dOn
Olamaz o mu gelmişti hayatımı bana zehir eden adam üstelik annemin katili....
Nefret ediyordum o adamdan geç olmadan kapıya koştum babam ve yanında bir kadın vardı kadın beni baştan aşağıya süzdükten sonra ah sinan bu mu senin çirkin kızın diyerek içeri daldı
Heh bunu bana diyene bakın kendisi leopar desenli dizini geçen kısa mı kısa bi elbise giymişti altında da fuşya renkli yüksek taban bi ayakkabı mı allahım bu zevksizliğe katlanamazdım.
Kusmak üzereydim nerdeyse arkasından babam bize bi bira getir diyerek lafa girdi ah işte o tiksindiğim adam hiç değişmemişti..
kapıyı kapatmadan ne olduğu belli olmayan kadın arkasını dönerek sinan melis midir her neyse işte bu velet'te hiç terbiye vermedinmi sen diye söylendi Nasıl yani benden mi bahsediyordu
Babam boşver onu hayat ,anasına çekmiş diyince
O çarpık bacak kadın lafa atlayarak ah şu eski manitan mehtap mı oda mı böyle ahmak'tı diyerek babamın yanına giderek sen nasıl bi sevap işledinde beni buldun sinan diyince kendimi kaybettim o çarpık bacak benim annemin ismini ağzına almaya nasıl cüret edebiliyordu kes artık şunu diye bağırırken buldum kendimi babam bana kaşlarını çatarak baktı ve üvey annene nasıl bağırırsın diyince işte o an anladım o kadının kim olduğunu o babamın sevgilisiydi o an şoktan neyapacağımı şaşırdım ve direk odama çıktım arkamdan babam geldi ve kalk lina bu kadar alıngan olma sadece bi kaç günlük eylenmek için onu yanıma adlım diyince
Sesimi çıkarmadan yatağıma yaslanmış oturuyordum yanıma oturup Bir iki güne göndermiş olurum onu diyince
Az da olsa rahatladım o zilliyi evimde istemiyordum babama şöyle cevap verdim
- o kadının yüzünü bir gün daha görmeye tahammülüm yok baba onu evden gönder ( ona baba demek içimden bile gelmiyordu.)
Biraz sabret diyerek odadan ayrıldı...
Saat sabahın 12'si ve benim lanet olsun ki hâla çok uykum var kendimi toparlayıp sabah dağınık bıraktığım yatağımı topladım.Sonra da odamı,
Kahretsin saat 13:00 olmuştu çoktan
Hemen aşağıya indim ki o lanet ikilinin burda olduğu tamamiyle aklımdan gitmişti ikisi de gözümün önünde birbirine sarılmış film izliyorlardı o en sevdiğim kendime özel yaptırdığım ağaçtan olan orta sehpanın üstü içki ve sigaralarla doluydu
Aklıma takılan tek soru ? Annem bu rezil adamı nasıl sevmişti
O bir yalancıydı bir saat önce bana sevmediğini ve onu göndereceğini söylemişti
Üstelik o bana neden seni de seviyorum demişti ?
Ah işte aklıma takılan yine bi soru ondan uzun zamandır seni seviyorum kelimesini duymamıştım bu beni şaşırttı
o da ne o kadın babama bağırıyordu hemen yanlarına indim ve
Kıkırdamaya başladım o zilli bana ne gülüyorsun ahmak kız babanın suratıma kusması hoşuna mı gitti diyerek bağırdı bende o an bi patlama oldu kendimi haykıra haykıra kahkaha atarken buldum o o tam bir ıslak civcive benziyordu madurken ne de tatlı oluyormuş ah ben ne diyorum böyle civcivlere hakaret etmiş olurdum
Gülmemden rahatsız olduğu çok belliydi bi afalladı ve sonra banyoya doğru koştu babam hala sarhoştu arkasından koşarak banyoya girmesine izin vermeden onu dışarıya doğru sürükledi onları izlemek çok zevkliydi açıkçası ama o bir kadındı sonuçta o benim babam da olsa bi günlük eylenip onu kapı dışarı edemezdi ben araya girmeye çalışırken beni içeri itmişti kadının suratına kapıyı kapattıktan sonra bana doğru hızla gelmeye başladı ben bana zarar vermesinden korktum ve elime bir vazo aldım gülerek onunla mı bana zarar vereceksin dedi o tam bir pislikti hiç düşünmediğim şeyi yaparak bana saldırdı elimdeki vazoyu kafasına fırlatarak odama koştum ve kapımı kilitledim o an aklım başıma gelmişti seni daha çok seviyorum sözleri hepsi onun o çirkin düşüncele- riydi kapıma dayandı kilidi zorluyordu bu kadar korktuğumu hatırlamıyorum balkondan kaçmak hiç aklıma gelmemişti hemen aşağıya atladım neyseki fazla yüksekte oturmuyoruz zarar görmedim nereye gideceğimi düşünürken çocukluk arkadaşım lina
Kahretsin telefonum evde kalmıştı allahım bu nasıl bi salaklık
Suç sende melis gidip o annenin katilimi eve alırsan olucağı buydu ah salak kafam diye söylene söylene yürüdüm geceye sessizlik hakimdi ve açıkçası bu küçük melis biraz korkmaya başlamıştı nereye gittiğimi bilmeden yürüyordum sonunda karşıma biri çıktı...
- telefonunuzu rica edebilirmiyim.?
- al buyur kızım. Diyerek telefonu uzattı
Lina onun numarası aklımdaydı ilk defa şu beynim bir işe yaradı hayret heh sonunda telefonu açtı Alo
- Buyrun kimi aramıştınız
- Benim lina melis.
- ah senmiydin güzelim bu saate yabancı bi numarayla neden aradın ? İyimisin sen ? Sen nerdesin ? Birşey mi oldu ? yoksa hemen yanına geliyorum diyine lafa girdim
- ah lina yine herzaman ki gibi sorguların başladı beni merak etme ben iyim sadece ufak bi talihsizlik yaşadım aslında...senden birşey istemek için aramıştım
- evet dinliyorum melis merakta bırakmakta bir numarasın hadi lafa gir uzatma
- sakin ol sadece bi kaç gece sende kalabilir miyim diye sorucaktım
İşte o an uyuz amcalar gibi bu amca'da lafa atladı kızım gidin dedikodunuzu başka yerde yapın kontörüm bitti diye başımı yemeye başladı
( sanki erkekler hiç dedikodu yapmıyormuş gibi )
Lina lafa girdi
Amca yaşından başından utan yengeye şikayet ederim seni kimlerle konuşuyorsun sen kontörle diyince amcanın gözleri parıldadı neyse lina devam etti...
- melis hemen bavulunu eşyanı topla gel bu soruyu sorduğun için ayrıca cezanı çekeceksin
Bu kızı çok seviyordum
- lina ilk olarak bavulumu almam için eve dönmem gerekiyor ve o lanet adam ordayken o eve dönemem söz konusu bile olamaz
- melis o o adam yoksa düşündüğüm şey mi ? ah kapt'ta şu telefonu hemen gel yanıma bu saate bu karanlıkta kız başına sokakta olmaman gerekirdi diyerek suratıma kapattı
Bende telefonu amcaya uzatarak teşekkürlerimi sundum
Ah o tontişin yanaklarını sıkmadan gidemezdim burdan... keşke sıkmasaydım bastonuyla kafama kafama vurdu ordan hızla uzaklaşırken
Seni salak kız hemen git burdan seni yengene söyleyeceğim demesi beni kahkahalara boğdu
Evet hepiniz şuanda bu kız babasının elinden zor kurtulmuşken hala nasıl gülebiliyor diyorsunuzdur
Ben her zaman gülerim bunu zamanla size kanıtlıyacağım....
tospik şarkısını söylerken dans ede ede linanın evine geldiğimi bile fark etmedim beni camda bekleyen lina beni durdurmasaydı gidiyordum ah artık şu kafamı toplamam lazım
Lina tospiik gel buraya diye bağırınca bi kendime geldim ve gülerek yanına gittim evleri 4 katlı ahşaptan yapılmış şirin bir evdi
Lina bana kapıyı açtığında çok şıktı üzerinde dizine kadar gelen siyah deri bir elbise ona çok yakışmıştı genelde çok idallı olan bu elbise onda çok şirindi hafif kalıplı olan lina sürekli benle dalga geçerdi kilomla ayakarında elbisesiyle uyumlu bir siyah çizme vardıLina özbek 17 yaşında
Sanırım dışardan yeni gelmişlerdi eve girdim ve çok değişmişti annemin ölümünden sonra yani bir senedir görmemiştim şaşırmam normal çok fazla değişiklik vardı ve en değişik olanı evde 2 erkeğin olması kim bunlar diyemeden koltuğun sağ köşesinde oturan ve elinde bi içki şişesi olan zayıf gözlüklü sıska bi çocuk vardı ah evet o tam bi çocuk gibiydiSarp çağın 18 yaşında
o sordu lina kim bu ahmak yüzüm hafif kızarmıştı evde misafir olduğunu bilmiyordum tam yanındaki diyer koltukta oturan aman allahım o çok güzeldi evet güzel yakışıklı değil ona yakışıklı demem ayıp olurdu o çok güzeldi hafif kalıplıydı,siyah tişörtünün üstüne bir deri ceket gitmişti ve siyah bir pantalonAteş demir 18 yaşında
o sıskanın ne giydiğine dikkat bile etmemiştim ama bu beni benden almıştı heh işte bu çocuk lafa girerek düzgün konuş sarp karşında bi bayan var diyince donup kaldım..Görüşlerinizi bekliyorum...
YOU ARE READING
TESADÜF
FantasyAnnesinin katili babasının saldırısından kaçarken en güzel tesadüfüyle karşılaşması