Çünkü o hem güzel hemde çok kibardı
Lina lafa girdi sarp benim tospiğimle düzgün konuş diyerek bana baktı
Allahım işte rezil oldum tospik ben o kadar çocuk muydum ? İkiside gülmeye başladı utandığımı fark edince lina kolumu tuttu biz geliyoruz diyerek beni yukarı çıkardı odasına götürdü hadi tospik seç beğen bişeyler giy aşağıda seni bekliyor olacağım diyince neyapacağımı şaşırdım şaşkınlıkla odayı inceledim çok şirin bir odaydı yatağı hafif yuvalarlak'tı ve en güzeli bebek mavisi olması en sevdiğim renk orda takılıp kaldım neyse hemen giyinmem gerekiyordu aşağıdan lina bağırıyordu çünkü
Dalabını açtım ki Ah bu kız deri elbiseleri çok seviyor anlaşılan kendime göre birşey bulduktan sonra giyindimMelis başaran 17 yaşında
evet ayaklarım görünmüyor komik gelebilir ama bu deri elbisenin altına kulaklı tavşanlı bi panduf giymiştim onlar tam benlikti çıkartamazdım
kendi kendime baktıkça övüyorum çok tatlıydım allahım neyse deliricem bu gidişle aşağıya inmeliydim tabi ayağımda topuklu olmadığı için sessiz sessiz indim kimse fark etmedi bile odaya girdiğimde herkes bana bakıyordu bana ahmak diyen o sıska sarp bile
Kalpten gitmeme çok az kaldı o o ismini bilmediğim çocuk bana bakıyor hemde gözlerini ayırmadan en tuhafı linanın bir sevgilisi olduğunu bilmiyorum o kişi de sırık'mış birbirlerine sarılmış oturuyorlardı ah lina kötü bi zevkin var
Sarp çok gevezeydi anlaşılan, ufak duraksamanın ardından o ahmak kız gitti şirin ve tatlı bi kız geldi ateş bu kız tam senlik demesiyle benim utanmayı bırak kıp kırmızı olmam bir oldu
Ateş o tam bi buzdolabı kadar soğuktu sarp kes şu şakalarını diyerek lafını böldü bende ateşin yanındaki tekli koltuğa oturdum yaklaşık 1 saat konuştuktan sonra herkesi uyku bastırmıştı
Lina ve sarp eleke yukarı çıktılar benle o yanlız kaşmıştık bana dönüp hadi tospik yatağa demesi şaşırttı çok sertti ama sevimli bir tarafı da vardı ve bunu sadece ben mi görüyordum kalkıp uyku sersemiyle linanın gösterdiği odaya geçtim üstümü giyinmeye bile halim yoktu çünkü saat tam 3:30 du hemen kalkıp linanın verdiği toz pembesi tavşan kulaklı pijamaları giydim allahım neden hep tavşan peki ,
çok komikti bunlar herşeyi bi kenara atıp o yorgunlumun üstüne güzel bir uyku çekmem gerekiyordu gece mavisi tüllerle kaplı yatağıma girdim ne zaman uyuya kaldığımın farkında değilim..sabah saat 7:00 ve başımda papağan gibi dikili olan bi lina allahım nasıl bi günah işledim
Kalk tospik diye başımda bağırıp aşağıya inene kadar ismimi sayıklayıp durdu hızlıca onun o ince sesine biraz daha katlanmamak için üstüme bişeyler seçtim üstüme
Kot siyah bir pantolon dünden kalan tavşanlı panduflarım ve üstüme panduflarımın renginde gri sweet giydip aşağıya indim
Ateş , sarp ve lina çoktan kahvaltıya oturmuşlardı bende ateşin karşısındaki sandalyeye oturdum hal gözlerim yarı kapalıydı ki o an aklıma dün evde bıraktığım telefon geldi onu almam gerekiyordu lina lafa girerek saçmalama sana saldırmaya çalışan adamın yanına birdaha yanlız dönemezsin diye sesini yükseltti ateş saldırmaya çalışan ? Adam diyerek sustu lina devam etti babası tam bir pislik bir senedir ortada yoktu dün geldi ve melis onunla kalmamak için benim yanıma geldi diyince ateş tamam onunla ben giderim diyerek lafa girdi ah o kurnaz kafam yine aklımda türlü türlü şeytanlıklar
...
Kahvaltımız bitti ve ateş kapının önünde beni bekliyordu bende hızla yuları çıkıp dolaptan bişeyler seçmeye başladım çoktan buldum bile kombinimi altıma siyah beyaz kareli bir etek onun altına ince siyah çorap üstüme beyaz hafif göbeği açık bir tişört saçlarımı da dağınık toğuz yapıp indim kapıya çıktığımda ateş beni baştan aşağıya süzdü bu günde çok güzelsin diyince o an bayılıyordum allahım sana geliyorum duymamazlıktan gelip arabaya bindim hiç konuşmadı çok sıkıcıydı neyseki evim buraya yakındı ona katlanmak zorunda kalmadım sadece ben evi tarif ettim geldiğimizde kapıyı açtım tam iniyordum ki kolumu tutup sen arkamdan gel dolunay surat dedi mırıldandım dolunay surat değilim sadece hafif yanaklarım tombul
Mırıldanma da gel hadi diyerek kapıya yöneldi zile bastıktan bi kaç saniye sonra o adam kapıyı açtı ne bekliyordum ki evet o rezil yine sarhoştu ateş yüzüne bi kaç saniye baktıktan sonra bana dönüp bu omu dedi kafamı olumlu anlamında sallayınca hızla kafa attı ona o an çok korkmuştum beni mi korumuştu o yani heyecanlanmadım da değil artık o adam için üzülmüyordum beni terk eden bi adam için neden üzüleyim üzerinden küçük adımlarla geçerek solona bir göz attı ve odamın yerini sordu yukarı çıkarttım onu telefonumu aldı tam kapıya yöneldim ki bi kaç eşyanı da al dedi neden diye sorunca bu adamın yanına bidaha dönmene izin vermem belliki kurulmuş evine gidicek gibi bir hali de yok sana bi ev tutarız demişti aslında bu çok iyi bir fikirdi bi kaç dakikada eşyalarımı bavuluma yerleştirdikten sonra aşağıya indik ve arabaya bindikten sonra ev bakmaya gidelim dedi bişey demedim yol boyunca onun bana yaptığını ona yaptım sustum en sonunda araba 4 katlı şirin çok tatlı bir evin önünde durdu idikten sonra bana uzun bir süre baktı ve biraz konuşsanızmı artık dolunay surat dedi aslında hoşuma gitmezdi ama onun bana dolunay surat demesi hoşuma gitmişti bende senin bana yol boyunca yapığını yapıyorum diyince hafif bir gülümseme geldi yüzüne hadi geç bakalım beğenicekimsin eve girdiğimde çok hoşuma gitmişti ama burda satılık veya kiralık yazmıyordu bunu ateşe sorduğumda sorun yok onu ben halledicem diye cevap verince onaylayarak kafamı salladım evet bu ev olsun diyerek anlaştık ozaman dolunay surat diyerek yürüdü bana dolunay surat demeyi kes ateş sonra telefonumu istedim onda olduğunu yeni fark etmiştim
Verdi... ama tuhaf bir şekilde sırıtıyordu
Hızlıca arabaya bindik oda bu gün evine dönüyormuş bende lina ya gidip ev tuttuğumu söylemek için uğruyordum bu arada evim iyiki döşeliydi bide onu döşemekle uğraşamazdım
Bir Anda sessizlik bozuldu Ateş annemin ölümünü sorunca biraz afalladım daha sonra anlatmaya başladım saklamanın bi mânâsı yoktu şöyle başladım
- bundan bir sene önce
belkide daha fazla o güne dair hiç bişey hatırlamak istemiyorum ben 15,16 yaşlarındayken annemle yine çok güzel bi güne uyanmıştım tabi öyle sanıyorduk taki o zil sesi gelene kadar kapıyı açtığımızda 3 tane takım elbise giymiş adamlar bize bakıyordu ortadaki çok korkunçtu ilk deda böyle sert bir adam görmüştüm kalıplı kaçlarını çatmış bize babamı sordular o an anladım işte babamın neden 1 aydır ortalıklarda olmadığını anlamıştım bi kaç dakika sessiz durduktan sonra size söylüyorum diye bağırınca kendimize geldik
Annem
- nerde olduğunu bilmiyoruz yine belalarını başımıza salıp gitmiştir diyince
Çok sinirlenmiş bir şekilde yumruğunu sıkarak kapıya bir yumruk attı sonra onun komutuyla arkasındaki iki sıska eve dalıp babamı aramaya başladılar
Ben hala çok korkuyordum
- bunlar bize zarar verebilir anne diyince annem
- hayır kızım ben varım yanında sadece biraz sakin ol diyerek beni sakinleştirdi ( bir kaç saat sonra ölüceğini bilmeden.)
Kimseyi bulamadıktan sonra ev savaş alanına dönmüştü bize doğru yaklaşarak kimse yok evde patron dediler patronlarının kafasıyla annemi işaret etmesiyle birlikte annemin kollarını arkadan tutup parayı istediler tam 3 milyon onu veremiyeceğimizi söyledikten sonra bana hızla bir tokat attı ve o andan sonrasını bilmiyorum sanırım kafamı duvara vurduktan sonra bayılmıştım en son annemden duyduğum kelime
Sakın vurma dokunma ona diye haykırmaydı güçsüzlükten yere yığıldım işte o an gözlerimi açtığımda anneme ne olduğunu bilmiyorum yerde baygın yatıyordu güçlükle kendimi toparlamaya çalıştım ve kalktım heryerinden bıçak darbesi almış annem orda hayatını kaybetmişti o pis adamın cezasını anneme daha gencecik olan anneme ödetmişlerdi o işte o gün bi yemin ettim
Annemin katili o adam artık benim babam değildi
O sadece bir yabancıydı.
Ateş ağladığımı görünce devamını getirmemem için lafa atladı bu kadarı yeter melis eğer seni üzdüysem affola
İçimden bi geçirdim
- ah bu adam çok tatlıydı
Cevap vermeden gözyaşlarımı sildim ve yola devam ettik linanın evine geldiğimizde arabadan güçlükle indim çünkü çok kötüydüm annem çıkmıyordu o anları aklımdan...
Görüşlerinizi bekliyorum .)
YOU ARE READING
TESADÜF
FantasíaAnnesinin katili babasının saldırısından kaçarken en güzel tesadüfüyle karşılaşması