2

6.6K 599 521
                                    

Beş günde karar kıldıklarında Ginny, Harry ile konuşmayı bitirmişti. "Madem konuyu hallettik ben kaçayım. Bitirmem gereken bir Tılsım ödevi var."

Ginny, Harry'ye el sallayıp gözden kaybolurken sorarcasına arkadaşlarına baktı. Ron baş parmağını havaya kaldırıp sırıttığında Ginny kendi kulesine gitmeden önce durdu ve durumu izlemeye karar verdi.

"Harry!" diye seslenen Hermione fitili ateşleyen oldu. Potter iç çekip arkadaşına doğru birkaç adım attıktan sonra kolundan kendisini bir şey tutuyormuş gibi çekilip eski yerine döndü. Harry afallamış bir yüzle etrafa bakındı ne olduğunu anlamamıştı.

"Harry!"

"Dur Hermione, geliyorum." Harry tekrar iki adım attı sonra aynısı yaşandı. Sanki bir ip vardı da daha fazla uzamadığından ötürü Harry'nin gitmesini engelliyor gibiydi.

Ne oluyordu?

Bu sefer daha fazla azmetti, üçüncü adımı da atmayı başardığında Malfoy kendisinin çekildiğini hissetti ve bir adım geriye attı. Arkadaşları şaşkınca Draco'ya baktığında sarışın oğlan ne olduğunu anlamamıştı.

Harry ileriye doğru bir adım daha attı, Draco bir adım daha ona yaklaştı.

"Ne oluyor be?" dedi Draco aksi bir sesle ve yanına döndüğünde Potter'ın afallamış suratını gördü. "Ne yapıyorsun Potter?"

"Ne mi yapıyorum Malfoy? Yürüyorum?"

"Beni çekeleyen sen misin?"

Harry ve Draco bakıştı uzun uzun. "Ne?" dedi Harry. "Seni çekelemeyi bırak elimi bile sürmedim."

"Süremezsin de zaten." Draco arkadaşlarına döndü. "Salak herif."

Harry ileri doğru bir adım daha attığında Draco tekrar Harry'ye çekildi. Sinirlenmeye başlamış bir şekilde Potter'a döndü. "Ne yaptığını sanıyorsun Potter? Ne bu, bir çeşit şaka mı?"

"Ne şakası Malfoy? Ne diyorsun?"

Tekrar birbirlerine baktılar. Sonra Harry gitmek için bir adım attı, Draco da ona doğru bir adım attı. "Ne oluyor ya?" dedi Harry. "Kafayı mı yedin Malfoy?"

"Asıl sen mi kafayı yedin Potter? Ne yapıyorsun? Sanki iple beni çekeliyor gibisin." Harry göz devirdi. "Tabii işim yok sana ip bağlayıp peşimde sürükleyeceğim."

"Neden olmasın belki benden kopamıyorsundur." dedi Draco pis pis sırıtarak.

Harry öfkeyle arkasını dönüp ilerlediğinde Draco sertçe ona çekildi ve yüzündeki sırıtma silindi. "Olay komik olmaktan çıkıyor." dedi Harry'ye.

"Peşimi bırakırsan Hermione'nin yanına gideceğim." Harry tekrar gitmeye başladığında Draco kendini arkadaşlarına gitmek için zorladı ve bu sefer ikisi de ilerleyemez oldu. Aralarındaki bağ gergindi ve ikisini de hareket etmekten alıkoyuyordu.

İkisi de hareket etmeye çalışmaktan aynı anda vazgeçtiklerinden aralarındaki bağ gevşeyip aniden ikisini birbirine çekti. Yüz yüze birbirlerine baktıklarında ikisi de şaşkındı. "Bunu sen de hissettin değil mi?" diye sordu Harry.

"Maalesef." dedi Draco.

"Ne oluyor be?"

Ortak salonda herkes onların bu cebelleşmesini izlerken Hermione durup uzun uzun gözlem yapmıştı. "Biri size büyü yapmış." dedi sonunda. Bakışlar ona dönmüştü. "Aranızda bağ kurmuş."

"Ne? Dilimizi konuş Granger." dedi Draco.

Hermione göz devirip yerinden kalktı. "Bir çeşit ip gibi düşünün." dedi. "Aranıza bağlanmış ve birbirinizden uzaklaşmanızı engelliyor."

𝐁𝐎𝐍𝐃𝐄𝐃「ᴅʀᴀʀʀʏ」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin