5

6.2K 560 355
                                    

Draco ve Harry yan yana olan yataklarında yatarken sessizdi. Draco elindeki kitabı okuyordu, Harry ise Çapulcu Haritası'na bakıyordu. Harry isimlerini yan yana görünce bir süre oraya baktı. Malfoy'a en yakın olduğu an buydu muhtemelen.

"Demek... Gaysin." dedi haritayı kapatıp komodinin üzerine koyarken. Bunu sesli dile getirince yüzüne bir sırıtma yayılmıştı.

Draco gözlerini devirdi. "Dediğim gibi Potter, ne var bunda? Olabilir." Kitabını kucağına bırakıp Harry'ye döndüğünde göz göze geldiler. Draco kendine sakin kalması gerektiğini söyledi, Potter'ın parlayan yeşil gözlerine kapılmaması gerektiğini.

"Senin hiç- Gay olduğunu düşünmezdim." dedi Harry dürüst olarak. "Hatta kızlarla gününü gün ediyorsundur falan diye düşünüyordum."

Draco güldü dayanamayıp. "Salaksın ama salaklığını bu kadar belli edeceğini düşünmezdim." dedi.

"Hiç erkek arkadaşın oldu mu peki?"

Draco başını iki yana salladı. "Olmadı." dedi. Harry başını salladı ve bir süre ona baktı. Sarı saçları alnına düşüyordu ve burnu ne kadar da güzeldi aslında. Dolgun dudaklarını arada ıslatıp Harry'nin içinde istemediği hislere yol açıyordu.

"Ailen ne dedi?" diye sordu bir kez daha.

"Çok şey soruyorsun Potter." Draco başını yatağın başlığına yaslayıp ona bakmaya devam etti. "Fazla merak sana zarar verir."

Harry göz devirdi. "Madem birbirimize bağlıyız ve nasıl çözeceğimizi bulamıyoruz, hiç değilse biraz sohbet edelim diyordum ama hata bende, Malfoy'la sohbet mi olur?"

Gözlüğünü çıkarıp komodine koymak üzereyken Draco "Annem biliyor." dedi ve Harry durdu, Draco'ya döndü. "Biraz... Tepki verdi ve kabullenmesi zor oldu. Ama şu anda kabullenmiş durumda, sanırım yani. Bana karşı rol yapıyor da olabilir."

"Baban?"

"Babam Azkaban'da Potter." dedi Draco. "Eğer bunu söylersem Azkaban'dan kaçmanın bir yolunu bulur ve gelir beni öldürür." 

Harry güldü hafifçe. "Muhtemelen." dedi. 

Draco bir süre onu izledi. Saçlarının nasıl bu kadar dağınık olduğuna anlam veremiyordu, düzelemediğini de kabullenemiyordu tabii. Veya gözleri nasıl bu kadar belirgin bir yeşil olabiliyordu bilmiyordu. Alnındaki yara izi itici olması gerekirken nasıl bu kadar seksi gösteriyordu onu?

Düşüncelerinin kaydığı yerden hoşlanmayan Draco gözlerini kırpıştırıp "Ne yapıyorum ben ya?" diye söylendi kendine ama gözleri hala Potter'daydı. Sonunda o da dayanamayıp sordu. "Senin hoşlandığın biri var mı Potter?"

Harry kendisine yöneltilen soruya kaşlarını çattı. "Emin değilim." dedi. Malfoy'dan nefret etmekle onu öpmek arasında sıklıkla gidip geliyordu.

"Nasıl emin değilsin? Ya vardır ya da yoktur." Draco gözlerini devirdi. "Bir şeyden de emin olsan şaşacağım gerçi."

Harry dik dik ona baktı. "Var." dedi. "Hoşlandığım var." 

Draco dudak büktü. "Hayret, niye gidip söylemiyorsun? Seçilmiş Kişi falansın, kollarına koşması gerekiyor kızın."

Yeşil gözleri alay pırıltısıyla yanıp sönen Harry sırıtmasını bastırmak için başını ondan çevirdi. Kız, tabii diye söylendi kendi kendine.

"İyi geceler Malfoy." dedikten sonra gözlüğünü çıkarıp komodine bıraktı ve yatağa girdi tamamen.

"İyi geceler Potter."

𝐁𝐎𝐍𝐃𝐄𝐃「ᴅʀᴀʀʀʏ」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin