Kavga ve Morluk

156 23 314
                                    

Medya: Sırıtmayı kesemiyorum. NASI TAVLADIM AMA AHAHHAAH - Jungkook

~Yoongi

Jungkook'la sevgili olduğumuz, Taehyung yüzünden fiyaskoya dönen gece üzerinden yaklaşık iki ay kadar geçmişti. 

Hayatımın en mutlu iki aynı geçirmiştim.

Jungkook ile olabildiğince zaman geçirerek eve daha geç gelmeye çalışıyordum. Sabahları ise anneme yakalanmadan çıkabildiğim en erken saatte evden çıkıyordum. Jungkook, onlarda yaşamamı teklif etmişti ama kabul etmedim çünkü Jeon ailesine zaten yeterince yük oluyordum.

Evde anneme yakalandığım birkaç seferde bana bu aralar fark gözüktüğümü söylemişti. Hak etmediğim derecede mutlu gözüküyormuşum. Ona aldırmamaya çalışsam da sonuçta annemdi ve kurduğu cümleler bazen cidden yaralayabiliyordu.

Jungkook'ların evlerinin sokağındaki duvara yaslandım. Okula gitmeden önce Jungkook'la burada buluşuyorduk. 

Kapıdan çıkıp ayakkabısını bağlayan Jungkook'u izledim. Bana yaklaşmasını bekledim. Duvardan ayrılıp ona katılacağım sırada beni geri yaslayıp öpmeye başladı. İnsan içindeydik. Utanmıştım.

Kızaran yanaklarımı ellerinin arasına alıp her ikisine de ufak buseler kondurdu. Yüzüme doğru eğildiğinde burnuma gelen uzun siyah, dalgalı saçlarının kokusu beni mayıştırmıştı.

Ardından hiçbir şey olmamış gibi elimden tutup okula doğru yürümeye başladı.

"Hyung, çok güzel bir haberim var. Annemle babam, yazlığımıza taşınacaklarmış. Yaşları ilerlediği için şehirden kurtulup daha sakin bir hayat sürmek istiyorlarmış. Kardeşime de orada daha sakin bir hayat sunabileceklerini düşünüyorlar."

Kalbime bir ağırlık çöktü.

"Peki, ya sen?"

"İşte haberin güzel kısmı da bu! Ben onlarla gitmiyorum. Evi bana bıraktılar. Zaten neredeyse on sekiz yaşında sayılırım ve bir, iki seneye üniversiteye başlayacağım."

Derin bir nefes verdim. 

"Senin adına sevindim." dedim ve ardından güldüm. Dramatik bir şekilde olmayan göz yaşlarımı silerek "Bizim küçük Kookie'miz yetişkin oluyor..." dedim.

"Sen de bundan sonra benle kalıyorsun."

"Ne? Jungkook sana daha önce söyle..."

Sözümü kesti. "Biliyorum. Kendi başının çaresine bakabilirsin falan, filan... Ama ben bakamam. Hem geçen gün ilk defa tek yemek yapmaya çalıştım. Perdeleri tutuşturdum, yangın çıkıyordu evde. Babam bir bakıcı bırakmaları gerektiğini söyledi..." Dudaklarını büzdü. "Bakıcım olur musun hyung~"

Güldüm. "Tamam ama sadece bir süreliğine. En azından yemek yapmayı öğrenene kadar..."

Okulumun kapısına gelmiştik. Jungkook, kendi okuluna gitmeden önce yanağımı öptü.

"Yemek yapmayı hiçbir zaman öğrenmeyeceğim o zaman."

~

Okul çıkışı kapıda Jungkook'u bekliyordum. İzlendiğim hissine kapıldım. Sağıma dönüp baktığımda Taeyong ve çetesini yaklaşık beş metre ilerimde dik dik bana baktıklarını gördüm.

"Hyung! Geldim." Jungkook nefes nefese kalmıştı. "Beklettiğim için özür dilerim. Coğrafyacı geç saldı."

Taeyonglar bulunduğum tarafa hareketlendiklerinde yanıma koşan Jungkook'u görünce bozuntuya vermeden uzaklaşmışlardı. 

Blue & GreyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin