Marynin konuşmasıyla uyanmış ve sabah olduğunun farkına varmıştım. Gözümü açmadan önce içimden " umarım bu bir rüyadır ve bunlar hiç yaşanmamıştır ben hala kendi sıcacık yatağımdayımdır ve şu NeoNia denilen garip yere hiç gelmemişimdir " dedim ve yavaşça gözlerimi açtım gözlerimi açtığımda dağılmıştım çünkü bunlar rüya değildi ve ben hala şu lanet NeoNia denilen yerdeydim. Mary bana " günaydın " dedi. Bende ona günaydın dedim ve yataklarımızı toplayıp konuşmaya başladık.
Mary: Heyecanlı mısın ?
Joe: Hala nasıl şu lanet yerden zevk alırsın anlamıyorum Mary biz buraya ait değiliz ve aslada ait olamayacağız
Mary: Bak Joe madem buradayız bunun tadını çıkarmalıyız ve sen burada doğdun unuttun mu burası senin evin sen buraya aitsin ben neden buradayım bilmiyorum ama bu senin kaderin bence bir an önce alışmaya çalışsan iyi olur çünkü daha çok burada kalacağız gibi geliyor.
Joe: Mary nasıl bu kadar soğuk kanlı olabiliyorsun gerçekten anlamıyorum orada bir yerlerde bizi öldürmek isteyen bir manyak var ve bizi onu öldürmemiz için eğitecekler benim kaderim bu değil Mary benim kaderim bu lanet yerde ölmek değil !
Mary: Hikayeyi daha tam olarak dinlemedik buraya geldiysek bir sebebi var ve ben inanıyorum ki biz seçilmiş kişileriz ve kaderimize karşı gelmemeliyiz.
Joe: Bu bizim kaderimiz değil Mary !
Mary: Madem öyle neden buradayız Joe !
Joe: Bilmiyorum Mary bilmiyorum amcam gelince hikayenin aslını öğrenmek istiyorum.
Üç- Dört dakika kadar öylece durduk ve tek kelime bile etmedik birden kapı açıldı ve amcam içeri girdi " hemen çıkmalıyız çocuklar fazla vaktimiz yok " dedi. Ben amcama tamda neden bizim seçilmiş kişi olduğumuzu soracakken amcam " biliyorum Joe kafanda sormak istediğin bir sürü soru var ama şuanda bunun için gerçekten vaktimiz yok " dedi. Odadan çıktık John amca etrafına bakındıktan sonra kapıyı açmak için kullandığı kartı tekrar duvara doğru tuttu duvardan sarı renkteki o panel çıktı tekrar numaraları girdikten sonra panel kayboldu ve odanın kapısı kayboldu hızla asansöre doğru yürüdük. Tam asansöre binecekken arkamızdan üzerinde kırmızı ve mavi renkte Neo.Nları olan iki kişi bize doğru koşmaya başladı üzerinde kırmızı Neo.Nu olan adam asansörün paneline kırmızı renke garip bir şey attı ışık gibiydi asansör kapandı. Ve üzerinde mavi Neo.Nu olan adam neden böyle acele ediyorsun John dedi yoksa bir yere mi yetişmen gerekiyor? " dedi. John amcam ise " benden ne istiyorsunuz " dedi. " Ne istediğimizi biliyorsun " dedi üzerinde mavi Neo.Nu olan adam üzerinde kırmızı Neo.Nu olan adam " çocuğu istiyoruz vermessen ne yapacağımızı biliyorsun John " dedi. John amcada " çocuğu almak için önce beni öldürmeniz lazım " dedi. Kırmızı Neo.Nlu adam " büyük bir zevkle " dedi ve aniden etrafına ısı yayan kırmızı bir ışık topu fırlattı John amcaya. John amca aynı görünüşte ama kalkan şeklinde bir kalkan açtı. Ve mavi Neo.Nlu adam yine mavi renkli bir ışık topu fırlattı. John amca " çocuklar size söylediğimde hemen merdivenlerden aşağı inin arkanıza bakmayın ve beni dışarıda otelin arkasında bekleyin " dedi. " Peki ya sen ne olacaksın John Amca " dedim. John Amcada " sen beni merak etme Joe ben başımın çaresine bakarım" dedi . Kalkanı yok oldu adamlara sarı renkte ışık topları fırlattı ve yıldırım olduğunu tahmin ettiğim sarı renkte çubuklar fırlattı çok hızlı olduğu için net olarak göremiyordum. John Amca " gidin çabuk ve sakın arkanıza bakmayın ne duyarsanız duyun sakın arkanıza bakmayın " dedi. Biz Mary ile birlikte merdivenleri inmeye başladık ve inerken arkamda bir parlaklık hissettim ve çığlıklar duydum. Bakmamak için çok direndim " Mary dayanamıyorum bakacağım " dedim. Mary " sakın bunu yapma sadece bir kat kaldı dayanmalısın " dedi. Kendimi tutamıyordum artık bakma arzusu içimi yakıyordu. Bunları düşünürken fark ettim ki çıkışa ulaşmıştık hızlıca kapıdan çıktık. Arka tarafa doğru sessizce ilerlerken kapınım önünde duran yeşil Neo.N giymiş bir adam bize doğru koşmaya başladı hemen Mary'i dürttüm ve buradan kaçmamız gerektiğini söyledim. Arkamızdan gelen adam " Hemen buraya gelin Efendi BlackDay sizleri görmek istiyor " dedi. Bunun üzerine Mary ile hızımızı arttırdık. Ve yolumuzu kaybettirmek için otelin etrafından dolaştık. Tam köşeyi dönecektik ki arkamızdaki adam planımızı anlamış olmalı çünkü köşeyi döndüğümzde adamla burun buruna geldik ben bunu önceden fark edebilmiştim. Hızlı bir hareketle adamın yanından sıyrılıp arkasına geçtim ama Mary bunu fark edememişti ve adam onu kolayca yakalamıştı. Mavi Neo.N'lu adam " oyun bitti kahraman çocuk burası yolun sonu " dedi. Bende " senin istediğin o değil benim. Onu bırak beni al onun bu işle bir alakası yok " dedim. Adam biraz düşündükten sonra alaycı bir bakış attı ve " hayır " dedi. " BlackDay ikinizi birden istiyor yani beni daha uğraştırmada teslim ol yoksa kuzenin ölür " dedi. O an ne oldu bilmiyorum ama içimde birşeyler hissettim sanki bütün renkler içimdeydi. İçimde bir enerji akışı hissettim ve vücudumun değiştiğini hissettim sanki 1000'lerce spot ışığı üzerimdeydi ve her birinin ayrı bir rengi vardı. Sonra yükseldiğimi hissettim. Yükseldim ve bir yıldız gibi parladım gözlerim kapanmıştı bütün benliğimi zihnimdeki renklere ve anılarıma odaklamıştım. Ve Yeşil Neo.N'lu adamın sözleri aklımda dolaştı. Düşünceler bir akarsu gibi aktı gitti zihnimden ve ansızın ağzımdan çıktılar gözlerim açıldı gözlerim yoktu ama artık gözlerimde sarımsı bir renk vardı. Ve bedenimin bir tarafı kırmızı bir tarafı mavi renkliydi yere indiğimde ellerimi gördüm. Ardından Mary'e baktım ve " bırak onu seni alçak" diye bağırdım. Kırmızı tarafımdan öfke ve benzeri şeyleri düşünürken mavi tarafımdan ise merhamet huzur gibi şeyleri düşünüyordum ve kırmızı taraf ağır basmış olmalı ki adamın " kolaysa gelip kendin alsana " kelimeleri ardından adama kırmızı ve yüksek derecede ısı saçan bir enerji topu fırlattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NeoNia
Ciencia FicciónNeonia neon reklerinden doğmuş bir ülke 1. Nesil rengin son varisi Joe Ve Mary NeoNia ya geri döndüklerinde renklerin hepsini Söndürmek isteyen BlackDay i durdurmak için ona karşı bir savaşa açarlar. Ama savaşı kazanabilecekler midir?