BÖLÜM 3 MAHZEN

103 8 5
                                    

Adamlar konuşmayı kesip bize baktılar. Adamlar hayalet görmüş gibi bize bakıyorlardı. Amcam bilgelerin önünde saygı hareketi olduğunu tahmin ettiğim hareketi yaptı. Adamlardan biri "J-John" dedi. "Buyurun usta" dedi. John Amca. Odadaki herkes John Amca ve bize bakıyordu. Başka bir adam "ama sen ölmemiş miydin gözlerimizle gördük senin öldüğünü" dedi. John Amca ise: Ben ölmemiştim eğer öldüğümü söylemeseydim bir şekilde bu BlackDay'in kulağına giderdi. BlackDay'da bunu öğrenip Çocukları öldürürdü bende sizden habersiz kendime ölmüş süsü vererek böyle bir plan yaptım. Hepinizden özür dilerim ama bu planı yapmasaydım şuan BlackDay çocukları öldürmüş ve NeoNia'yı işgal etmiş olurdu. Aralarından bir adam bunlar onlar mı? dedi. Amcamda "evet onlar" dedi. Ben: Biri artık bize neler olduğunu anlatabilir mi? dedim. Amcam: "size herşeyi anlatacağım ama öncelikle sizi bir yere yerleştirmeliyiz" dedi. Ardından bilgelerden izin istedi ve çıktık. Amcam: "sorularınızın olduğundan eminim ama hiç merak etmeyin size herşeyi vardığımızda anlatacağım" dedi. Ben sadece "nereye gidiyoruz" dedim. Amcam "Bu gece için kalacak bir yere ihtiyacınız var. Şimdi sizi kalacağınız yere götürüyorum siz sadece benim yanımdan ayrılmayın" dedi. Bir süre yürüdükten sonra asansörde bulunan kapının olduğu çıkışa geldik. Amcam kapıyı açtı bizde Mary ile içeri girdik amcam yine birkaç düğmeye bastı. Asansörden emniyet kemerine benzer bir şey çıktı. Amcam sadece bunları ölmemek istiyorsanız takın" dedi. Bende yutkunarak Mary'e baktım korkmuştum. Bizde hemen taktık. Ardından asansör yukarıya çok yüksek bir hızda çıkmaya başladı. 30 saniye kadar sonra durdu. Ben tamda amcama neden bunu yaptığımızı soracakken asansör tekrardan aşağı doğru yüksek bir hızda düşmeye başladı. Biz Mary ile birbirimize bakıp çığlıklar atmaya başladık. John amca ise çok sakindi. 15 saniye sonra aşağıda ani bir fren yaptık. İndiğimizde Amcam "kusura bakmayın çocuklar mahzenin güvenliği açısından böyle bir şey yaptık" dedi. Mary "öyleyse neden bunu yapıyorsunuz bunun mahzenin güvenliği ile ne alakası var" dedi. Ona hak vermemiş değildim bende gereksiz bulmuştum ama sonra amcam şöyle bir açıklama yaptı: "bakın çocuklar eğer bu güvenlik protokolünü yapmazsak bizden sonraki asansöre giren kişiler mahzenin girişinin önünde duracaktı. Bunun nedeni BlackDay'in Mahzenin yerini bulmak için ana bilgisayardan Neo.N bölgesine sistemlerin kendini tekrarlamasını sağlayan bir virüs sızdırmış olması yoksa ilk başta böyle değildi direk Mahzene giriş yapılırdı. BlackDay'in sızdırdığı bu virüsle güvenlik sıkılaştırıldı. Ve sistem bu hale geldi. Amcam "çocuklar daha fazla gecikmeden hadi yola çıkalım" dedi. Amcam yürümeye başladı. Bizde amcamın arkasından yürüdük. Biraz yürüdükten sonra bir caddeye geldik cadde'de renkli renkli arabalar Garip görünüşlü motorlar vede her renkten Neo.N giymiş insanlar vardı. Garipti ama sanki dış dünyada gibiydim. NeoNia ile dış dünya arasında bir bağlantı var gibiydi. Aralarında çok acayip bir benzerlik vardı. Biraz daha yürüdükten sonra büyük bir binanın önünde durduk. Binanın üzerinde bir sürü renk vardı binanın üzerinde büyük bir renk cümbüşü vardı. İçeri girdik ve lobiye geldik. Lobide genç bir bayan vardı bize "hoşgeldiniz ne istemiştiniz" dedi. Amcam Neo.N'undan bir şey çıkarıp kadına gösterdi nedense bize göstermiyordu. Kadın John amcanın uzattığı şeyi inceledikten sonra buyurun odanız hazır dedi ve John Amcaya bir kart uzattı. John Amca'da kadına teşekkür edip kartı aldı ve "hadi çocuklar gidelim" dedi. Bizde John Amcayı takip edip sarı renkteki asansöre bindik. Asansörden indiğimizde uzunca bir koridorda yürüyüp sarı renkli ışıklar saçan duvarın önünde durduk. John amca önce etrafına bakındıktan sonra kartı duvarın sağ tarafına doğru tuttu. Kart neon sarısı bir renge büründü ardından parladı. John amcanın kartı önüne tuttuğu duvardan bir panel çıktı. Amcam panele bir kaç numara girdi. Ve duvardan bir kapı çıktı. Amcam içeri girmemizi söyledi. Bizde içeri girdik. John Amca "bugünlük biraz dinlenin yarın çok işimiz var benim ufak bir işim var yarın görüşürüz" dedi ve kapıyı kapattı. Bizde Mary ile konuşmaya başladık.

Mary: Şu olanlara inanabiliyormusun Joe daha bu sabah bahçedeydik. Şimdi ise bu NeoNia adındaki garip yerde. Sence bize ne olacak Joe?

Joe: İnan bilmiyorum Mary bende çok şaşkınım üstelik birde bize seçilmiş kişi diyorlar. Biz daha dün 14 yaşına girdik. NeoNia'yı BlackDay'dan nasıl korumamızı bekliyorlar.

Mary: Haklısın Joe ama bu macerayı sevmemiş değilim ben çok eğleniyorum. Üstelik o renkli Neo.N'lardanda bir tane giymek istiyorum. Acaba benim rengim ne inan çok merak ediyorum.

Joe: Biliyorum Mary bende o açıdan heyecanlıyım ama acaba bir daha dış dünyaya döner miyiz merak ediyorum. Gerçi benim için sorun yok Bruce'tan kurtuldum ya o bana yeter.

Mary: Joe unutma ki Bruce benim babam ve babam hep mesafeli o yüzden babamı suçlayamayız.

Joe: Bilmiyorum Mary Bruce sanki bana özel bu şekilde davranıyordu. Ama artık umrumda değil çünkü belkide ailem NeoNia'da bir yerlerdedir.

Mary: Ama belkide NeoNia'yı korumak için verilen savaşlardan birinde ölmüşlerdir. Umarım ölmemişlerdir ama eğer ölmüşlerse bile buna hazırlıklı olman lazım. Biz artık büyüdük Joe artık o eski her an ağlamaya hazır çocuklar değiliz. Eğer ölmüşlerse bile bunu olgunca karşılamalıyız.

Joe: Mary eğer onlar ölmemişlerse bile onları görmek istemiyorum çünkü bunca zaman okuldaki herkes ailesiyle mutluyken ben yetim büyüdüm 8 yaşıma kadar benim bir halam ve amcam olduğundan haberim yoktu. Çok aşağılandım itilip kakıldım. Sırf bir aile beni yetimhaneden almasın diye çok kötü şeyler yaptım cezalar aldım. Belki ailem yaşıyodur ve beni almaya gelirler diye her gün bekledim 8 yıl koskoca 8 yıl hayatı bana zindan ettiler. Peki ailem olsaydı beni oraya hiç vermeselerdi ayaklarımdaki o sopa izleri vücudumdaki o yanık izleri o soğuk tazyikli sular disipline edilmem için bana attıkları bütün o dayaklar ve en kötüsü ailemden bana kalan son şey olan o mektubu yakmaları hafızama kazınan o bütün acılar olur muydu söyle bana Mary olurmuydu.
Marynin gözleri dolmuştu ve bana sadece "özür dilerim Joe bunları bilmiyordum gerçekten çok üzgünüm Joe" dedi.

Joe: Biliyorum Mary özür dilerim seni üzmek istemezdim ama artık dolmuştum gına gelmişti sana anlatmalıydım. Ben bunları kimseye anlatmamak için kendime söz vermiştim o yüzden ben özür dilerim.
Mary ağlamaya başladı. Marynin yanına geldim ve onu teselli etmeye çalıştım kendimi çok kötü hissediyordum "ağlama mary dedim lütfen ağlama böyle demek istemezdim ama sana anlatmasaydım daha mı iyi olurdu ?" dedim. Mary " benim hatamdı Joe " dedi. " Ben seni üzmek istemezdim bunları bilmiyordum çok üzgünüm" dedi. Bende " önemi yok Mary nerden bilebilirdin ki " dedim. " Artık yatalım Joe yarın için güçlü olmalıyız neyle karşılaşacağımızı bilmiyoruz " dedi Mary ve yataklarımıza geçtik ışığı söndürüp yattık.

NeoNiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin