4

1.6K 144 181
                                    




🕊
Selenamın şarkısını dinleyin
🕊




Felix

Masadan kalkıp Minho'nun uzattığı çayı elime alıp bir yudum aldım. "Dua et Felix daha fazla hastalanmasın, yoksa bittin Hyunjin." Minho sinirle bunları söylediğinde göz devirdim. "Çocuğa yüklenmeyin hem komikti bence." Kahkaha atarak bunu söylediğim de Hyunjin sindiği yerden bana öpücük attı. Gülümseyip bende öpücük atıp salona girdim. "Biraz dinleniyim, geçer merak etmeyin." Minho ve Chan'e bakarak söylemiştim bunu.

Salondan telefonumu alıp odamıza ilerledim. Kapıyı açıp içeriye girdiğim de kapıyı kapatacakken bir el engel oldu. Geri çekildiğim de Hyunjin üzgün suratı ile odaya girdi ve kollarını bana sardı.

"Felix... çok özür dilerim ya... ben unuttum senin suya karşı hassas olduğunu." Göz devirip kollarımı beline sardım. "Önemli değil, dediğim gibi çok eğlenceliydi bence. Biraz uyuyayım, iyi olucam."

Hyunjin beni kucağına alıp yatağa götürdüğünde gülümsedim. (HAYIR BU HYUNLİX FİCİ DEĞİL AMA YAZAR DELİ GİBİ HYUNLİX SHİPLİYOR NEYSE SAKİNİM SEVİŞTİRMİCEM) Yatağa yatırıp yanıma yattığında üstümüzü örttü, kapı tıklatılıp açıldığında  odaya Chan ve Minho girdi. Chan, İkimizin yattığını görünce kaşlarını çatıp ikimize baktı. Ardından hızla odadan çıktı.

Evet o kesinlikle benden hoşlanıyordu. Ama ben ona karşı sadece abimmiş gibi hissediyordum. Yani kalp hızlanmalarımı, karnımdaki tepişen ayıları saymazsak sanırım. Minho yanıma gelip elindeki sıcak su torbasını ayaklarıma yerleştirmiş ve diğer elindeki şurubu kaşığa döküp bana içirmişti. "Teşekkürler Minho Hyung."

Gülümseyip yanağımı öpüp saçlarımı karıştırdı. "Hyunjin orda yatma sende hastalanırsın." Hyunjin omuz silkip kollarını belime sarıp başını göğüsüme koydu. Minho gülümseyip odadan çıkmadan önce klima ile odanın ısısını ayarlayıp odadan çıktı. Bende gözlerimi kapayıp uykunun kollarına teslim oldum.

Chan

Kapıyı çarpıp çalışma odasına girdiğim de sinirden odada volta atarken kapı açılmış ve Minho odaya girmişti. "Böyle yapmaya devam mı edeceksin?" "Ne yapıyormuşum?" Göz devirip kapıyı kapattı ve deri koltuğa oturdu. Bende sandalyeye oturup bilgisayarım açılması için tuşa bastım.

"Chan beni görmezden gelme, Felix'e aşık olduğun her yerden belli oluyor." Kaşlarımı kaldırıp ona baktım. "Nerden çıkardın bunu?" "Her şey belli ki bence Felix de bunun farkında." Dudağımı dişleyip ona döndüm. "Ciddi misin? Neden tepkisiz peki?"

Ayağa kalkıp yanıma geldi, "Çünkü seni abisi olarak görüyor." Ciddi olamazdı değil mi? Yani bende öyle düşünüyordum ama... bunu bir başkasının ağzından duymak ayrı üzücüydü. "Üzme kendini... sana bunu belli etmiyorsa elbette içinde bir çelişkidedir." Omuz silkip bilgisayara döndüm ve bir kaç düzenleme yapmaya başladım. "Bir şey söylemeyecek misin?" Başımı iki yana salladım, eğer bir şey söylersem her an ağlardım.

Minho bir şey söylemeyeceğimi anlayınca odadan çıktı. Onun odadan çıkması ile gözümden yaş akması bir oldu. Burnumu çekip telefonumu elime aldım ve Bay Yun'a Felix'in hasta olduğunu ve yarın ki çekimleri diğer güne ertelememiz gerektiğini söyledim. Ardından bilgisayara dönüp Felix ile Hyunjin'in çekimlerinin üstünde bir kaç oynama yaparken saatlerin geçtiğini farketmemiştin.

Felix'in tek olduğu fotoğrafa bakarken dudağımı dişlemiştim. Çıkarttığım Fotoğrafı yazıcıdan almak için ayaklandığım sırada kapı hızla açılmıştı. Minho nefes nefese bana bakarken kaşlarımı çatıp ona bakmıştım. "F..Felix'in ateşi çıktı.." Daha konuşmasını beklemeden odadan çıkmış ve çaprazdaki odaya hızla giriş yapmıştım. Hyunjin Felix'in başına bezleri değiştirdiğini görünce içimden küfür edip büyük adımlar ile Felix'in yattığı yatağa ilerlemiştim.

Earned It  ~ChanLix~ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin