8

157 33 188
                                    

Hepiniz yeni bölüme hoş geldiniz😍
Bu bölümü de umarım severek ve beğenerek okursunuz😊

Bu bölümü _garipbiatiny_❤armağan ediyorum
Kitaplarınada bakmayı unutmayın😅
Yazım hatalarım varsa üzgünüm kontrol etmiyorum😅

Sizden ricam oy vermeniz ve yorum yapmanız resmen dilenci gibi dileniyorum ama napayım beni de bu motive ediyor😢😭😅

Medya Jongho😍

İyi okumalar❤

Hongjoong sabahın köründe gelen güneş ışıklarıyla gözünü araladı. Sonra komodinin üstünde duran saatine baktı.

7.45

Daha uyuyabilirim deyip sonra arkasına dönmüştü ama güneş onu rahat bırakmıyordu. Bu yüzden oflayıp tamam tamam kalkıyorum deyip banyoya yönelmişti. Anlaşılan ona rahat yoktu. Uykuda bile.

Banyodaki işlerinden sonra odasına girip okul formalarını giymeye başladı. Kendisine aynada bakarken göz altı torbalarının yanağının altına kadar uzandığını fark etti.

"Zombiye benziyorum resmen"

Kapatıcı veya fondöten kullanmıyordu. Bu yüzden annesinin odasına gitti ve orada duran fondöteni bulup yüzüne sürmeye başladı ama sürerken ne biçim kokuyor bu diye içinden geçirmeyi ihmal de etmiyordu.

Sonunda yüzüne sürmeyi bitirdiğinde mutfağa indi. Annesi masanın üstüne not bırakmıştı. Klasik biz gelemiyoruz akşam yemeğini yersin notunu.

Göz devirip yanına konulan parayı cebine atmış sonra evden de çıkmıştı. Bu not onun karnını doyurmaya yetmişti.

Hiçbir zaman ailecek vakit geçirememiş ve devamlı işkolik olan anne ve babaya sahipti Hongjoong. Bu durum yüzünden küçükken devamlı bakıcılar bakmıştı ona. Oysa bir kere bile parka gittiklerini hatırlamazdı. Onlar onun anne babası mıydı gerçekten hep bunu sorgulardı. Önemli günlerde bile çalışan, boş olsalar bile bir bahane bulup yanlarına gelmezlerdi.

İlk defa matematik olimpiyatlarını kazandığı zamana ne demeli? Madalya töreni yapılırken bile yanında olmamışlardı. Oysa herkesin ailesi oradaydı tek kendi ebeveynleri yoktu. O akşamında eve geldiğinde direk odasına kapanmış ve duyacaklarını bilse bile sesli bir şekilde içindeki organlar parçalanıyormuş gibi ağlamaya ve çığlık atmaya başlamıştı. Buna rağmen ne yanlarına gelmiş ne de kapısından bakmaya tenezzül etmişlerdi.

Sabaha kadar bu durum sürmüştü ve ertesi günü hiçbir şey olmamış gibi sofraya oturmuş ne annesi ne de babası onun yüzüne bakmış bir şeyin var mı diye sormuştu.

Sadece şu son yıllarda annesi daha gözü açılmış ona iyi davranmaya çalışıyordu. İyi davranmak derken babasından korumak...

Bu yüzden kendisini işkolik yapmayacak, onu mutlu edecek ve zor anlarında yanında olacak birini bulmak istiyordu. Mümkünse...

Hongjoong sinirli ve hızlı yürüyerek otobüs durağına gelmiş ve otobüsün gelip gelmediğine bakıyordu.

Mingi'yi ise uyku tutmamış bu yüzden ne kaybederim erken gitsem diyip hazırlanıp evden çıkmıştı.

Durağa yaklaştığında Mavi saçlı oğlanı gördü ama emin olamayıp tekrardan gözlerini ovalayıp baktı. Evet oradaydı.

Durağa geldiğinde yanına gitmek için hareketlendi ama sonra Hongjoong onu fark edince:

Please Come Back X Minjoong (Ara verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin