Eğer tek birinin sesini öpebilme şansım olsaydı onunkini öperdim. Ruhumu besliyordu içinin güzelliği. Beni kültürüyle afallatıyordu her seferinde.
İki dudağının arasından çıkan her bir kelime ruhuma dokunuyordu. Zekiydi, her zaman kendine yönelik bir fikiri olurdu mutlaka. Davranışlarına yenik düşüyordum karşısında, düşünürken bile içim titriyor ona. Kendinde kusur bulduğu her ne varsa aşıktım her birine. Zekasına yenik düşüyordum. Kendine özgün fikirlere sahip olabilmesi o kadar muhteşemdi ki...
Kedileri severdi sevgilim, çok severdi hem de.
Doğayı severdi, kamp yapmayı severdi ama hiç yapmamıştı daha önce . Kasvetli hava aşığıydı, yağmura bayılırdı. Üşümezdi, hiç üşümezdi ama elleri buz tutardı sevgilimin. İçine atlet giymeyi hiç
sevmezdi, sürekli de fırça yerdi benden.
Gönlünün güzelliği yüzüne yansımıştı sevgilimin.
Huzur kokan teni vardı. Küçükken annemin koynuna kafamı koyup kokladığımda kendimi güvende hissederdim. Hakan'a sarılıp kokusunu hissettiğimde de öyle hissediyordum .
Teni tenimi çekiyordu kendine. Sürekli dokunma gereğinde bulunuyordum ona. Gözlerinin içine her baktığımda, bakamazdım gerçi. Utanırdım bakmaya.
Ama tutkuyla bakardım bazen anlaşırdı gözlerimden onu istediğim. Gözlerini çok seviyordum, doya doya öperdim gözlerini. O sevmezdi pek göz öpmeyi, ama öperdi yine gözlerimden. Nihayetinde o çok aşık olduğum o gözler şimdi başkalarına bakıyordur belki de.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kedilere Fısılda
Literatura FemininaMerhaba ben Damla, sürekli arkadaşlarıma anlatırım onu. Haliyle ne kadar sıkıldıklarını siz tahmin edin. Hem anı olsun hem de yazma becerimi geliştireyim diye bu platformda yer alma kararını verdim. Umarım okunur