Bölüm 2

49 2 2
                                    

  Olayın devamını bilirsiniz. Saçmaladım. Kaç kere okuldan atılmış olabilirsiniz ki..Ben sadece gözümü korkutuyor sanıyordum ama sevgili müdürcüğüm cidden beni artık okulunda istemiyordu.Son umut babam mıydı yani?Özel okula geçmemi isteyen babam.Kesinlikle vedalaşmam gereken bir sürü insan vardı.

  “Amelya?Neden toplantının ortasında önemli denilerek okula çağırılıyorum. Umarım yine o basit kız kavgalarından değildir.Cidden.Önemli olsa iyi olur.

”Ah hadi ama baba,sorunun önemli olmasını isteyen ilk veli sen olabilir misin acaba?Daha sonra içerden müdürün sesini  duydum.

  “Hoş geldiniz Kerem Bey.Gerçekten sizi rahatsız etmek istemezdim efendim.İşleriniz nasıl gidiyor,şirket kurduğunuzu duydum ama tebrik edemedim.Hayırlı olsun efendim.”

Yalaka.Babam şirket kurduğundan beri etrafımızdakilere söylenecek en güzel kelime bu.Hepsi babamın emrinde sanki.Merak ediyorum iflas etse de böyle mi olurlar..

”Müdür Bey,sağ olun ama sorunu öğrenmek istiyorum.Geri dönmek zorundayım.”

  “Kerem Bey kızınızı bugüne kadar başarılarından dolayı affettim ama artık sınıra ulaştı.Üzülerek söylüyorum ki kızınızın okulunu değiştirmek için burada bulunuyorsunuz.”

  Aptal müdür.Babam bir kahkaha attı ve “Buradan kurtulması için ne yapmam gerek acaba?”diye sordu.Tabii ki bunu beklemeyen müdür biraz şaşırdı.Yaklaşık 5 dakika.

****

  Eve döndüğümde bir daha asla giymemek üzere çıkardım formalarımı.Belki de en çok buna sevinmiştim.İğrenç formalarımız vardı.Bizim çocuklara olayı özetleyen bir toplu mesaj attım ve kendimi banyoya attım.

****
Yabancı dizilerde yaşamıyoruz Ece.Ne yazık ki.Banyoma böyle aniden dalamazsın,bunu sana kimse öğretmedi mi?Ah öğretmedi mi deyince aklıma o sırık gıcık geldi.Geldiği gibi geri kovdum onu ve tabii ki Ece’yi de banyomdan kovdum eş zamanlı olarak.Üstümü giyindikten sonra dışarı çıktım.Odamda kendime özel banyom vardı,başlarda garipsemiştim ama artık daha kullanışlı gelmiyor değildi.

  “Ece,lanet olsun özel hayat nedir biliyor musun?”diye çıkıştım.Ama karşımda Cem de vardı.Neyse ki o gelmemiş içeri dedim kendi kendime..

  “Hey yapma ely.Bir yerini görmedim merak etme.Sen bana kızacağına koridorda üstüne yatan çocuğa kızsana.Benden daha kötü bir şey yapmıştı bana göre ayrıc…..”

Hey nefes almalıydı artık.Sözünü kestim.

”Nefes al aptal.Ayrıca okuldan atılmış biri olarak ondan intikam alacağıma söz veriyorum.”Bu cümleleri ona söylerken aklımda sadece şunlar vardı;Kimseye güvenme.Kimin ne zaman götlük yapacağını bilemezsin.Onu kendine aşık et.Her zamankinden farklı bir cümleyle karşılaşınca durdum.Bu eğlenceli olabilirdi,eğer kitap yazıyor olsaydım.

****

Ece ve Cem  ile uzunca bir sohbetin ardından onları evlerine gönderdim. Akşam yemeğine katılmak istemiyordum ama zorunlu olarak gittim.Annem de okuldan atılmamdan memnundu.Ne demişti tam olarak;

”Tabii atılmadan ayrılman daha hoş olurdu,ayrılmış olman yine de mükemmel.”

Anne.Sen bu haberi bir yıl önce alsan delirirdin.Para mı seni değiştiren,yoksa ben mi deliriyorum?

  Yemek boyunca gidebileceğim çeşitli özel okullar tartışıldı.Babamın ortağının kızı ve oğlunun gittiği okul konuşuldu.Neyse ki annem o okulun eğitimini beğenmedi de büyük bir klişenin içine düşmekten kurtuldum.Artık masadan kalkıp gidecek derecede bunalmıştım ki gideceğim okula sonunda karar verdiler.Tabii ki fikrimi sormadılar.Delirdiniz mi?

  Özel Aren Koleji…

  Babam bu hafta içinde kaydımı aldıracaktı ve önümüzdeki hafta Aren Koleji’nde okuyor olacaktım.

Sonraki sabah annemle alışverişe çıktık ve gerekli formaları aldık.Okula ön yargılı yaklaşmak isterdim ama bu formalar cidden iyiydi.Pileli,rengini bilmediğim bir etekleri vardı.Ben temel renkleri ve narçiçeği gibi bir iki ara rengi bilirdim.O yüzden bu eteğin rengini de bilmiyordum.Her neyse.Üstüme beyaz gömlek ve onun üstüne de lacivert ceket giyecektim. Ceketin,eteğin rengine uygun düğmeleri vardı ve yine eteğin renginde Özel Aren Koleji’ne ait logo vardı.Hoştu.Ama beğendiğimi anneme belli etmedim.

****

Henüz günlerden çarşambaydı ve ben bir daha giymeyeceğimi söylediğim o baleni batan lanet sutyeni giymiştim. Yanlışlıkla. Yolun ortasında canımın acısından kazağımı çekiştirirken bir taraftan da etrafa deli süsü vermemeye çalışıyordum. Ara sıra dışarıda amaçsızca dolaşmayı severdim. Bir de hafiften yağmur yağıyorsa ve okula gitmek için evden çıkmamışsam benim için şahaneydi. Yani şuan da şahaneydi. Balene rağmen.

  Bir banka oturdum ve o ana kadar düşüncelerimden müziğe kulak vermediğimi fark ettim.Kulaklıkta Lana Del Rey-Carmen son ses çalmaya devam ediyordu.’She laughs like God,her minds like a diamond’ en sevdiğim kısmı söylüyordu Lana büyüleyen sesiyle.

  Ne kadar olduğunu bilmediğim bir süre boyunca orada oturdum.Önümden tramvay geçiyordu,insanlar geçiyordu.Hepsinin bir telaşı vardı.Kimisi çocuğunu sürüklüyordu,kimisi yanımdan sıfır geçerken beynime topuk seslerini kazıyordu.Lana’nın sesi birden kesildi.Birisi arıyordu.Arayan numarayı tanımıyordum.Açmadım ve Lana’nın sesinin kulağıma tekrar gelmesine izin verdim.Fakat ikinci kez ses kesilince küfürler ederek telefonu açtım.

“Ne var?Lana’nın müziğinden önemli ne duyabilirim senden?”dedim telefonun diğer ucundaki kim olduğunu bilmediğim kişiye.

Kızdığımda ani tepkiler verirdim.İstemeden kabalaşırdım.

“Yavaş ol ukala,sadece özür dilemek istedim.Arkadaşlarını aralarında konuşurlarken duydum ve bugün de okulda yoktun.Atılmışsın.Müdür sadece seni korkutuyor sanmıştım.Atılmanı beklemiyordum ve az önce söylediğim şeyi anlamadım ayaklarına yatma çünkü asla ikinci bir defa söylemeyeceğim.”

Vay canına…Beklediğimden uzun ve şaşırtıcı bir görüşme oluyordu.Hem de o pislik benden özür mü dilemişti, şaşkındım.Ne bekliyordu?Affettim dememi falan mı?HA HA HA komik.

“Kapatıyorum.” dedim ve saniyelerce bekledim.Neden bekledim bilmiyorum,bir cevap falan mı istemiştim yoksa itiraz mı?Karşıdan bir ses gelmiyordu ve görüşme devam ediyordu.Sessizlik sinirimi bozdu ve sonunda telefonu kapatmaya hazırlanıyordum ki görüşme sona erdi.Hah!Birde suratıma telefon kapatıyorsun demek.Pislik.

****

“Kızım kahvaltıya kalkmayacak mısın?” Duyduğum sesi uyku sersemi tam seçemedim ama Emel Teyze olduğunu varsayarak hayır Emel Sultan dedim.Ama kapının kapanma sesi gelmedi ve yatağıma oturdu.

”Ben annenim.”

Annemin sesini şimdi tanımıştım.Gözümü açtım ve şaşkın şekilde ona baktım.

“Anne?Sen sabahları beni uyandırmaya gelmezsin ki,Emel Teyze’ye bir şey mi oldu?” dedim bir solukta.

“Hayır.O iyi.Sadece...(sessizlik)… ben gelmek istedim.”

  Ah anne,eskiden rutin olan bir durumun bizi şuan ne hallere getirdiğine bir bak..Bazen eskiden ettiğim aptalca dualara lanet ediyorum.Zengin olalım Allah’ım, babamın çok parası olsun..İnsan cidden ne istediğine dikkat etmeliydi.

Kum SaatiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin