Stranger Things

8

"Zack !"

"Geliyorum 2 dakika bekle"

Kapıdan çıktı. Bende arabanın kapısını açtım ve bindim.

"Richie'nin sıradaki hedefi kim?"

"Eddie"

Dedim oflayarak.

"En iyi arkadaşın ve diğer en iyi arkadaşın, vay be"

Ben ise kaşlarımı çattım. Okula geldik. Tam inerken.

"Susan"

Ona döndüm

"Bu akşam evde olmayacağız"

"Tamam"

"Will ile istediğinizi yapabilirsiniz"

Dedi ve göz kırptı. Göz devirdim ve arabadan indim. Okula girdim.

Çantamı sıraya bıraktım ve bahçeye çıktım. İçimden bir ses arka bahçeye gitmemi söylüyordu. Arka bahçeye doğru yürüdüm. Ağlama sesleri vardı.

"Sana lanet olsun Susan Mcbrain!"

Bu ses... Bill?

Duvarın kenarından ona baktım. Elinde bir jilet vardı. Düşündüğüm şeyi yapamaz, değil mi?

"Ondan bulduğun şeylerin hangisini bende bulmadın.(hıçkırık) Ondan daha yakışıklıyım, daha iyiyim, daha cesurum. Onu nasıl sevebildin ki?"

Elindeki jileti bileğine doğru götürdü. Daha fazla izleyemezdim.

"Hey hey hey!"

Bana baktı.

"Sürtük Mcbrain da buradaymış"

"Bana istediğin kadar sürtük de ama bunu kendine yapamazsın"

"Niye ? Hem bu seni ilgilendirmiyor"

"Bill sen kendini değil içini öldürmek istiyorsun. Bunu yapma"

"Bu seni ilgilendirmiyor!"

"Sen benim arkadaşımsın, bu beni de ilgilendiriyor"

"Arkadaş, öyle mi?"

Kahkaha attı.

"Biz hiç bir şey değiliz"

"Bill olmayabiliriz ama lütfen bunu yapma"

"Onda ne buldun?"

"O çok iyi kalpli. Onu çocukluğumdan beri tanıyorum. Eğer hafızamı kaybetmeseydim onun ile daha önceden belki sevgili olabilirdim Bill"

"Anladım"

"Bill seni çok kişi seviyor, lütfen bunu yapma. Benim yüzümden yapma. Ben değersizin tekiyim"

"Değilsin! Lanet olsun ki değilsin! Kafamın içinden çıkmıyorsun!"

"Bill, bileğini kesersen inan bana acıdan yaşamak için çırpınacaksın"

"Ölmek istiyorum!"

"Lütfen..."

"Beni seviyor musun?"

"Bill"

"Beni seviyor musun!"

"Bill lütfen"

"Ben cevabımı aldım"

"Bill ben yerine seni seven kızlara bak!"

"Kim var ki?"

"Mesela, Emily"