4. bölüm "İyi uykular.."

10 4 1
                                    

Selamlar.. Lütfen okuduktan sonra oylamayı ve düşüncelerinizi yazmayı unutmayın

Evett. Odaya giren Ömer'di. Ben bir anlık öldüğümü sandım. Ama yanılmışım. Biraz donuktum kaldım. Gözlerimi kırpıştırarak baktım yüzünü 1 kaç dakika. Sonra rahatlamışcasına nefesini verdi. Sanki benim iyi olduğumu görüp rahatlamış gibi. O an 'salak' gibi Ömerin yüzüne bakıyordum. Aptal ben!! Sonra gözlerimi aldım ondan. Başımı yatağımdan kaldırıp biraz doğruldum. Ömer yatağımın başında duran koltuğu çekdi vee başucumda oturdu. Biraz beni izledi ve "Eee.. Şimdi nasılsın?" diye baktı gözlerimin derinlerine. Aslında bende rahatlıyordum o gözlerimin derinine bakarken. Sonra soruya döndüm " Hıhıı.. Şimdi daha iyiyim. Yani..sıkılmıyorum artık." Sırıttı. Bende ona bakarak masum gülücük attım. Böylece güldük 1-2 dakika kadar. Sonra "Şimdi ben artık seni tanıyorum. Aslında tanımıyorumda işte. Tanımak istiyorum. Bana biraz kendini anlatırmısın Deniz" dediği an tüylerim diken diken oldu. Ve bana yaklaştı koltuğu yatağıma çekerek. Heyecan yaptım tabii. " Ben Deniz Şimşek. Babam ve abimle yaşıyorum. Bide en yakın arkadaşım Özge var. Böyle işte hayatım."  Şaşkınlıkla beni izlerken içimden 'acaba yalnış birşeymi söyledim?' diye düşündüm.
"Aa-annen?""Annemi ben küçükken kaybetmişdik" dedim hüzüntülü sesimle. Başını aşağı sallayarak "Seni anlıyorum" dedi. Nasıl yani? Odamı ailesinden birini kaybetmişdi? Acaba ne olmuştu?
"Sen kimi?" diye sordum fısıltıyla. Başını kaldırdı. "Hadi o zaman prenses aç bakalım bu küçük televizyonunu ne varmış bakalım" dediyi an ben şok oldum. Soruma cevap vermemişti. Acaba kimini kaybetmişdiki bu acıyı biliyordu? Çok merak ediyordum ama soruma cevap vermediği için zorlayamazdım.

Kumandayı elime aldım "zaten çok seçeneğimiz yok 2 kanal var. Bunlarda belgeser."
" Tamam. Peki ne yapmamızı istersin prenses?" Valla bu sıkıcı ortamda ne yapa bilirdik bilemiyorum. Omuz silktim. Sonra cebinden telefonunu çıkardı ve bana uzattı. "Al o zaman bir video seçte bakalım" Telefonu elime aldım anlam veremeyerek. Ana ekranı açar açmaz beni çok cool bir fotosu karşıladı. Şifreliydi başımı ona çevirdim ve kulağıma doğru eğilip "1201" diye fısıldadı. O an başımı dönderdim ve nefesini nefesimde hiss ettim.

Hani bir an vardır. O dakikaları yaşamak için  1 yılını verirsin ama o anı yaşarsan artık ölmek istemediğini anlarsın. Tam o andaydım. Bu güne kadar 1 yılımı verirdim ama şimdi saniyemi bile çok kıymetli kullanıcaktım. Bir ömürümü belki bu dakikalar arasına sığdıracaktım. Ama önümde uzuuuun bir yol vardı. Bunu biliyorum. Deniz gibi bir gün dalgalı, bir gün sakin yaşıyacaktım hayatımı.
Sonra çok sıcak bir şekide gülümsedi. "Hadi ama prenses.." ne dediğine anlam verememiştim ama. Başımı döndererek şifreyi girdim. Youtube'den bir video seçtim ve  telefonu karşısına bıraktım. Biraz video izledikten sonra. Uykum geldi. Birazcık geriye doğru yaslandım.
"Uykunmu geldi senin?"
"Evet..galiba"
"Tamam hadi uyu sen"
" Peki sen?"
"Beni merak etme burda beklerim ben gece nöbetinde"
"Saçmalama sen evine git. Ben yalnız kalabilirim"
"Sen yalnız kala bilirmisin? Şakamısın sen prenses? Seni burda yalnız bırakıp gideceğimi düşünmüyorsun dimi?"
"Düşünüyorum.."
"Ama bence düşünme çünkü beynine yazık. Gitmiyeceğim"
"Eminmisin?"
"Hiç olmadığım kadar.."
"Sen bilirsin. Ama uyu bence senide yordum zaten. Özür dilerim"
"Daha öncede dediğim gibi canın borcu olmaz prenses. Sadece suçu olanlar özür diler senin bir suçun yok. Bunun için Özür dileme. Halimden memnunum. Hem seni kurtarmasaydım seni tanıyamazdım dimi?"
"Evet.. İyiki tanıdım seni Ömer"
"Tamam bu kadar yeter uyu bakalım. İyi geceler prenses"
"İyi geceler kah"- kendimi zor tuttum. İyiki gerisini getirmedim. Utanarak başımı yana çevirdim. Ömer'e arkamı döndüm. Utanarak kıkırdadım. ALLAH KAHR ETSİN!!! Sesimi duydu. Üff APTALIM BEN!!
"Utanmana gerek yok prenses uyu hadi.."
O kadar unanmıştım ki bir yastıkda kendimi boğmak istedim. Sonra gözlerim yavaş yavaş kapandı..

ÖMER Değer..
Deniz gözlerini kapatırken. Ona doğru eğildim. Yüzündeki masum ifadeye hayranlıkla baktım. Uyurken bile çok masumdu bu kız. Sonra burnuma hafif tatlı bir koku geldi. Onun kokusu. Bu kadar şirin bir kızın şirin bir kokusu olmalıydı. Kendimi geri çektim. Önce koltukta doğruldum. Pencerenin karşısına geçip şehrin yanan ışıkarını izledim. O kadar göz alıcıkii bu manzara. Beni böyle taş etseler yıllarca bu manzarayı izlemekten bıkmam.
Gözümle odadaki komidinin üzerinde olan telefonumu gördüm yavaşca onu almaya irerledim. Ekranı açtım ve saatin 03:30 olduğunu gördüm. Benimde biraz uykum gelmişti. Evdekilerin evden kaçtığımdan haberleri yoktu.
Sonra kapıyı kilitledim. Sessizce koltuğu yatağın yanına diredim ve kollarımı Denizin yatağının yanında birleştirdim. Başımı öyle bir koydumki onuda izleye bilecek bir şekilde. Uyumak istedim ama gözlerim buna izin vermiyordu. Daha bu gün tanıştığım bir kızın başucunda uyuyordum. Bunun olabileceğini düşünmüyordum. Ama olmuştu. Gözlerimi ağır-ağır kapattım..

Yazarın anlatımıyla..

Onlar böylece uyudular.. Belki hiç uyanmak istemiyorlardı çünkü yorgundular. Ama bu acı gerçekti.. Bunun zorunluluk olduğu gerçekti.
Sabah saat 08:00-da kapının arkasındakı bağırışla kıpırdadı Deniz. Uyandıklarında Ömerin elleri Denizin ellerinde. Denizin elleri Ömerin boynundaydı. Çok huzurla uyuyorlardı. Ama kapı çalana kadar. Kapı çaldı veee Demir'in sesi kapının arkasından telaşla duyuluyordu.
"Deniz güzelim oradamısın? Lütfen aç kapıyı. Deniz iyimisin prensesim!? Hadi lütfen ses ver"
Deniz Ömerin kolunu dürterek onu uyandırmağa çalıştı ve Ömer "Uyandınmı!? Günaydın prenses" dedi sırıtık bir şekilde. Deniz "Gün hiç iyi aymadı Valla" dedi heyecanla
"Noldu.. Neden"
"Abim..Abim kapıda.. Ve bizi.." sözünü kesti Ömer "Tamam halledeceğiz"
"Nasıl?"
"Şimdi abini yolla hemen sana kahfe almasını söyle. Ben o sırada çıkarım"
"Ta-tamam bekle"
"Abi iyiyim üzerimi değiştiriyorum. Sen aşağı in bana kahfe al ben hazırlanayım."
"Deniz bak güzelim eminmisin? İyimisin?"
"İyiyim Abicim iyiyim merak etme"
"Tamam güzelim bekle hemen geliyorum"
Demir aşağı indi ve Ömer "Geleceğim prenses. Hoşçakal."
Onlar vedalaştı vee Ömer odadan çıktı. Dikkatli bir şekilde aşağıya indi.
Artık ayrılık zamanıydı.

Okuduğunuz için teşekkür ederim!!!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 12, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Umut....💫Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin