Her iz bırakan acı, bir gün tekrar yüzleşmek adına geri gelir..
- EFRUZ KARAHAN
- Geçmişin izleri
☯--
Geçmişin en derin anıları, bir gün yüzleşmek için karşımıza çıkarmış. Bütün acıları, keşkeleri, pişmanlıklarıyla. Ve o gün tüm günlerden farklı olurmuş bizim için. Bilmediğimiz acılar, duymadığımız duyular ile karşılaşırmışız. Kalbimize bir bıçak saplanırmış sanki, derinlere doğru iz bırakan sivri bir bıçak.
Elimle sıkıca tuttuğum çakıya baktım. Benim de iz bırakan yaramın temeli buydu sanırım. Bir bıçak gibi saplanan, yıllarca geçmeyen, her baktığımda geçmişten bir anı ile beni karşılayan yaramın..
Sanırım bunca anı ve acıya rağmen hayatımın temeline yerleşen bu iz, artık tutanağımdı. Her baktığımda gerçek beni, ben ile yüzleştiren beni değişmemeye zorlayan beni ben yapan. Bugün burada kalmamın, beni buraya sürükleyen şeyin sebebi de buydu. Acılarımı yüklediğim, acılarıma sebep aradığım açık yara da...
Bakışlarım bileğimde izi kalmış eskiden dayanılmayacak kadar olmasa da derin yaraya doğru indi. Bilek kısmından dirseğe kadar halâ ufak ufak izi duruyordu. O zamanlar bile acıya o kadar dayanıklıydım ki ağlamaya bile cesaret bulamadığım bu yerde acımı unutmaya çalışmıştım. Evet, o zamanlar çocuktum. Yaram baktıkça, kanı gördükçe acırdı. Ama ben çocukluğumda gördüklerime değil göremediklerime ağlamayı öğrenmiştim. En çokta görüp sonrasında bir daha göremediklerime.
Aslında, yani sanırım hak ediyorum da. Bunları yaşamayı, yaşamış olmayı hak ediyordum. Çünkü hak etmesem yaşamazdım. Çünkü hak etmesem yaşatmazdım. Çünkü hak etmesem bunları söylerken bile kalbim kan ağlamazdı. Canım yanmazdı. Bu yara burada iz bırakmazdı. Geçmiş izlerini bu denli, ruhen de bırakmazdı bana. Hak etmiştim.
'Sen bunların hepsini hak ettin!' Diye doldu kulaklarıma o tanıdık sesi. O iğneleyici ve kalın sesi tekrar karşıladı yılar sonra o anıda, yeniden... Kulaklarımı kapadım ama işe yaramadı. Beynimin içinde tekrar etti. Hak ettin, hak ettin, hak ettin..
'Hak ettim.' diye boyun eğmiştim sonunda, o günkü gibi. Yaptıklarına, yapacaklarına boyun eğerek susmuştum o gün. Ve ben her zamanki gibi boyun eğdikçe, o beni daha da derine çekmişti. Ve ben her zamanki gibi boyun eğdikçe de, bir mum gibi erimeye devam etmiştim.
Hatırladığım tek bir gün. İyi ki dediğim, yaramın oluştuğu o gün.
Boyun eğmemiştim. Ama zarar vermesine izin vermiştim. Göz yuma yuma izin verdim. Buna nazaran boğazım düğümlenmedi sözcüklerimde, dizlerim ve ellerim titremedi, tek bir göz yaşım akmadı. Boyun kaldırmıştım. Yaşayacağım her şeye rağmen. Annem için yapmıştım bunu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİLİNMEYEN RESSAM (DÜZENLENİYOR)
Teen FictionKimliği belirsiz bir ressam tarafından ortaya atılan bir tablo ve tablonun içindeki yeni kimliğiyle gizlenen Efruz Karahan. "Her bitiş bir başlangıçtır ama benim bitişim sonum olacak." Efruz Karahan'nın hayatı üzerine atılan bu tablo ile altüst olur...