NCT U¦Faded In My Last Song

150 21 23
                                    

¶Final!

§§§§§§

"İlk başa gidelim... Tanıştığımız gün. 12 yaşındaydık Ten hatırlıyor musun? Sen parkta yere düştüğün için çizilip kanayan dizinden dolayı göz yaşları dökerken senin yanına ben gelmiştim. Bir yarabandı ile işi halletmemize rağmen bana kahraman demiştin. Okulda kahraman diyerek sürekli yanımdaydın. Seni o zaman yakın hissetmek istedim kendime. Minik bedenin ile aynı savunmasız bir bebektin çünkü...

13 yaşımızda, okulda seni itip kalkan herkesten korumak istemiştim. Kollarımın altında o kadar güzeldin ki o yaşımda bile sana aşık olurmuşum Ten. Sen... Her halinle güzeldin gözlerimde.

14 yaşımıza girdiğimiz zaman en yakın arkadaşlar olma sözü vermiştik birbirimize. O zamandan beri asla ayrılmayacaktık hep beraber olacaktık. Birbirimizde verdiğimiz bu sözü hep tuttuk.

15 yaşımıza girdiğimiz zaman lisede seni Tayland'lısın diye istemeyen çok kişi ile kavga etmiştim ama sana söylememiştim. Sen ise benim bir şeyler sakladığımı anlamış, öğrenmiştin. Kavgalarda aldığım yaraları saklamak için çok uğraşıyordum oysa... Ama sen ağlayarak yanıma gelmiş sıkıca sarılmıştın bana, daha sonra bana birkaç kere vurmuş, yaralarımı temizlemiştin. Belki de o anda farkettim bu hislerimi. Sana çoktan aşık olmuş ama farkedememiştim. Bana verdiğin defter ise, hala yanımda benimle...

16 yaşımıza girdiğimiz zaman okulda artan popülerliğim yüzünden bana çoğu zaman kızlar tarafından hediye geliyordu hatırladın mı? O hediyelerin hepsini beraber açardık, gelen yiyecekleri beraber yerdik. Ama bir süre sonra bu hediyeler kesildi... Neden Ten?

17 yaşımıza girdiğimiz zaman bebeklik arkadaşım Jaehyun bizim yanımıza taşındı. O zaman seni ihmal ettiğimi söyledin ve ilk kavgamızı yaptık seninle. Çok aptalım değil mi? Sana nasıl bağırırım... Nasıl üzerim senin gibi meleği. Kalbini kırdığım o an benim de kalbim kırıldı. Ağladığını gördüğüm zaman keşke ben ağlasydım. Benden uzak durduğun o üç gün yemekten kesilmiş hep seni düşünmüştüm. Ten ben sana sırılsıklam aşıktım.

18 yaşımıza geldiğimiz zaman beraber ders çalışırdık, en iyi üniversiteye gitmek için. Beraber... Ben sanat istiyordum, sen de sanat istiyordun. Aramızda benzer bir özellik var diye her an çıldıran ben sınava girene dek yüzümdeki sırıtışa engel olamamıştım. Senin üzerindeki tedirginliği geçirmek için sana sarılıyordum ve inan bana... O kadar güzeldi ki...

19 yaşımızda aynı üniversiteye geçmeyi başarmış beraber yan yana ortak derslerimize giriyorduk. Ben not tutuyorum diye sen uyuyordun ya hani derslerde... Ben hocanın sesini ses kadına alıyordum oturup seni izliyordum. O dudaklarını büzüştüren yanakların, kapalı gözlerin, nefes aldığın o minik burnun... O kadar güzeldin ki...

Ve 20. Yaş... Benim en kabus dolu yılım oldu Ten. Canımı en yakan yıl, en çok ağladığım yaşım oldu. Şuan 21 yaşına bastım ama bu yaşta hissetmiyorum Chittaphon...

Bana gelip "Hey TaeYong... Birisinden hoşlanıyorum ve İsmi Johnny Suh. Hani şu bizim üst sınıfımız olan var ya. Sende isteğimi kabul eder mi? Deneyeceğim bana şans dile." Demiştin ya... Evet her bir kelimesini harfiyen hatırlıyorum güzelliğim. Ben orada öldüm, insan öldüğü günü nasıl hatırlamaz?

Kristal kalbim yere düşmüş paramparça olmuştu. Bedenim kendini taşıyamamıştı. Sanki bütün kemiklerim sıvıya dönüşmüştü. Beynim pelteye dönmüştü, boğazımda beliren yangın hissiyle nasıl tuvalete koştuğunu hatırlamıyor, yediğim her şeyi kusuyordum. Bana dedin ya birisinden hoşlanıyorum. Orada yok olmak istedim. Seni kaybettim...

Wʜʏ Nᴏᴛ Mᴇ § TᴀᴇTᴇɴ ✔︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin