Küçük Şeyler

352 31 23
                                    

Daha fazla kendimi tutamayarak bağırmaya başladım "BENİMLE DALGA GEÇME! Şakanında bir sınırı var değil mi ?" Sakin bir şekilde pozisyonunu koruyarak

"Ben hep ciddiyim özelliklede konu sen olunca" dedi ama bana göre bakışları hiç ciddi görünmüyordu hatta boş bakıyordu.

"Peki senin sorunun ne o zaman? Eğer karşında ki tatlıysa öper misin onu hemen, hemde kız veya erkek olması farketmeden? Ben bir kedi ya da köpek değilim!! " Geçmeyen sinirimle dişlerimi sıkarak konuşmaya devam ediyordu. Cidden sorunu ne bu çocuğun yoksa küçükken babası iki kere havaya atıp bir kere mi tutmuştu ? Evet, evet kesin sorunu buydu.

Oturduğu yerden konuşmaya devam ediyordu "Senin bir kedi ve ya köpek olduğunu hiç düşünmedim. Bir köpek ve ya kediyle sex yapmayı hiç düşünmem biliyor musun?" cümlesini tamamlayınca dudaklarının uçları inanılmaz bir ahenkle kıvrı-BİR SANİYE NE DEDİ O SE- SEX... Sinirle dayanamayarak yumruklarımı sıktım ve oturduğu yerde karnına doğru bir tekme atıp koşmaya başladım sadece uzaklaşmak istiyordum... Sadece uzaklaşmak...

Peşimden koşarken bir yandan da bağırıyordu "Neden bu kadar kızdın ki tatlı birisine tatlı demekte ne sorun var ki? Heeeyyy~ beni bekle" Ona aldırmadan koşmaya devam ettim.

Koridordaki camdan yansıyan yüzüme takıldı gözüm sadece bir kaç saniyeliğineydi ' Tam olarak neresi? Hangi parçam gerçekten tatlı? Siktiğimin şu yüze iyice bir bak hangi akıllı bu yüze tatlı derdi ki?'

Bu kelimeyi duyduğumde gerçekten kötü hissediyordum. Hızla merdivenlere yönelip olabildiğince hızlı tımanmaya başladım. Bir anda ensemde bir el hissettim ve gözlerim korkuyla kocaman oldu.

Nefes nefeseydim durup yavaşça arkamı döndüm koşmaktan su gibi terlemiştim bile o ise sanki sadece bir kaç adım yürümüş gibi duruyordu. Demek insanın hayvan gibi boyu olunca adımları da hayvan gibi oluyordu. Ensemdeki baskısını biraz daha arttırarak "Seni yakaladım Tao. Eğer benden kaçmak istiyorsan çok daha hızlı olman lazım" dedi gülümseyerek benim ilk cevabım ise Tck olmuştu.

İkinci bir cevap daha vermek istedim ama nefes nefeseydim ve aslına bakarsanız zaten verecek bir cevabımda yoktu. Boştaki elini yanağıma götürdü ve yumuşak bir şekilde okşamaya başladı.

"Tao çok küçüksün. Gerçekten egzersiz yapmaya başlamalısın" dedi sonunda kıkırdama seslerini de katarak ve bu ses gerçekten ama gerçekten çok güzel bir sesti.

Neden bilmiyorum ama bir anda gözlerimden yaşlar gelmeye başladı sanırım tam olarak ne hissetmem gerktiğini bende bilmiyordum ve içimde bir duygu patlaması vardı. İlk defa ailemden olmayan biri bana tatlı olduğumu söylüyordu ve bunu söylerken samimi olduğuna inanmıştım. Ve bana olan dokunuşları az önceki öpücüğü bunlar gerçekten çok sıcak hissettirmişti sanki yalnız değilmişim gibi... Ellerimle yüzümü kapattım neden bilmiyorum ama beni bu halde görmesini istemiyordum "Beni yalnız bıraksan olmaz mı? Bundan nefret ediyorum. Neden beni umursuyorsun Kris?" dedim ellerimin arasından ve ağlamamdan dolayı sesim boğuk çıkarken.

Eliyle ellerimi yüzümden çekti ve gözyaşlarımı silerek yanaklarımı okşadı yavaş yavaş elini dudaklarım götürürken "Evet... Bunun için üzgünüm ama kaçmana izin veremem...Çünkü seni gerçekten seviyorum Tao" Ensemdeki elini çenemin altına koyarak kafamı kaldırdı ve gözlerinin içine bakmamı sağladı. Gözleri daha ciddi bakıyordu ve bakışlarının altındaki sevgi o kadar belliydiki.

"Özür dilerim. Gerçekten bencilim..." dedi sesi daha kısık ve daha seksi çıkıyordu artık.

Çenemdeki elini biraz daha bastırdı ve yanağımdaki eli ile elimi tutarak beni yavaşça yere doğru eğmeye başladı. Bakışları koyulaşmıştı "Eğer tamamen benim değilsen buna...dayanamam..."

İşte tam da bu yüzden havalı insanlardan uzak durulmalıydı. Gözleriyle beni kendine hapsetmişti ondan başka hiç bir yere bakamıyor ve ondan başka birşey düşünemiyordum.Ama... sanırım yani şimdilik buna alışmaya çalışacağım.

Gözlerini gözlerimden ayırmadı taki bakışlarımda kendisini görene kadar, duygularının bana ulaştığından emin olduğunda ağırlığını üzerimden kaldırıp yavaş bir şekilde yana kaydı duvarak yaslanarak oturdu. Benide kucağına çekmişti.

Bir kolu omzumdaydı beni korumak ister gibi sarmıştı. Diğer eli karnımın üzerinden sıkıca bana sarılmıştı sanki biri elinden alıcak diye korkar gibi... Alnı alnıma dayalıdı "Sanırım bir süre burda beklememiz lazım." dedi ve benden onay bekledi bakışlarını üzerimden hiç ayırmıyordu. Yanaklarım kızarırken yavaşça başımı salladım.

Onay alınca tekrar konuşamaya başladı "Ahhh insanlar yüzümü bu şekilde görünce ne diyecek acaba?" dedi. Hemen alnımı alnından çekerek elimi yanağına yerleştirdim gözlerimdeki endişe ile hafifçe vurduğum yere dokundum.

"Sana vurduğum için gerçekten üzgünüm Kris." Elimi yavaş yavaş yaranın etrafında gezdirdim canının acımasında korkarak. "Kızarıklığı geçene kadar senin yanında kalacağım tamam mı? O yüzden bana sinirlenme olur mu?"

Gözlerim hafif dolmaya başlamıştı ilk defa biri gerçekten kendimi özel hissettiriyordu ve ben ona vurmuştum. Yanımdan ayrılacak diye gerçekten korkuyordum. Birisine ilk defa bağlanıyordum sanırım ne kadar hızlı olursa olsun bu güçlü bir duyguydu.

Gözleri gözlerimde tüm samimiyetiyle "İşte!" dedi "Seni tatlı yapan bunun gibi küçük şeyler" dedi yanaklarımın kızarmaya başladığını hissederek kafamı omzunun çıkıntısına saklamaya çalıştım ve onun o ilahi kıkırdaması kulaklarıma doldu. Kıkırdadığımın farkında değildim bile.

Lütfen fici sevin ve bağrınıza basın *◇*)/ Ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen^^

Tatlı ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin