SELAAAM TEKRAR. İLK BÖLÜMÜ ÇOK BEĞENMİŞSİNİZ. ÇOK MUTLU OLDUM VE İKİNCİ BÖLÜMÜ DE HEMEN YAZMAYA KARAR VERDİM. BU ARADA INSTA; @BİRCENXOZAY BAKARSANIZ SEVİNİRİM 🥰💖
Saat daha 17:00 olduğu için kızlarla odada oturup sohbet etmek istedik.
"Eee Sevil anlat bakalım kendini. Hobilerin falan ne?" Dedi İlmiye.
"Ya İlmiye abla-" diye söze başlamıştım ki
"Ne ablası kız! Kırarım valla bacaklarını" diyerek beni azarlayınca Belemir önüne geçti.
"Onu takma kafaya abla denilince kafası atıyo" diyerek kıkırdadı. Demek ki ilk kez denmiyordu...
"Ayy kusura bakma İlmiye ya ben bilmiyodum" dedim.
"Neyse önemli değil. Anlat sen neler yapıyosun"
"Valla kızlar ben uyumayı çok severim. En sevdiğim aktivite. Bi de kettle ile çeşitli yemekler yapabilirim" deyip güldüm.
Onlar da güldü. Bu arada zaman da akmıştı. Saat 18:30 gibi anons geldi.
"Dikkat dikkat! Sayın yurt öğrencileri! Birazdan katlara Yurdanur Hanım ve erkek personel çıkacaktır. Erkek personel şahsım olur. Duyurulur!"
"Bu kim?" Diye sordum.
"Valla biz de tam bilmiyoruz kim olduğunu ama Yurdanur Hanım'ın çırağı sanırım adı Yadigar" dedi Çağla ve gülmeye başladılar.
Beş dakika sonra tekrar anons geçti.
"Dikkat dikkat katlara erkek personel çıkıyor. Dikkat dikkat Çıkmak üzere..." Odanın kapısı açıldı "Dikkat dikkat Çıktım"
"Evet teşekkürler Yadigar"
"Merhaba Yurdanur Hanım" dedi Melis.
"Merhaba kızım. Genel bi kontrol yapıyoruz yine"
Yadigar abi odayı arıyordu. Belemir'in, Melis'in, Neslihan'ın yatağına baktı. Bu sırada yatapımın altındaki kettle'ı gizlemekle uğraşıyordum. Sonra bana döndü. Ben çekilmeyince;
"Sevil çekil kızım bakayım" dedi Yurdanur Hanım.
Kızlar da bana nolur yakalanmasın der gibi bakıyordu. İstemeye istemeye karşı ranzanın oraya geçtim. Yadigar abi buldu tabi canım kettle'ımı.
"Sevil bu ne Allah aşkına ben size elektrikli aletler yok demedim mi?" Dedi Yurdanur Hanım.
"Yurdanur Hanım hani ben yeniyim ya, bilmiyodum. Kusura bakmayın"
Kendimi açıklamak için tabi ki yeni olduğum bahanesini kullanacaktım. Kızlar da bana he he işaretleri yapıyordu. Bıyık altından güldüm.
"Sevilcim bu seferlik affediyorum ama yemezler...Neyse saat 19:00'ye geliyor. Siz de geçe kalmayın erken yatın tamam mı. Hadi iyi geceler. Hadi Yadigar" deyip odadan çıktı Yurdanur Hanım.
Kızlar kahkahayı patlattı tabi...
"E hadi hazırlanalım bari. Böyle pijamalarla mi gideceğiz" dedi İlmiye.
"Aynen" dedim. Yavaş yavaş aralarına girmeye ve kendimi sevdirmeye başlıyordum.
Eylülün ortasında olduğumuz için gri bir sweatshirt ve siyah eşofman giydim. İkisi de bedenime büyüktü. Oversize seviyordum.
Belemir mavi bir kazak ve siyah tayt giymişti.
İlmiye, sarı bir bluz, siyah pantolon ve siyah kot ceket.
Neslihan da kırmızı sweatshirt ve gri eşofman giydi.
Melis beyaz kazak ve kot pantolon giymişti."Herkes hazır olduğuna göre çıkalım hadi" dedim.
Odamızdan sessizce çıkıp, Yurdun çıkışına doğru ilerlemeye başladık. Arka kapıdan çıkacaktık. Olabildiğimizce sessiz bir şekilde yurttan çıkıp parka doğru yürümeye başladık.
Rıfat;
Saat 19:00'ye doğru geliyordu ve biz hala Yasin'in hazırlanmasını bekliyorduk.
"La oğlum hadi la. Nerdesin vallaha bıktım ha"
"Ya geldim kardeşim geldim ya!" Deyip odaya girdi.
"İki saattir tuvalette napıyosun" diye azarladı Ahmet.
"İsterseniz anlatayım tuvalette ne yaptığımı" dedi Yasin.
"Tamam be kardeşim. İğrençleşme anladık" Dedim.
"E hadi beyler sıvışalım" dedi Safa.
Hep bir ağızdan "Tamam" dedik.
Ve yurdun kapısına doğru gizlice yürüdük ve kapıdan yakalanmadan çıkmayı başardık. Parka doğru yol aldık...
İKİNCİ BÖLÜM DE BİTTİİ. EN YAKIN ZAMANDA ÜÇÜNCÜ BÖLÜM DE GELECEK. BOL BOL YORUM ATIP OYLARSANIZ ÇOK SEVİNİRİM AŞKLARIM. 💞