34. BÖLÜM : HAYALLER

1.3K 89 7
                                    

Önümde duran iki çift ayakla kafamı kaldırdım . Ayşe teyzeyi ve Hazal'ı görünce dudaklarımdan bir hıçkırık daha çıktı .

Ne ara bu kadar sulu göz olmuştum ki ben ? Zorlukla ayağı kalktım . Ayşe teyzeye bakamıyordum . Utanıyordum , kızını bana emanet etmişti . Emanetine bakmamıştım .

Ayşe teyze çenemden tutup , ona bakmamı sağladı . Gözlerine zar zor baktım . Mavi gözleri dolmuştu .

" Güçlü ol ! " Duyduğum şeyle afalladım . Anlamamış gözlerle ona bakarken , tekrarladı .

" Güçlü ol ! Kızım gücünü senden alıyor Meriç ! " Daha fazla dayanamadım . Çöktüm dizlerimin üstüne .

Önüme güldü Ayşe teyze . Yüzüme baktı , gözlerimden bir damla yaş süzüldü .
" Kim yaptı bunu kızıma ? "

O an , işte o an , aklıma herşey dank etti . Ben burada nefesimi ararken , nefesimi benden mahrum bırakanın kim olduğunu bile bilmiyordum .

Gözlerimden bir damla yaş aktı . Annem hep ' oğlum küçükken ağla ki , büyüyünce ağlama , gözyaşların bitsin ' derdi .

Peki şimdi neden akıyordu . Küçükken yeterince ağlamamış mıydım ? Babam beni ayarladığı her gün , yere düştüğümde kaldıracak kimsem olmadığı gün , yağmurun altında gözyaşlarımı saklamaya çalıştığım gün .....

Demek ki bitmemiş gözyaşlarım . On beş yaşımdan bu yana ağlamamıştım . Belki de o günlerin acısı , bugünün de acısıyla üstüme  geliyordu .

Omzuma dokunan  elle , düşüncelerimi gömdüm . Başımı kaldırdım . Aradığım mavi gözler yoktu . Evet , belki Hazal mavi gözlü olabilirdi ama benim aradığım mavi göz onlar değildi .

Benim aradığım mavi gözler bambaşkaydı . Kızdığında hırçın denize dönen ; sakinken , tıpkı sahile vuran deniz gibiydi .

" Meriç , kendine gel . " Başımı eğdim . Koskoca Meriç Keskin , başını etmişti . Kendimi üstün falan görmüyordum . Tam tersine herkesin ayaklarımda geziyordum şu an .

Önüme diz çöktü . Kollarını bana sardı . Karşılık veremedim . " Rüya iyi olacak . "

Dudaklarımdan çıkan hıçkırık sesine engel olamadım . Omzuma başka el dokundu .
" Abicim kendine gel hadi . Rüya gücünü senden alıyor . Sende böyle yaparsan kim ona destek olacak ? "

Ses veremedim . Bakışlarımı karşıma verdim . Yağız hala sessizce duruyordu . Mehmet kendini toparlamaştı ama hala iyi değildi .

Bakışlarım bu sefer ameliyat kapısında kaydı . Kaç saat olmuştu gireli . Zorlukla kolumdaki saate baktım . Bir saattir içerdeydi . Oysa bana asırlar geçmiş gibi geliyordu zaman .

Başımı duvara verdim . Koridordan gelen sesle bakışlarımı koridora verdim . Annem ve babam geliyordu .

" Oğlum " diyerek yanıma koştu annem . Kollarını sardı bana . Gözlerimden bir damla yaş daha süzüldü .

" İyi misin oğlum ? " Gözlerine baktım . Endişeliydi. Nasıl Ayşe teyze kızı için endişeliyse annem de benim için endişeliydi .

Boşuna demiyorlardı ' herkes kendi canının derdine düşer ' diye . Annem rüya içinde endişeliydi, biliyorum .

" İyi değilim annem , iyi değilim . Nefesim can çekişirken , benim nefes almam ağrıma gidiyor . "

                                   ***

Yorgun bedenimle , ameliyat kapısına bakmaktan bıkmıştım artık . Ama gözlerimi de anlamıyordum oradan . Çıksın artık , çıksın ! Neden saatlerdir oradaydı ? Mahvolmuştum işte ! Neden hala çıkmıyordu ?

" Neden hala haber vermiyorlar ? Birşey oldu da bana mı demiyorsunuz ?! " Dedim ayağı kalkarken .

Ameliyat kapısına yaklaştım . Yumruk yaptığım elimi , güçsüzce kapıya vurdum . Ses yoktu , hissizleşmeme az kalmıştı . Beynim error veriyordu .

Ameliyat kapısının önüne çökerken      "Oğlum ! " diye feryat eden annemin sesi kulaklarımı doldurdu . Bana güç olmak istiyordu , biliyorum  . Ama olmuyordu işte ! Benim tek güç kaynağım içerdeydi.

Benim daha onunla hayallerim vardı . Ben onu seviyordum . Daha istemeye gitmemiştim ki . O bana tuzlu kahve içirmemiş , bense istemede kısa giydi diye onu azarlamamıştım . Yüzüğü onun parmaklarına takmamıştım .

Bu kız benim der gibi korumamıştım . Kına gecesi ağladığı için kızmamıştım . Düğünümüz olmamıştı . Evet diye bağırmamıştı . Çocuğumuz olmamıştı , istemese de olurdu . Yeter ki o iyi olsun .

Kıskanıyorum diye onu eve kilitlememiştim . Çocuğumuzun cinsiyetini öğrenmeye gitmemiştik . Daha onunla bir sürü hayallerimiz vardı . Bu hayallerimiz gerçek olmadan gidemezdi ! Beni yarı yolda bırakmazdı ! Gidemezdi lan gidemezdi !

Ona  bu kadar bağlanmışken beni kendinden mahrum edemezdi . Buna hakkı yoktu !

"Beni kendimden mahrum etme be güzelim ." Kendi kendime mırıldanarak ayağı kalktım .

" Abi nereye ? " Mehmetin sesiyle bana döndüler . Cevap vermedim , veremedim .
Duvarlara tutunarak yürümeye başladım . Ne zamandandır bu kadar güçsüz olmuştum .

Kollarımı destek vermek gibi tutan kişiye döndüm . " Mehmet biraz yanlız kalmalıyım "

" Tamam , kendine birşey yapma "

Kafamı belli belirsiz sallayıp çıkışa doğru yürüdüm . Üç saattir ne ameliyattan çıkmıştı ne de bir haber vermişlerdi .

Hastanenin bahçesine gelince bir banka oturdum ve cebimden sigarayı çıkardım . Çakmakla yakarken, dudaklarımı esir aldı .

Verdiği acı tada bağımlı değildim . Ara sıra içerdim . Dumanını üflerken etrafı izledim . Kimi ağlıyor kimi çocuğuna sarılıyordu .

Kiminin annesi , kiminin çocuğu , kiminin sevdiği yoktu yanında . Zaten hayat dediğimiz şeyde bizi en yakınımızdan mahrum bırakmıyor muydu ?

Bu yüzden kimseye bağlanmak istemiyordum . Ama rüyayı görür görmez bağlanmıştım . Uzakta olduğunda boşluğunu hissetmiştim . Onsuz hayatın anlamı da yoktu ki .

Nasıl sıcak suya çay katmadan demlenmiyorsa ; bana da rüya olmadan hayat anlamsız geliyordu . Bir insan rüyasından uyanıp da bu acımasız dünyayı çeker miydi ? Çekmeyi göze alır mıydı ? Severse alırdı . Seviyorsan ölmeyi göze alırdın .

Aklıma gelen hikayeyle gözlerimi kapattım . Rüyanın evine gittiğim zaman dolabından çıkan kağıtta yazanlar hala aklımdaydı :

Hayat ölüme sormuş : Neden insanlar seni sevmiyor da beni seviyor ? diye .

Hayatta buruk bir tebessüm edip cevaplamış : Çünkü sen tatlı bir yalansın . Bense acı bir gerçek .

KOLEJ VELİAHTI ( TAMAMLANDI )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin