3

0 0 0
                                    

Eve gittiğimde kafamda bir dolu ses, bir dolu görüntü vardı. Ege...
Ege'ye hissettiklerimin aksine, onun yanında değildim, onun hakkında çok az şey biliyorum. Ona olan hislerimi belli etmekten kaçıyorum, susuyorum.
Odamı topladım masamın üzerine iki ayrı orta boy defter bırakıp evden Ceren'lere gitmek için çıktım. 
Evlerimiz yan yana olduğundan dolayı pijamamla çıkmıştım Ocak ayındaydık ama hava kuru ve soğuktu, karın yağmasını beklercesine. Ceren'lerin ziline bastım kapıyı elinde bir kase sütlü cicibebeyle ceren açtı.
"Heeyy, gelsene." Dedi kapıyı açar açmaz.
"Aslında seni bize çağırmak için geldim, Ege ile ilgili birşeyler buluruz diye."
Şaşkınlıkla bana baktı "Demek Ege'ye olan hislerini kabullenmeye başladın." Dedi
"Ben öyle bir şey demedim. Hey baksana, boşver gitsin." Tam arkamı dönmüşken durdurdu.
"Tamam kızma sakin ol, bak şöyle yapalım babam dün yeni çıktı tırda ne zaman gelir bilmiyorum istersen bilgisayarını al bize gel." Dedi
İç çekip başımla onayladım hemen eve gidip bilgisayarımı ve bir kaç parça eşyamı aldım. Erkenden uyumuş annemin yanağına öpücük kondurup alt katta ki çalışma odasında olacağını düşündüğüm babamın yanına indim.
"Selam, çalışıyor musun?"
"Ah civcivim gel."
Yanına yaklaştım ve yanağına öpücük kondurdum.
"Bir süre yan evde Ceren'lerde olacağım, beni merak etmeyin." Dedim.
Babam gözlerimde bir gerçeklik ararcasına baktı. "Bir sorun mu var?"
Tereddüt etmeden "Çok önemli bir durum değil." Dedim. Ama babam bu inanır mıydı?
Ayağa kalktı yanıma yaklaştı.
"Eğer söylemezsen ben bunu öğrenebilirim." Dedi. Ve evet haklıydı. Her şeyi bir çırpıda yüzeysel anlattım.
Babam gözlerini kısıp bana baktı.
"Sen yine bir araştırmanı yap bana da şu çocuğun adını soy adını ve açık adresini verirsen bende yardımcı olurum." Dedi. Dediğini yaptım, babama umutla bakıyordum. "Hoşçakal" dedim ve Ceren'lere doğru çıktım.
...

Ceren'le ufak çaplı araştırmalar yaptık bir kaç arkadaşı ile mesajlaşıp bazı bilgiler edindik.
Nereye gidebilirdi ki veya nereye kim götürülmüş olabilirdi.

...

Sabah uyanıp hazırlandıktan sonra okula gitmek için annemin Fiat 500 marka minik arabasını aldık. Genelde okul siteye yakın olduğu için  arabayla gitmezdik ama hava soğuktu ve biraz geç kalmıştık. Okulda herkes Ege'yi konuşuyor, yakın arkadaşı Burhan olaydan bunalmış olmalı ki herkesten kaçıyordu.
İkinci teneffüste zor da olsa Burhan'ı yakaladık.
"Burhan, selam."
Kaçmak istercesine selam verdi.
"Biraz konulabilir miyiz? Seni asla daraltmayacağımdan emin olabilirsin. Biraz bilgiye ihtiyacım var Ege'yi bulmaya çalışıyoruz." Dedim kibar bir şekilde. Derin bir iç çekti ve bana döndü.
"Deniz bak ne kadar güçlü olduğunuz aşikar, özellikle baban. Ama gerçekten bende bilmiyorum keşke bilsem nerede olduğunu veya olabileceğini." Dedi gözleri dolmuştu. Arkadaşını özlüyor veya bir şekilde durumdan kendini suçluyordu.
"Bize bildiğin bazı şeylerden bahsedersen yeterince yardımcı olursun." Dedim. Kabul edercesine başıyla onayladı daha sessiz bir yer için bu saatlerde boş olacağını düşündüğümüz konferans odasına indik. Biraz konuştuktan sonra. Dağıldık. Nerede olabilirdi?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 17, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DumanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin