Kıskançlık Krizleri

4.3K 338 186
                                    

İyi okumalar💜💜💜

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar💜💜💜

Taehyung'un ağzından;

Sıradan çalıştığım günlerden birindeydim. Masayı silerken aklımda Jungkook vardı. Her gün, her saat evimin önündeydi. O soğukta nasıl hasta olmuyordu bilmiyordum. Bana bu kadar değer verdiğini de bilmiyordum. Keşke zamanımda bu kadar çabalasaydı ancak o bahsettiği psikolojik sorunu da merak ediyordum.

"Taehyung." şefimizin sesini duyduğumda ona baktım. Yanından genç bir çocuk vardı.

"Buyrun Şefim."

"Bu Soo Hyun bugün çalışmaya başlayacal garson olarak ona yardımcı olmanı istiyorum."

"Tamam efendim."diyip önünde eğildiğim de yanımızdan ayrıldı.

" Merhaba Soo Hyun ben Taehyung. "elimi uzattım.

" Merhaba Taehyung, tanıştığımıza memnun oldum. "diyip elimi tuttuğunda gülümsedim.

" Haftanın üç günü kafe çok kalabalık olur o günlerden birindeyiz. Dikkatli olmalısın bazı müşteriler sıkıntılar çıkarabiliyor. Alttan almaya çalış ki kovulma. Şimdilik bu kadar, şu masanın siparşini almakla başlayabilirsin." diyip masayı gösterdikten sonra işime döndüm.

***

Gün yoğun bir şekilde geçerken öğle arasında Soo Hyu ile muhabbet etmiş, birbirimizi tanımıştık. Açıkçası iyi bir çocuktu, kibar ve yakışıklıydı. Tüm gün çalışırken göz göze gelmiş, birbirimize gülümsemiştik.

İş çıkışıydı, montumu giyip atkımı taktım ve çantamı alıp kafeden çıkacakken kolumdan tutulmamla arkamı döndüm. Soo Hyun'du.

"Taehyung sana bir şey sormak istiyorum."

"Tabii." dedim gülümseyerek.

"Şey akşam oldu ve bir şeyler yemedik, bildiğim güzel ev yemekleri yapan bir yere var, gitmek ister misin?" dediğinde bir süre düşündüm. Daha yeni tanımıştık, ancak iyi biri gibiydi. Kırmak istememiştim.

"Peki olur." dediğimde gülümsedi.

"O zaman gidelim." diyip kafeden çıkıp yürümeye başladığımızda onun sesini duydum.

"Taehyung?" arkamı dönüp baktığımda Jungkook'u gördüm. Çatık kaşları ile Soo Hyun'a bakıyordu.

"Jungkook burada ne işin var?"

"Senin için gelmiştim ama bu çocuk kim?"

"Sana söylemek zorunda değilim."

"Peki, nereye gidiyorsunuz o zaman?" diye sorduğunda gözlerimi devirdim.

"Soo Hyun bir dakika." diyip Jungkook'a ilerledim.

"Nereye gittiğim, kiminle olduğum seni alakadar etmiyor. Bence git." diyip arkamı döneceğim sırada elimi tuttu.

"Taehyung ben senin için geldim, beraber yemek yeriz diye düşündüm ama sen şu çocukla çıkıyorsun? Bırak onu beraber gidelim."

"Peki ben seninle gelmek istemiyorsam?"

"Ne?"

"Seninle gelmek istemiyorum bu kadar." diyip arkamı döndüm ve Soo Hyun'un yanına gittim ve koluna girdim.

"Gidelim Soo Hyun." ve yürümeye başladı, arkamda kıskançlık krizleri geçiren bir Jeon bırakarak.

***

Yemekten sonra evime gelmiştim. Aklım hep Jungkook'ta kalmıştı. Ilk defa böyle bir şey yapmıştım ama üzülmemeliydim.

Şimdi camın önünde duruyor, soğukta bekleyen Jungkook'a bakıyordum. Beni gördüğün de gülümsedi ve el salladı sanki hiçbir şey olmamış gibi.

Perdeyi çekip kapıya gittim. Üstümde sadece hırkam ile dışarı çıktım ve onun yanına gittim.

"Taehyung."

"Burası soğuk neden gitmiyorsun, evine git."

"Hayır seni görmek istiyorum, gitmeyeceğim." Sıkıntıyla bir nefes verdim.

"Jungkook şu şeyi konuşalım mı? Rahatsızlığını."dediklerimle Jungkook'un gözleri parladığında onu umursamadan arkamı döndüm. Beni takip ettiğinde eve girdik.

"Sobanın yanına geç, ben geliyorum."diyip mutfağa gittim.

İkimiz için yeşil çay yaptım ve kupalara doldurdum. Jungkook yeşil çay sevmezdi, ağzına bile sürmezdi ancak ya içerdi ya da giderdi.

İçeri geçip ona uzattım.

" Yeşil çay mı? "diye sorduğunda başımı salladım. İtiraz etmeden kupayı aldı ve içti. Bu beni şaşırtırken karşı koltuğa oturdum.

" Günlerdir buradasın neden gitmiyorsun? Hayatına devam et. Bende edeyim. "

" Çünkü istemiyorum, seni kaybedemem. Tedavi görmeye başladığımı söyledim artık daha iyiyim. Tüm o davranışlarım. Bir çeşit davranış bozukluğu ve sinir hastalığı yüzünden kaynaklanıyordu. Bir yanım seni kabullenemiyorken, bir yanım seni çok seviyordu ancak o kabullenmeyen kısım hep baskın geldi. Şimdi ise bunu yenmeye başladım ve beni affetmen için elimden geleni yapmaya hazırım. Sadece senin müsadene ihtiyacım var. Taehyung beni hemen unutmuş olamazsın değil mi?"

Ne desem bilmiyordum. Davranış sebebinin hastalığı yüzünden olması daha iyi yönden bakmamı sağlıyordu.

"Keşke böyle şeyler olmasaydı. Bunları yaşamasaydık çünkü ben o süreçte çok kırıldım, incindim."

"Taehyung biliyorum, üzgünüm. Özür dilerim. Kendimi affetirmek istiyorum bir şans daha veremez misin?"

Uzun zamandır çabalıyordu. Bende gideceğini umursamayacağını düşünürken o çabalamıştı.

"Tamam, sana bir şans veriyorum ancak sadece bir. Bunu unutma." dediğim şeyle hemen gülümseyip ayağa kalkmış beni kucağına aldığı gibi sıkıca sarılmıştı.

"Teşekkür ederim, teşekkür ederim."

*

*

*

Evet Tae bir şans verdi, bakalım ne olacak. Mini fic olduğu için daha fazla uzun tutamazdım artık.

Sizi seviyorum. 💛

💜💜💜


Love and Change -Kooktae-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin