Helloo
Ben geldim kee. Taekook fici yazmaya karar vererek, fic yayınladım. Okumak isterseniz bakabilirsiniz.
Belli sınırlar koyacağım onu baştan söyleyeyim. Takipçi sınırı da koyacağım. (Sınırları biraz yüksek koyuyorum çünkü yazmaya vaktim olmuyo. Bu dönem çok çalışmam gerektiği için sadece watty'e kitap okumak için girebiliyorum.) yazım yanlışları için şimdiden sorry.
Vote:6
Yorum:10
Takipçi sayısı:17(...)
Gözlerimi bedenime sarılan kolla açtım.
Gözlerimi yana çevirmemle gördüğüm şey tam da beklediğim gibi.Çıplak bir kadın. Bara kafa dağıtmak için gelmiştim fakat içkiyi fazla kaçırınca sonum yatakda bitti.
Daha fazla düşünmeden bedenimdeki kolu yavaşça üzerimden kaldırdım. Bu kadına gözükmeden gitmem gerekiyordu, beni tanımamalıydı. Tanırsa kariyerim için sorun olabilir diye düşünerek yatakdan kalktım. Üzerime siyah kapşonlu sweatshirt geçirip altıma lacivert tonlarda pantolon giydim. Telefonumu, yatağın başında duran komidinden alarak kapıya yöneldim.
(...)
Arabamdaki müziğin sesini kısdım.
"Alo hyung"
"Efendim jungkook"
"Bugün olan bütün toplantılarımı iptal edebilir misin?"
"Ederim de bir sorun mu var?"
"Başım ağrıyor."
"Ah peki. Neyse kapatmam lazım Jin hyung bağrıyor."
"Duyabiliyorum. Evde Jimin diye anırıyor"
"Evet anırıyor resmen"
Arkadan kıkrdama sesleri geldi."Hyung telefon hopörlerde mi?"
"Evet. Neyse kook kapatmam lazım görüşürüz"
"Görüşürüz"
Telefonu kapatdım ve kıstığım müziğe ses vererek, sözleri söylemeye başladım.
İlk defa toplantılarımı iptal ettirmiştim. İşim benim için çok önemliydi. Annem ve babamın göstermediği sevgiyi işimde buldum ben.
(...)
"Alo Hyunk hâlâ bulamadınız mı?"
"Hayır jungkook. Hâlâ araştırıyoruz. Elimizde yeteri kadar bilgi yok"
Demesiyle suratına kapattım. Sinirden deliye dönmeme az kalmıştı. Tasarımlarımın her biri rakip şirketimizin eline gidiyor, onlarda dergileri önceden çıkarıyordu. Şirkette bize çalışan gibi görünen ama aslında casusluk yapan birisi vardı. Ve ben hâlâ bu kişiyi bulamamıştım.
Bunları es geçerek arabamı park alanına park ettim.
Villaya doğru ilerledim ve kapının orada durdum. Baş parmağımı parmak izi okutma yerine koydum ve kapı açıldı. Kapıyı kapatarak salona doğru ilerledim.
Üzerimdeki sweatshirtü çıkardım ve kanepeye fırlattım. Asansöre ilerledim ve 2'nci kata bastım. Asansör inmem gereken katda durduğu için tiz bir ses yaydı ortama. Adımlarımı asansörden çıkararak koridora doğru düz ilerleyip sağa döndüm. önüme gelen ilk Kapıyı açtım ve siyahlarla donatılmış odaya girdim. Her şeyi es geçerek yatağa kendimi attım.
(...)
Aynada bir kez daha kendime baktım. Üzerime gri sweat geçirip altıma siyah pantolon giyinmiştim. İş yerinde rahat giyinen bir insandım. Geç kalmayı istemediğim için direk evden çıkıp siyah Range Rover'a doğru ilerledim. Sürücü koltuğuna geçip arabaya çalıştırdım ve şirkete doğru yol aldım.
(...)
Arabamı park yerine park ettim ve şirkete doğru ilerledim. Dönen kapıdan geçerek asansöre doğru ilerledim. önümde saygı amaçlı eğilen çalışanlara kafamla selam vererek asanöre bindim ve hakkımdaki konuşmaları dinledim.
O spor kıyafetleriyle bile çok yakışıklı gözüküyor.
Erken gelmiş.
çok havalı gözüküyor.
Daha fazla dinlemek istemediğim için konuşmaları es geçerek asansöre ilerledim.
18'inci kata bastım. Ve anasörün yukarı çıkmasını bekledim. Etrafa yayılan tiz sesle asansör açıldı ve içinden çıktım.Koridorda düz ilerleyerek sola döndüm ve Jeon Jungkook yazılı kapıya baktım. Daha fazla beklemeden içeri girdim. Fakat girer girmez nefesim kesildi...
(...)
Sizce ne oldu?
Neysem vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız. Satır arası yorum istiyorum.~bay biçız👋🏻🙋🏻♀️
~Rubydakkue
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MODÈLE || Jenkook
Fanfic"Jennie kim?" "Evet, benim." "Channel'e yaptıpınız başvuru için arıyorum. başvurunuz kabul edildi." ***