Sürekli bölüm atamayacağım çünkü Ben: gidip yeni bölüm yaza- Dersler, deneme sınavları, sorular: hopp nereye. Biz varken bir b*k yapamazsın. Ben: allah belanızı versin.
Anladınız. Şimdiden yazım yanlışları için sorry. Sadece 1 tane sınır koydum oda yorum sınırı. yorum: 10.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(...)
Önümdeki gördüğüm tanrıça ile nefesimi tuttum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Krem koltuğun önünde, önü manzaraya dönük şekilde üzerini değiştiriyordu. Kulağında airpords vardı. Açtığı müzik buradan duyuluyordu. Üzerindeki siyah sütyen, adeta onu için dikilmiş gibiydi. Geniş ve dik omuzları giydiği siyah sütyeni çok iyi taşıyordu. Altındaki siyah iç çamaşırı giydiği sütyenin takımı diye düşündüm. Altındaki siyah topuklular, boyuna boy katmıştı. Güzel ve orantılı bacakları bu şekilde ortaya çıkmışdı. İnce beli.. ince belini görememek mümkün değildi. İnce beli çok zarif duruyordu. İçimdeki sarılma arzusunu bastırdım. Hele hele omzunun iki el aşağısında biten siyah, parlak ve düz saçları bu kız için; "ben bir modelim" diye bağırıyordu.
Bana ne olduğunu anlayamıyorum. Ben bir şeyleri kolay kolay seçebilen bir insan değilim.
Yerine göre.
İç sesime kulak verdim.
Bu kızda gerçekten model olmalı diye düşündüm. Kızın kim oldu-
"Jungkook!" Tam zamanı Hyunk!
Kızla tanışmam gere-
"Jungkook!" Jungkook'unu sikeyim. Tabi kız duymuyor. İyi ki duymuyor.
"Ne var Hyunk ne!"
"Çabuk gel!, galiba ajanı dair bir şeyler bulduk."
Bunu demesiyle durdum. o Yılanı gerçekten bulmam gerekiyordu. Elime geçirdiğim an etini lime lime edecektim. Jeon Jungkook'un tasarımlarını çalmak neymiş görecek.
"Geliyorum." Diyerek odanın kapısını kapattım ve karşı odaya doğru yürümeye başladım. Kızın kim olduğunu sonra da öğrenebilirim. Kapıyı tıkladım ve içeri girdim.
"Evet gelişmeleri alıyım."
"İlk öncelikle şunu söylemek istiyorum ki, yaptığın tasarımları yayınlayan kişi ya çok zengin biri ya da haber yetiştirdiği şirketten bunları alarak kullanıyor.
"Yani" Dedim.
"Yani şu ki, ajan yakınımız da olan birisi. Ben model olarak kullandığın mankenlerden çok şüpheleniyorum."
"Saçmalama. Seçtiğim mankenler neden böyle bir şey yapsın."
"Sen mankenlerinin üzerinde tasarlayıp ara sıra onlara gösteriyorsun ya o yüzden diye düşündüm."
"Olabilir." Dedikleri mantıklıydı. Ve gerçekten çalıştığım kişiler eğer böyle bir şey yaptıysa bütün iş hayatlarına son verirdim.
"Neyse, benim yarım kalan tasarımıma devam etmem gerekiyor."
"Peki." Der demez çıktım. Benim o kızı bulmam gerekiyordu.
düz ilerleyerek sola döndüm, koridorda ilerleyip resepsiyonun orada durdum.
"Bugün saat 10:30 civarlarında benim odama gören bir kız gördünüz mü?"
"Hayır efendim." Dedi çalışan.
"Kameralara bakın, bana o kızı bulun."
"Peki efendim"
Tekrardan odama doğru ilerledim. Kızın hâlâ odamda olma ihtimali yoktur diye düşündüm.
Ve evet odamda yoktu. Çalışma masama ilerledim ve siyah, deriden yapılmış koltuğuma oturdum.
Çizimlerimi tasarlayıp, hizalayabileceğim canlı bir manken istiyordum ben.
elime kalemimi aldım ve çizmeye başladım.
(...)
Bölüm kısa oldu biliyorum. Vote sınırı koymayacağım sadece yorum sınırı olacak. Her gün yeni bölüm atmak yerine haftada bir veya iki, uzun bölüm atacağım. Diğer bölüm Jennie'nin anlatımından olacak.
Bu arada ben betimleme yapabiliyor muyum? Bana, yapamıyormuşum gibi geliyor.
Sizce fic şu anlık güzel gidiyor mu? Bunları merak ediyorum. Neyse, iyi geceler❤️.
