Susarsam

95 8 0
                                    

Ya yok yok ben anca kendimi kandırırım . Nereye seviyor be ? Bu kadar umurunda olmadığımı hissettiğim bir zamanda , nasıl sevmesini bekleyebilirim ki ? 

                                            Umurunda                                                                                   değilim,

kendime gelmeliyim                                      

                                                       ama                                                                                     umut

                                                                                                             tükenmiyor ki

İçimizdeki o sevmesinin isteği , o aklımızın yanılgısı , o kabullenmesi kimi zaman en ufak bir hareketini bile bize onun umurunda oluyormuşuz gibi hissettirir . Kendimden yoksul kaldım ona bolluk sağlarken .  Herkesin bir suçu var . Benim ki birden fazla ; fazla önemsemek , fazla sevmek , fazla benimsemek  gibi mesela . Bana elini uzattı ama canımı yakan ellerdi onlar . O eller hayallerimi , rüyalarımı aldı . Her şeyde o oldu , her yer o oldu . Bir şey diyim mi ben onun kokusuna bile aşığım .  Her şeyin yanı sıra illaki güzel zamanlar oldu . Siz sevdiğinize sıkıca sarılıp uyuma fırsatı yakaladınız mı hiç ? Benim o uyurken onu seyretme fırsatım oldu . inanın ki uyanmasın diye hareket bile etmedim , öylece saatlerce izledim onu . Dedim kendi kendime "ne güzel seviyorum ben " diye . Ee.. çok güzel sevebildiğim adam , sende işler yolunda mı ? Ben olmasam mutlu olur musun gerçekten ? 

  Cemal Süreya çok güzel anlatmış bizleri ve siz erkekleri.

"kadınlar susarak gider...

çok uzun emekler verir ilişkisini yürütmek için. birinin kadını olmayı yüreği, beyni, ruhu o kadar zor kabul etmiştir ki, başka bir adama ait olmayı istemez. erkek gibi, çorbanın tuzu eksik diye kavga çıkarmaz mesela, tam tersi, konuşmamız lazım der. erkekler de en çok bu cümleye sinir olurlar. ertelenir o konuşmalar, maç bitimine, yemek sonrasına ve daha birçok lüzumsuz şeyin ardına ötelenir.

kadınlar inatçıdır, hayata tutundukları gibi, aşklarına da sahip çıkarlar. bu yüzdendir, konuşup derdini anlatma isteği, karşı tarafı ikna edene kadar uğraşırlar. sonunda pes eder adam, bir ışık görür kadın, tüm derdini paylaşır. genellikle ne cevap alır? abuk sabuk konuşma! gereksiz ve saçma gelmiştir adama anlatılanlar, hiç de üstünde durmamıştır. yine bir sıkıntı, tatmin edilemeden geçiştirilir ve adam gün gelip bunların kendisine ok gibi döneceğini bilemez.

bir kadın şikayet ediyorsa, ya da erkeklerin deyimi ile vıdı vıdı ediyorsa; erkek bilmelidir ki, o ilişkiden hala ümidi vardır kadının. yürütmek, birlikte yaşamak, sorunları çözerek mutlu olmak istiyordur. daha önemlisi, o adamı hala seviyordur.

kadın susarak gider!
en önemli detaydır, erkeklerin hiç anlayamadığı durum işte bu kadar basittir. o gün gelene kadar konuşan, kavga eden, tartışan kadın, kendini sessizliğe vermiştir. ne zaman ümidini o ilişkiden kestiyse, o zaman sevgisi de yara almış demektir. yüreğindeki bavulları toplamıştır, kafasındaki biletleri almış ve aslında bedeni orada durarak, ilişkiden çıkıp gitmiştir. kadın, gerçekten gitmişse, çok sessiz olmuştur ayrılışı, kimse hissetmeden, kapıları vurup kırmadan gitmiştir. her akşam eve geldiğinde, kapının açıldığını gören adam anlamaz ama bir kadın sessizce gider. ne mutfağında yemek pişiren, ne yan koltukta televizyon izleyen, ne gece ruhunu kenara koyarak yatakta sevişmeye çalışan kadın, artık o kadındır. bir kadının çığlıklarından, kavgalarından korkmamak gerekir, çünkü kadının gidişi sessiz ve asildir."

Ben hala konuşuyorsam ,hala şikayetimi söylüyorsam, hala biz olmaya çabalıyorsam bizden umudum var demektir . Ama eğer susarsam bil ki tamamen tükenmişimdir...

MEKTUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin