Yazıyorum aceleden bir mektup ...
Kağıda dökemeyeceğim , yollayamayacağım. Sadece hislerim olacak . Zaman zaman ne hissettiğim ... Kimi zaman mutluluğum , kimi zaman mutsuzluğum.
Herkese isyanımda olabilir bunda , sevgimde .
Yazıyorum. Yazıyorum çünkü dinleyen yok . Bu kız ne düşünür ne hisseder diye hareket eden yok . Bir günümü mutlu geçirdiysem o günü kurcalamadığımdandır . Hey! sen okuyan! Sana anlatacağım derdimi . Belki sende anlamazsın ama okursun, ne hissettiğimi bilirsin . Beni dinler gibi yapıp umurunda olmadığım o kadar çok insan var ki. Hiç hissettin mi sevilmediğini ? Peki ya önemsenmediğini hissettiğin oldu mu ? Sana sözler verilip tutulmadığı , dediklerinin hiç birinin önemli olmadığını anladığın oldu mu ? Kalabalıkta yalnız hissettin mi hiç ? Baksan etrafın dolu değil mi ? Ailen ,arkadaşların , belkide sevgilin var ama sen buna rağmen kendini yalnız hissettin mi hiç ? Ben hissettim . En kalabalığımda bile kimse için önemim olmadığımı hissettim . Bakacak olsam etrafımdakiler beni seviyor ama yalnızım . Ben önemsiz olduğumu o kadar çok hissediyorum ki ... Özellikle de "o" tarafından . Birinin size söz verip tutmaması ne kadar kötü , umut , güven yıkıcı , ne kadar üzücüdür değil mi ? Hele ki siz o kişiye defalarca tekrardan güvenmeyi tercih ettiyseniz ve hala sizi dinlememeye devam ediyorsa . Şimdi geçelim bakalım mektubun sahibi olacan kişiye .
Merhaba bayım ;
Ben sizi çok seven , size defalarca güvenen kişiyim . Anlamışsınızdır herhalde canım . Ben sizden yana çöktüm biliyor musunuz ? Hani derler ya güvendiğim dağlara karlar yapdı diye , benim güvendiğim sen beni yıktın . Neden bu kadar önemsemediğini hissettirdin bana ? Neden bu kadar umurunda değilim senin ? Neden dediğim hiç bir şeyin önemi yok senin için ? Neden söz veriyorsun tutmayacaksan ? Ben böyle mutlu değilim , hani nerede o önemsediğini hissettiğim , beni dinlediğin , sözünde durduğun , umursadığın zamanlar ? Ben sevmesine seviyorum da be adam , ya sen ?