🍫3👦

430 40 30
                                    

LeeMarkLee
Donghyuck
Ben
Az öncesi için özür dilerim
Kötü bir niyetim yoktu lütfen yanlış anlama olur mu?

|Özür dilemenize gerek yok.
Yanlış bişey yapmadınız sonuçta.

Telefonu kapatıp yatağın üstüne bıraktı. Hatırlamak bile istemiyordu... Annesinin yanında nasıl öyle şeyler söylemişti o çocuk? Yürek mi yiyip gelmişti?

Odaya giren abisi sıcak ballı süt dolu büyük bardağı uzattı. Yatağına oturup kardeşine baktı. "Anlatmak istediğin birşey var mı?" Bardağı küçük masanın üstüne koydu gözlüğü çıkartıp nefes verdi. "Hyung ben gerçekten onu tanımıyorum! İlk kez uzunca bugün sohbet ettim o kadar onun dışında hiçbir şey yok aramızda inan bana!" Abisi gülümseyerek sütünü içti. "Minhyung iyi çocuktur. Onu tanırım küçüklüğünden beri... Kimseye zarar vermez, çok enerjiktir ve sevecendir. Anlaşılan seni çok sevmiş o yüzden erkek arkadaşıyım dedi... Bayağı sevmiş hemde~ Hadi güzelce dinlen bu hafta çok yoruldun."

Yarın tatildi nasıl olsa güzelce uyuyabilirdi... öyle sanmıştı.

...

"Hey çikolata uyan~ Hey~ Hyung hep böyle midir?" Gözlerini ovuşturup oturdu. Karşısında duran siyah bereli Başkan'a baktı. Üstünde yeşil bol sweatshirt altında da siyah-kırmızı eşofman altı vardı. "Hyung bana anlamadıkların olduğunu söyledi bende geldim." Konulması biraz ilginçti araya İngilizce kaçırıyordu ama sevimliydi biraz.

"Daha kahvaltı-" "Merak etme~ Seni güzel bir yere götürürüm olur mu hyung?" Kollarını birbirne dolayıp cevap verdi Taeyong. "Neden olmasın~ Güzelce eğlenin benim de Ten'le işim vardı zaten." "Hyung şu çocuğu rahat bırak lütfen..." Terliğini kafasına attı kardeşinin.

Mark ile mutfaktaki masada oturuyorlardı. Elleriyle oynayan Mark konuşmak istiyor gibiydi. "Düşündüğüm şey mi?" "Efendim?" "Daha tanışalı iki hafta oldu ve sen ondan hoşlanıyorsun değil mi? Seni tanırım benden birşey gizleme Mark." Ellerini eşofmanına sürmeye başladı. Bakışlarını kaçırıyordu, nasıl anlamıştı hemen merak ediyordu.

"Hyuck iyi bir çocuktur. Beş yaşından beri birlikteyiz. Çok sessiz ve asosyal bunu yenemedik bir türlü. Hyuck aşk nedir bilmez dizilere ve kitaplara bile inanmaz sadece annem ve babamın aşkına inanır o kadar. Kendi ebeveynleri gibi biri olmaktan, korkar onlara benzemekten. Onlar, daha küçükken çok kavga ederlerdi gözü önünde gizlice kaçar bizim eve gelirdi hiç ayrılmazdı yanımdan." Derince nefes alıp dolan gözlerini sildi Taeyong. "Bir gün Tanrı'nın kışında onu kapının önüne bırakmışlar neymiş çok yük oluyormuş da çok ağlayıp zırlıyormuş da bilmem ne bilmem ne... Ağzı yüzü kan içinde odamın penceresinin altında oturuyordu.. bende hemen içeri aldım annem ağladı durdu ama onda tık yoktu sadece anneme sımsıkı sarıldı, o gece birlikte uyudular. Sonra babam evimizde yaşaması için birşeyler yaptı o zamandır bizimle..." "A-anlıyorum hyung."

"Şıpsevdi olduğunu ezelden beridir bilirim ve seni severim bilirsin. Ama biraz daha beklemenin istiyorum acele etme çünkü acelen yüzünden tam dört kez reddedildin."

Mark hafifçe sesini yükseltti. "Hyung~ Ama ben ne güzel unutmuştum aklıma getirdin bak."

"Ben hazırım... Hyung anneme söylersin işimiz bitince dükkana gelirim." "Hiç gerek yok bugün çocukları toplayıp dükkana yardıma gideriz siz eğlenin güzelce hadi gidin artık."

Evden çıkıp yürümeye başladılar. "Nereye gitmek istersin?" "Ne demek nereye gitmek istersin? Bunu senin bilmen gerekmez mi? Hem beni sürüklüyürsun hem de hiçbirşey planlamıyorsun..." Esmer çocuğun koluna girdi Mark. "Sen ne istersen o olsun Çikolata~"

 "Sen ne istersen o olsun Çikolata~"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Chocolate Boy《MarkHyuck》✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin