Chocolate Boy《MarkHyuck》✔

🍫9👦

Herkes sınıftan tek tek çıkarken Donghyuck bekledi, Mark ile tek kalmıştı. Kapıyı yavaşça kapatıp uyuyan Başkan'ın sırasının önüne oturdu. Bugün fazla yorulmuş ve sürekli Hyuck'tan kaçmıştı Mark.

Alnına dökülen kahve saçları düzeltip sessizce izledi Mark'ı. Herşey aklına yeni yeni geliyordu, onun küçüklük arkadaşıydı. Tabii Taeyong'un ailesi O'nu evlat edinmeden önce.

"Mark, uyan hadi. Okulu kapatacaklar." Bir yandan Mark'ı uyandırmaya çalışıyor, diğer yandan da O'nun kitaplarını topluyordu. Kendi çantasını da alıp Mark'ı tekrar uyandırmaya çalıştı.

"Mark uyan hadi... Okulda kalacağız yoksa." Uyumaya devam ediyordu ki aklına gelen fikirle gülümsedi Hyuck.

Yanağına uzun ve sulu bir öpücük bıraktı. Gözleri yavaşça açılan Mark, yanaklarını gizlemek için ellerini kullandı. "Uyanmıyordun, bende bunu yaptım. Hadi kalk..."

Hyuck önden, Mark da ceketini ve yoklama defterini alıp sınıftan çıktı. Bahçeden çıkıp karşıdan karşıya geçtiler. Mark çantasının askısını sıkıca tutarken, terleyen elini pantolonuna sürtüyordu. Akşam güneşi esmer tene vurduğunda, Mark gizlice bakmak istedi. Dondurmasını yerken beş yaşındaki çocuk gibi duruyordu, masum acı çekmemiş saf...

"Sanırım geldik, iyi haftasonları DongHyuck." Mark kurtulmak isterken kolunun tutulduğunu hissetti ve yutkundu. Kalbi daha da hızlanmıştı. "Önce yemek ye, fazla ödev var ve sen yemek yemeği unutacaksın... Hadi gel~" Hyuck kolundan çekerek önde koşmaya başladı. Küçük dar sokakta koşarken Mark sadece gülümsüyordu.

Koşma yerini yavaş adımlarla yürümeye bıraktığında kendine gelmiş, elini tutmuştu. Elinde hissettiği sıcaklıkla arkasına dönen Hyuck gözleri yok olana kadar gülümsedi.

"Anne, biz geldik!" İkiliyi gören kadın elindeki maşayı bırakıp kollarını iki yana açtı. "Oğlum gelmiş~ Merhaba genç adam... Sen Mark olmalısın geçin oturun!" İki büyük balıklı çöreği önlerine koyup gülümsedi.

"Taeyong ve Chan'ın dediği kadar yakışıklıymışsın~ Çekinmeden ye lütfen." Anne biraz daha sohbet edip sonrasında yanlarında ayrılarak arka tarafa geçti. Her gelen yaşlı kadın Mark'a bakıyor ve yanaklarını sıkıyordu.

Biraz daha oturduktan sonra Mark teşekkür edip dükkandan ayrıldı.

Kulaklığını takıp ellerini cebine attı. Hem öpücüğü düşündü hem de ilerleyen günlerde yapacağı şeyleri...

Taslakta bekliyomuş ve ben yayımladım sanıyodum :)