Vicdan

455 18 2
                                    

Çığılık atarak fıratın yanına koştum , Fırat sırtı yerde öylece uzanıyordu , Kerem'se sadece omzundan vurulmuştu , fıratın yanına giderken Ambulansı aramak için cep telefonumu cebimden çıkarıp aradım " Fırat iyi olacaksın tamam mı " dedim gözyaşlarıma hakim olmadan

Kerem'se ayaklanmış odaları arıyordu tek tek
" Arzu .... " zorlanıyordu konuşmakta
" kendini yorma şimdi ambulans gelecek " dedim napıcamı bilmiyordum

" Çocuk yok " diye bağıran kereme döndüm
Bize doğru yaklaştı " Nereye sakladın lan çocuğu" diye bağırıp tam tekme atıcakken " yeter artık" diye bağırdım ona " Adamı yaraladın hala ne istiyorsun ondan " dedim öfkeyle bu nasıl bir canilikti böyle ben kimi sevmişim diye kendimi sorguladım

" Çık bu evden hemen " diye uyardım
" Arzu saçmalama Çocuğumuzu.. " lafını keserek
" o senin çocuğun değil duydun mu , Umutun böyle piskopat bir babası olduğunu asla öğrenmeyecek" dedim

" Arzu bak pişman olacağın sözler söyleme " diye tehdit etti

" Burayı katliama çevirdin be , seni sevdiğim için kendimden iğreniyorum" dedim

O sırada Ambulans sesini duyduğumuzda Kerem panikleyip arka odaya gidip kaçmaya başladı

Bende o sırada Gidip kapıyı açtım , adamlar sedyeyle içeri girip nabzını kontrol ettiler
" Yaşıyor değil mi " diye sordum ama onlar cevap vermediler onu sedye üzerine koyup götürdüler bende onlarla gittim

🩸🩸🩸🩸🩸

Fıratı ameliyat odasına almışlardı, durmadan dua ediyordum , kimi arayacağımı da bilmiyordum
En çokta keremin suçuna ortak olduğum için kendime kızıyordum , Fırat'a bir şey olursa benim yüzümden kendimi asla affetmeyecektim , Sonradan kafama dank etti Onun bizim için neler yaptığını
İstediği tek şey bir ailesinin olmasıydı ama ben bir anlık şeytana uyup hepimizin hayatını mahvettim

Doktor ameliyat odasından çıkarken hemen yanına gittim " Lütfen iyi olduğunu söyleyin " dedim yalvararak

" Allahtan bıçak çok derine girmemiş hayati tehlikesi yok geçmiş olsun " dedi

" onu ne zaman görebilirim " diye sorduğunda
" Odaya aldıktan sonra size haber verirler " diyip gitti yanımdan , o koridorda tam 4 yılım gitmişti
Allah'a şükür ettikten sonra gözyaşlarımı sildim ve lavaboya gittim yüzüme soğuk suyu çarptım
Derin nefesler alıp verdim ve sonra tekrar dışarı çıktım , bir kaç dakika sonra bir hemşire yanıma gelip beni Fırat'ın odasına götürdü , odaya girdiğimde Kendimi tutamadım , tekrar ağlamaya başladım , öyle yatıyordu yüzü bembeyazdı
Ve bunların hepsi benim yüzümdendi

Anlına bir öpücük bıraktım " Beni affet " diye mırıldandım ağlarken , insan birini kaybedince değerine anlıyormuş yada hastalandığında , iyi ki ona bir şey olmamıştı , başucunda oturup elini tutum ve beklemeye karar verdim

🩸🩸🩸🩸

Ellerini oynattığında , anında sandalyeden kalkıp yüzünü avuçladım

" Fırat " diye seslendim onu tekrar öptüm yanağından , Fırat yavaş yavaş gözlerini açıyordu

Bana baktı ve tutuğum elini çekti

" Fırat iyi misin çok korktum " diye endişeli bir şekilde söylediğim de

Boğazı kurumuştu sanki öksürdü bir kaç defa
Ona suyu uzattım pipet'ile yavaş yavaş içerken ardından tekrar ona doğru döndüm ve yanağına bir öpücük kondurdum

" Git.. burdan " diye mırıldandı

" Fırat biliyorum kızgınsın , haklısında ama Umut için çaresizdim ondan yardım istemek hataydı , nerden bilebilirdim ki böyle yapacağını" diye kendimi açıklamaya çalıştım

" Sen benim için dün öldün " dedi soğuk ses tonuyla
" Fırat yalvarırım böyle yapma , çok özür dilerim senin kıymetini şimdi anladım "

Alaycı bir bakış atıp " Çok geç artık " dedi
" Fırat... " ona çaresizce baktım
" Arzu git defol " diye sesini yükseltirken elini karnına götürüp inledi

" Kendini yorma " dedim " O bir kezdi , bir daha ölene kadar seni asla bırakmayacağım " diyip sandalyeme oturdum

" Kimseye haber verip telaşlandırmadın inşallah " dedi kızgınca , başımı hayır anlamında sağ sola salladım

Sırtını bana döndü bir anda , onu anlamaya çalıştım
Çok kızgındı , kırgındı ama o gün ona ihanet etmemiştim o zorla masamıza gelmişti , gerçi ondan yardım istemekte istiyerek olmuştu , bundan sonra hayatımı Fırat'a adayacaktım beni affetmesi için elimden geleni yapacaktım

" Birazdan dönerim" diyip odadan çıktım
Ve hemşireye vurulan korumaları sordum
Kadın hepsinin öldüğünü söyledi , çok geç kalınmış
Dediğinde kendime lanet okudum onca insanın kanı sırtımda hissediyordum , bunu Fırat'a nasıl söyleyecektim bilmiyorum

Tekrar odaya döndüğüm de , Fırat sırt üstü uzanmış beni görünce tekrar yan dönüp sırtını bana döndü

" haklısın bende olsam bende sırtımı dönerdim" dedim " Ben orda ölmeliydim " diyip kendimi tutamadım ve ağlamaya başladım

O sırada Kapı tıklanıp iki memur içeri girdiler
" ifade için geldik " dediklerinde kalbim sıkıştı

Fırat onlara dönüp baktı " Hatırlıyor musunuz olanları " dediklerinde

" Evet " diye mırıldandı

" bize olayı anlatır mısınız " diye Fırat'ı can kulağıyla dinlemeye başladılar

" Ben.. " bana bakıp durdu

Belki de bu vicdan azabından kurtulman ve Fıratın beni affetmenin tek yolu buydu

Hemen öne atladım " Hepsi benim suçumdu " dediğim de Fırat bana seslenerek beni engellemeye çalıştı ama konuşmaya devam ettim

" Ben böyle olsun istemedim... yani böyle olacağını bilmiyordum " dediğim de memurlar bana garipçe baktı

" Onun bir suçu yok " diye atladı Fırat

" Eski sevgilim ve ben oraya çocuğumu almak için gittik ama eski sevgilim tüm korumaları tek tek indirdi ve onu bıçaklayan da eski sevgilim " dediğim de

" Bizimle merkeze kadar gelmeniz lazım " dediler

" Memur bey onun bir suçu yok " diye kalkmak istedi Fırat

" Umut'a iyi bak " dedim ve çantamı alıp onlarla beraber merkeze doğru yürüdüm

Keşke diyorum keşke bazen zamanı geri alabilsek
Belki olanları bu raddeye getirmeyi değiştirirsek
Hiçbir hayat mahvolmazdı , hiçkimse üzülmezdi.

Aşkın Bedeli ( Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin