Barlas uyuduğu yerden kalkar ve gözlerini ovuşturarak etrafına bakar.
'' Burası niye bu kadar sessiz ? Melek içerde misin? '' diyerek içeriye seslenir. Endişeyle Melek'in odasının kapısını çalar. Barlas içeriden ses gelmeyince içeriye girer. İçeride kimsenin olmadığını görünce sinirle :
'' Bu kız beni cidden delirtmeyi düşünüyor. Bir görevi de tek başına üstlenip yapmaya çalışma!! ''
der ve askılıktan ceketini alarak giyer. Melek'in en sevdiği yer olan Patisserie an'i Iris ' e doğru yürümeye başlar. Barlas Patisserie an'i Iris 'e gelice içeri girer ve mutfak bölümüne ilerler. İçerde arkasını dönük bir şeyler ile uğraşan Esila'ya seslenir.
'' Esila , Melek'i bugün hiç gördün mü ?.'' Esila, Barlas'ın sesini duymasıyla elindeki kutuyu yere atar ve panikle ceketini giyer.
Barlas olduğu yerde durur ve şüpheci bakışlarıyla Esila' ya bakmaya başlar. '' Esila iyi misin? ''
Esila gülümseyip kapıda duran Barlas'ın yanına gider ve ''Bu soruyu sormadığını varsayıyorum çünkü ben her zaman çok iyiyim. Amanın ! içeriden bana sesleniyorlar ben bir içeriye bakıp geleyim. '' diyerek mutfaktan çıkar.
Barlas kafeye göz gezdirdiğinde tek tük müşteri olduğunu ve onların da kendi aralarında gülüşüp muhabbet ettiğini görür.
'' Çevremde normal bir tane insan yok ! '' diyerek söylenir ve gözlerini devirir. Barlas pastaneden söylenerek gidince Esila mutfak bölümüne tekrar girer ve ardından etrafı kontrol ederek mutfak kapısını kapatıp kitler. Yalnız kalmanın verdiği rahatlıkla derin bir nefes alır. Esila üstüne giydiği ceketi tekrar çıkarır ve kollarına göz gezdirir. Esila kollarında gördüğü morluklara burun büker ve '' Eskiden çabuk iyileşirdin ama artık iyileşmez oldun. İğrenç bir bedensin hiçbir işe yaramazsın.'' diyerek camdan yansıyan morluklarına bakar.
************
''Kızıl Ay'ın gerçekleşmesine çok az kaldı , vaktimiz daralıyor ve siz tek başınıza hiçbir boku başaramıyorsunuz ?! ''
'' Kızıl Ay mı ! Kızıl Ay' da ne ? '' diyerek kendi kendine fısıldadı Melek. Kızıl Ay gecesinin ne anlama geldiğini anımsayınca gözbebekleri büyür ve '' Aman Tanrım , Kızıl Ay mı?! '' diyerek panikle geriye doğru adımlar. Melek geriye doğru adımlarken ağacın dalına basmasıyla kendi aralarında konuşan iblisler Melek'in olduğu tarafa bakar.
İblislerden kızıl, kıvırcık saçlara sahip olan kız : ''Orada kim var? '' diyerek Melek' in olduğu tarafa doğru adımlar.
Melek, İblisin kendisine doğru adımlayınca ağacın arkasına geçer. '' Sakin ol Melek, su formundasın seni görmelerinin imkanı yok. Rahatla ve sessiz ol ki daha fazla bilgi öğrenebilesin. '' diyerek kendini rahatlatır ve ağacın arkasında sessizce beklemeye başlar.
İblisler şüphelenince dağılarak etrafı incelemeye başlarlar. Uzun bir süre ses gelmeyince Melek ağacın arkasından kafasını çıkartır ve etrafta birisi var mı diye bakar. İblislerin gittiğini anlayınca başını tekrar ağaca yaslar ve gözlerini kapatıp derin bir nefes alır.
'' Burada olduğunu biliyorum , göster kendini ! '' diyerek Melek'in kafasının iki yanına ellerini koyar. Melek panikle gözlerini açar ve karşısına dikilen iblise bakar.
'' Seni göremiyorum ama hissedebiliyorum küçük uzman o yüzden ecelin benim ellerimden olmadan önce kendini göstersen iyi olur yoksa seni kendi ellerimle göstermenin bir yolunu bulurum. '' diyerek bir elini Melek'in boynuna gelecek şekilde hafifçe dokunmaya başlar. İblis sırıtır ve '' Yakaladım seni '' diyerek birden Melek'in boğazını sıkmaya başlar. Melek' in gözleri kapanmaya başlarken son kez su formundan çıkmamak için direnir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Meleği
FantasyAdam dalgaları seyrederken konuşmaya başlar : ''Koyu renkli olması hatta en koyu renkteki çiçek olması sebebi ile birçok kişi bu çiçeğin anlamının karamsarlıkları taşıdığını düşünür ancak siyah gül yeni başlangıçları simgeler. Ölümü, son bulmayı te...