Bölüm 2

24 6 0
                                    

Doktor bir şey söylemeyince Melek merakına dayanamayıp "Kaç haftadır uyuyor? Neden hala uyanmadı?" diye sorar. 

'' Uyanacaktır yakında merak etmeyin hanımefendi . '' diyerek elindeki deftere birkaç not aldı. 

'' Yakında mı ? Geçen de aynı şeyi demiştiniz ama hala uyanmadı. Sizin yakında anlayışınızı biraz değiştirmek lazım. '' diyerek doktora sert bir sesle çıkıştı.

Doktor korkuyla geri çekildi  : '' Hanımefendi elimizde olan bir şey değil maalesef. Arkadaşınıza bağlı bir durum bu. Uyanmak istediği zaman uyanır. '' 

'' Doktor bey isterseniz siz buradan çıkın yoksa benim elimden de olası bir kaza çıkacak . '' dedi Melek sinirle.

Doktor bey kaçarcasına odadan çıkınca Barlas Melek' e döner : ''  Sakin olman gerek doktorlar elinden geleni yapıyorlar zaten. ''  Melek üzgün bir şekilde , Barlas'a bakar  : '' Biliyorum ama haftalardır uyuyor ve en önemlisi gece yarısına kadar eğer konseye gidip benliğini kabul ettiğini söylemezse , ne bizi hatırlayacak ne de güçleri olacak. Bu hayatta tek başına olacak . Bu şekilde bitmesini istemiyorum Barlas.  ''

Barlas sıkıntıyla deri bir nefes alıp verir : '' Masal uyanmadan hiçbir şey yapamayız. '' . 

Melek, Barlas'ın kolundan tutar ve :  '' Barlas bir şeyler yapmalıyız. Ertelemenin bir yolu falan yok mu? '' der.

 Barlas bakışlarını hala uyanmayan Masal'a çevirir : '' İnan hiç bilmiyorum Konsey'i oyalamamız lazım bir şekilde ama ne kadar işe yarar orası meçhul. ''  

 Melek , Barlas'ın bileğinden tutar ve :'' Hadi gel gidiyoruz. '' diyerek Barlas'ı götürmeye başlar.

 Barlas,  Melek'in bileğini tutmasıyla :  '' Nereye gidiyoruz? '' der.

Melek arkasından gelen bedene başını çevirip bakar ve kararlı bir sesle :  " Konsey'e bu durumu açıklamalıyız . ''

*************

  Masal odanın kapısı kapanınca ses ile birlikte hafifçe gözlerini açar. Gözlerini hastane odasının tavana diker ve olanları düşünmeye başlar. Nerede olduğunu, buraya nasıl geldiğini hatırlamıyordu ama umurunda da değildi. Aklında olan tek şey ablasının kanlı yüzündeki tebessümdü. Kapıdan tekrar ses gelmesiyle bakışlarını kapıya doğru çevirir. Doktor , Masal'ın uyanık olduğunu gördüğünde  gülümseyerek Masal' ın yanına yaklaşır.

'' Hastamız uyanmış anlaşılan. Doğum gününde uyanman büyük bir şans .'' der ve eksik kalan işlemlerini tamamlamak için serumu kontrol eder.  Masal güçlerini gece yarısından sonra kaybedeceği aklına gelince tedirginlikle yataktan doğrulur. Aklına yaşanan olaylar gelince tedirginlikle doktora döner :

'' Buradan ne zaman çıkabilirim doktor bey ? '' 

Doktor elindeki testlere baktıktan sonra kafasını Masal' a çevirir  ve : 

'' Sağlığınız açısından birkaç gün burada istirahat ederseniz  daha iyi olur. ''

'' Gerek yok ,ben gerçekten çok iyiyim. '' der ve doktordan kolundaki serumu çıkarmasını rica eder. Doktor serumu çıkardıktan sonra Masal ayaklanır ve doktorun cevap vermesini beklemeden hastaneden çıkar.

Masal hava almak için sahil kenarına gider ve sahil kenarında kıyıya vuran dalgaları izleyerek yürümeye başlar. Gece saatleri olduğu için ortalık oldukça sessiz ve sakindir. Aklına ablası gelince bir an durur  ve gökyüzüne bakar. Masal elini kalbine getirerek gülümser. Ablasının dediklerini hatırlar. Ablası kalbindeydi, belki varlığını yanında hissedemeyecekti , bir daha ona sarılamayacak , yüzünü göremeyecekti  ama o her zaman kalbinde olacaktı. Gülümseyerek düşünceleriyle birlikte yürümeye devam etti.  Yürürken ilerideki kayalığın tepesinde bir şeyin parladığını görünce merakla  oraya bakar ve kayalığa doğru yürümeye başlar. Kayalıkların önüne varınca kayalıklara tırmanır ve gece karanlığında dikkatini çeken şeyin ne olduğunu anlamak için dikkatlice bakar. Parlayan şeyin Siyah bir gül olduğunu görünce şaşırır ve güle bakarak gülümser. '' Gecenin karanlığıyla bu kadar uyum sağlarken nasıl dikkatimi çekebildin. Belki sen de benim gibi kendini karanlıktan çıkarmak istediğin için bana parladın. '' diyerek siyah gülü almak için elini uzatır ama eline dikenin batmasıyla elini hızla geri çeker.

Ölüm MeleğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin