'' Masal niye hala burdasın? Geç kalacaksın . '' dedi Melek.
Cansız mankenle dövüşen Masal, Melek'in sözüyle ters dönerek cansız mankene son bir tekme daha attı ve yandaki masada duran su şişesini aldı. Sudan birkaç yudum aldıktan sonra kapıya doğru yaslanmış Melek'e doğru baktı.
'' Çıkarım birazdan. '' dedi Masal.
'' Göreve gideceğim , birkaç gün evde olmayacağım, Barlas da olmayacak. Dikkat et kendine. '' dedi Melek .
Masal hafiften Melek'e yanaştı ve şüpheci bir ses tonuyla :
'' Ne görevi bu? '' dedi.
'' Önemli bir şey değil merak etme. Her zamanki şeyler. '' dedi Melek sakince.
Masal ,Melek'in arkasından içinde kitap dolu çantayı gösterdi ve konuşmaya başladı :
'' Sanırım araştırma işlerine geçiş yaptın. ''
Melek olumsuz anlamda başını salladı ve :
'' Masal' cım eğitimine geç kalıyorsun ,hadi çık artık. '' dedi ve Masal' ı sırtından tutup çıkışa doğru hafif iteledi.
'' Heyy benden ne gizlediğini daha söylemedin !!! '' dedi Masal ve sinirle arkasını döndü. Melek ise çoktan Masal' ın suratına kapıyı kapatmıştı. Masal , Melek'in bu hareketine göz devirir.
'' Seni çok iyi tanıdığımı her zaman unutuyorsun, neler çevirdiğini er ya da geç öğrenirim .'' diyerek eğitim alanına gitmek için ormanlık alana girer. Sessiz bir şekilde yürürken hışırtı sesi duyunca durur ve etrafına bakar. Masal tedirgince sesin nereden geldiğini anlamaya çalışır. Hışırtı sesinin durmasıyla derin bir nefes alıp verir ve yürümeye devam eder. Masal tekrar hışırtı sesinin gelmesiyle bileğindeki bıçağı hazırlar ve bıçağı direkt oraya doğru fırlatır.
Savaş bir adım sağa kayar ve ağaca saplanmış bıçağa bakar. Bakışlarını Masal'a çevirir.
'' Sakin ol biraz herkes düşmanın değil, her istediğinde bıçak fırlatamazsın. '' dedi.
' Bence tam kalbine saplayabilirsin. '
'' Neden kalbine saplayayım ? '' dedi Masal merakla. Savaş'ın neden böyle bir şey söylediğini merak ediyordu. Savaş ise Masal' ın kendisine neden böyle bir soru sorduğunu anlamaya çalışıyordu.
'' Ne saçmalıyorsun Masal o hançeri yere bırak . '' dedi Savaş endişeyle.
Masal elindeki hançere baktı. Ne zaman çıkardığını bile hatırlamıyordu.
' Masal şimdi sana bir seçim hakkı sunacağım ya Savaş ya sen. Çabuk karar versen iyi olur ! '
Masal elini kafasına götürdü ve kafasının içindeki sesin nereden geldiğini anlamak için etrafına baktı. Savaş ise Masal'ın ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu.
' Ahh hadi ama çok yavaş düşünüyorsun !!! Senin yerine ben seçerim. Hançeri Savaş'ın tam kalbine hedef alarak saplayacaksın güzelim. '
Masal tam elindeki hançeri Savaş' a saplayacakken Savaş geri çekilerek Masal' ın hamlesini boşa çıkardı ve bileğini tutup ters çevirerek hançerin yere düşmesini sağladı.
Savaş , Masal ' ı tutarken ağacın tepesinde İblis'i gördüğünde her şeyi anlamıştı. İblis, Masal'ın zihnini kontrol etmeye çalışıyordu. Savaş , Masal' ı elinden kaçmaması için daha sıkı tutmaya başladı.
'' Masal sakın dinleme onu !'' dedi Savaş.
' Derhal öldür onu !! '
'' Hemen git buradan kendimi kontrol edemiyorum! '' dedi Masal hala Savaş'ın kollarının arasında çırpınırken. Vücudunu hissedemiyordu ve beyni uyuşuyordu. Buna rağmen bedeni istemsizce Savaş ile dövüşmeye hazırdı ve bunun için debeleniyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Meleği
FantasyAdam dalgaları seyrederken konuşmaya başlar : ''Koyu renkli olması hatta en koyu renkteki çiçek olması sebebi ile birçok kişi bu çiçeğin anlamının karamsarlıkları taşıdığını düşünür ancak siyah gül yeni başlangıçları simgeler. Ölümü, son bulmayı te...